• Rekabet Hukuku / Yayınlarımız

  • Türkiye'de Telekomünikasyon Zirvesi

    • Sayfa : 1/6
      123...6>





    TÃœRK TELEKOMÃœNİKASYON SEKTÖRÃœNDE 
    REKABETE DAİR HUSUSLAR 

    Prof.Dr.Arif ESİN

     

    Türk Telekomünikasyon Sektöründe Rekabete Dair Hususlar'ı üç temel soruya cevap arayarak irdelemek mümkündür. Bunlar: 


    Türk Telekom Sektörü'nde rekabet otoritesinin konumu nedir 

    Telekom sektöründe ayrıcalık gözetmeyen rekabet kuralları ne şekilde düzenlenmektedir 

    Tüketicinin çıkarlarını korumak amacıyla alınabilecek olası tedbirler nelerdir 

    Bu temel soruların cevaplarını ararken telekomünikasyon seköründeki rekabet meselesini Rekabet Hukuku tahtında incelemeye çalışacağım. Bu anlamda da konuyu 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun, bağlı tebliğleri, Rekabet Kurulu Kararları ve Türkiye'nin uluslararası taahhütleri arasında bulunan ve aynen kabul ettiği Avrupa Birliği içtihatları muvacehesinde irdeleyeceğim. Telekomünikasyon Sektöründe Rekabete Dair Hususları başka aygıtlarla incelemenin de mümkün olduğu unutulmamalıdır. 



    1. Türk Telekom Sektörü'nde rekabet otoritesinin konumu 

    Küreselleşen Dünya ekonomisinde her türlü mal ve hizmet ticareti, gerek iç piyasada gerekse dış piyasalarda, eksik rekabetten uzak bir ortamda gerçekleşmesi gerekmektedir. Ulusal rekabet yasaları iç piyasa düzenlerini rekabeti kısıtlayıcı unsurlardan temizleyerek uluslararası ticarette rekabetin gelişimine katkı sağlamaktadır. Türkiye de parlementer demokrasiyi ve serbest piyasa ekonomisini benimsemiş modern Dünya'nın üyesi bir ülke olarak, ekonomisini geliştirecek ve Dünya ile bütünleştirecek bir kanunu milli mevzuatına adapte etmiştir. 

    Avrupa Birliği ile akdedilen Ankara Anlaşması (1963) ve Katma Protokol (1971) kurulan gümrük birliği kapsamında çıkartılan 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun 7 Aralık 1994 tarihinde yasalaşmıştır. Oldukça uzun bir süre özel sektörü böylesine yakından ilgilendiren bu yasadan pek söz edilmedi. Zaten Rekabet Kurulu da atanamıyordu. Ancak 27 ay geçikme ile Mart 1997 tarihinde atanan Rekabet Kurulu hızlı bir yapılanma ile Rekabet Kurumu'nun altyapısını tamamladı, gerekli tebliğleri çıkarttı ve nihayet 5 Kasım 1997 tarihi itibariyle yasa karşısında tüm teşebbüslerin hak ve yükümlülüklerini anlatan tebliğini yayımladı. 

    4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun, Rekabet Kurulu'na mali ve idari özerklik tanımaktadır. Rekabet Kurulu hiçbir merci, kurum veya kuruluşa bağlı değildir. Hiç bir organ, makam, merci ve kişi, Rekabet Kurulu'nun nihai kararını etkilemek amacıyla emir ve talimat verememektedir. Sonuç olarak Rekabet Kurumu, kamu tüzel kişiliğine haiz idari ve mali özerkliğe sahiptir. Bu özelliği ile de Kurul'un siyasi erkin etkisi altından kurtulmuş bulunduğu varsayılmaktadır. Bir diğer önemli husus da 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun Kamu İktisadi Teşekkülleri'ni de kapsamasıdır. Özel teşebbüsler gibi KİT'ler de Rekabet Kurulu'nun yetki alanı dahilindedir. Sonuç olarak özerk konumdaki bir otoritenin Telekom piyasalarında rekabeti tesis edebileceğinden kuşku duymamak gerekir. Ancak AB Komisyon'un 8 Kasım 2000 tarihinde yayımladığı Türkiye Raporu'nda Rekabet Kurulu'nun kamu teşebbüsleri ve kamu tarafından özel imtiyazlarla donatılmış kuruluşların üzerine gidemediği açıkça belirtilmiştir. İşte bu noktada Rekabet Kurulu'nun Telekomünikasyon sektöründeki kamu teşebbüslerinin üzerine gitmesinin gerekliliğinin altını çizmekte fayda vardır. 

     

      Sayfa : 1/6
      123...6>