Bütün bu gelişmeleri gözönüne aldığımız zaman bugün kendine özgü bir Avrupalı kimliğinden bahsetmemiz oldukça zor olacaktır.
Sözkonusu olan, bir yandan NATO'nun adeta ekonomik bir yan kuruluşu gibi kurulmuş ortak pazar, öte yandan tüm Batı dünyasını
avucuna almış Amerikan kaynaklı mass-media kültürü tarafından belirlenen Avrupa Birliği ise, Avrupa kimliği kavramını tanımlamak
daha da zorlaşacaktır. Tamamen stratejik ve iktisadi çıkarlar doğrultusunda bir araya gelmiş 15'lere kültürel ve toplumsal
boyutlarda birleştiren ve diğer bazı toplumlarından ayırdeden pek fazla belirleyici özellik olmadığı kuşkusuzdur.rn1974 yılında
Avrupa'nın bütünleşmesi üzerine bir konsey kurulur ve başına Belçikalı Bakan İstanbul doğumlu Tindemans getirilir. Bu tarihlerde
onun hazırladığı bir rapora göre Avrupalı kimliğinin tanımlanmasında aşağıdaki faktörlerin belirleyici olduğunu savunur:rnOrtak
çıkarlar, miras ve özgül yükümlülükler; dış dünya karşısında o ana kadar oluşmuş bütünleşmenin derecesi ve bunun getirdiği
sorumluluklar; Avrupa'nın inşaının dinamik karakterinin gözönüne alınması.rnRoma anlaşması sadece iktisadi bütünleşmeyi gözönüne
aldığı için ileriki dönemlerde bir kimlik problemi ortaya çıkmıştır. Bütünleşmenin temelinde ortak bir kimlik yaratabilmenin
yattığı bilincine varan ve ulusal kültürlerinin yok olması tehtidiyle karşılaşan Avrupa bu konuda birtakım çalışmalara
girişmiştir. Çünkü ortak bir geçmişe sahip olan insanların ortak bir geleceğe de sahip olmaları Avrupa'nın tam olarak
bütünlüşmesini gerçekleştirecektir.rnSonuç olarak Avrupa, eğer sağlıklı bir kimlik geliştirmek istiyorsa dikey entegrasyon
konusunda acele etmemeli, ulus devletlerin egemenliğini ikinci plana atacak transnasyonel kurumların oluşturacağı politikalar
yerine daha uzun süre değişik ulusal politikalar arasında uyumlaştırma politikaları izlemelidir. İzlenecek olan bu uyumlaştırma
politikalarının çerçevesini de daha önce belirtilen güçler ayrılığı ve dengesi ilkesi almalıdır. Böylece de hem Avrupa Birliğini
oluşturan 25'lerle kısıtlayıp diğer Avrupa ülkelerini dışlama, hem de 25'ler içerisinde güçlü olanın kimliğini zayıf olana zorla
kabul ettirme olasılıkları azalacaktır.