Bugün Avrupa'da, havaalanlarına dair rekabet politikalarının ne şekilde uygulandığına göz atacağız. rnrn rnrnAvrupa'da
havaalanlarında yer hizmetlerinin özelleştirmesi söz konusudur. Bu açıdan da rekabet kurallarına da uyması gerekmektedir. Bunun üç
esas noktası vardır: kalabalık havaalanlarına giriş, havayolları şirketlerine karşı eşit tutum ve yer hizmetlerinin kalitesi ve
fiyatları. rnrn rnrnBu özelleştirme süreci topluluk ülkeleri arasında son zamanlarda rekabeti iyice kızıştırdı. Fiyatların
düşmesine, arz ve talepin artmasına yol açtı. Ayrıca, ulusal havaalanlarının yeniden yapılanmasını sağladı. Bunlara ek olarak
şirketler arasında birkaç birleşme ve devralma yaşandı; İşbirliği imkanları geliştirildi. Tüm bunlar özelleştirme sürecinin
meyvelerini verdiğini göstermektedir. rnrn rnrnAncak bu rekabet ortamında havaalanlarının altyapısının bazı durumlarda yetersiz
kaldığı da gözden kaçmıyor. Bu da rekabetten daha çok faydalanılmasını engellemekte. Bunun önüne geçebilmek için ise Komisyon
yukarıda saydığımız üç başlık altında bazı önlemler almış. rnrn rnrnÖzelleştirmeden sonra havaalanlarının daha da
kalabalıklaşmasından dolayı özellikle pazara yeni giren firmalara uygun saatlerde kalkış izinleri (slot) verilmelidir. Bu konuyu
kapsayan, Komisyonun girişimleri sonucunda, verilecek kalkış izinlerinin yarısının pazara yeni girenlere ayrılmasına karar
verilmiştir. Hakim durumda olan şirket birleşmeleri takip edilmelidir. Örneğin Almanya ve İskandinavya arasında bariz bir hakim
pozisyona sahip olan Lufthansa Havayolları ve SAS Havayolları hakkında Komisyon kısıtlayıcı tedbirler almıştır. Aynı durum
Atlantik ötesi uçuşlar içinde sözkonusu olmuştur. Tüm bu örneklerden havaalanlarının havayolları şirketleri arasındaki rekabeti
etkilemek konusunda ne kadar önemli olduğunu görmekteyiz. rnrn rnrnÖzelleştirmeden önce uçuşlar ikili anlaşmalar çerçevesinde
ulusal havayollarıyla yapılmaktaydı. Havayolu şirketleri ve hava alanları ulusal yetkililerle çok yakın ilişkiler içerisindeydi.
Ancak halen sektöre ilişkin kararların ulusal yetkililerce alındığını ve bu kararların rekabeti etkilediği düşünülürse,
şirketlerin karlılığının ulusal çıkarlarla çakıştığı ortaya çıkar. Böyle bir durumda diğer havayolları şirketlerinin eşit
şartlardan yararlanamaması Antlaşmanın 82. maddesine yani Hakim konumun kötüye kullanılmasına girer. rnrn rnrnYarın bu ilginç
konuya kaldığımız yerden devam edeceğiz.