Avrupa Birliği'nin İnternete ilişkin bundan önceki yönetmelikleri nesnel anlamda genel bir koruma niteliği taşımaktaydı. Ayrıca
Kurucu Antlaşma'nın 59. maddesinde daha detaylı olarak belirtilen malların serbest dolaşımına dair hüküm, internet konusunda
bilginin serbest dolaşımı olarak irdelenebilir.rnBangemann raporu başlığı altında daha iyi tanınan Avrupa ve küresel bilgi
topluluğu isimli Konsey'e sunulan öneri Birliğin bilgi toplumuna yönelik yansımalarının ilk etabını oluşturmaktadır. Söz konusu
rapor daha çok altyapıların ve içeriklerin ayırımına değinmektedir. Yönetmelikler içeriğe önem verilmeden liberalleşmeyi
öngörmektedir. Böylelikle fikri mülkiyet hakları ve özel hakları korumaya yönelik genel bir çerçeve oluşturulacaktır.rnBildiğimiz
gibi bundan önce hazırlanan Komisyon'un görsel-işitsel yeni oluşumların gelişimini inceleyen "yeşil kitap" ın konusu, son
kullanıcıların bu gelişmelerden en fazla faydayı elde etmesini sağlamak, ifade özgürlüğünü korumak, çocukların korunması, konuya
ilişkin çeşitli genel yükümlülüklerin kapsamı ve özel yaşama saygıya yönelik konulardan oluşmaktaydı. Aynı zamanda söz konusu
"yeşil kitap" telekomünikasyon ve görsel işitsel pazarlara yönelik çeşitli tanımlamalara ve hükümlere açıklık getirirken
uluslararası ticaret konusunda da internetin öneminin altını çizmekteydi. rnrnÇoğu yönerge ve karar, günümüze kadar bilgi
toplumunun gelişimine ve aynı zamanda tüketicinin korunmasına yönelik olarak değiştirilmiştir.rn rnKurucu Antlaşma'nın 129/A
maddesi tüketicinin korunmasına dair geniş bir tanımlama getirmektedir. Ayrıca tüketicinin korunması Konsey'in 10 Eylül 1984
tarihli yönergesiyle de garanti altına alınmıştır. Bununla beraber fikri mülkiyet hakları ise 5 adet yönerge ile garanti altına
alınmıştır. rnrnSonuç olarak, Komisyon'un yürüttüğü çalışmalar da göz önünde tutulursa, görülmektedir ki internet vesilesi ile
oluşacak hizmetlere dair, konuya ilişkin bazı açıklamalar hariç olmakla beraber, daha tam bir açıklık söz konusu değildir.
Komisyon ulusal düzeyde oluşacak sorunların çözümlerini değerlendirip bu deneyimlerden faydalanarak hareket etmeyi beklemektedir.
Ancak bu arada ortaya çıkacak ihtilaflar mahkemelerin gündemini dolduracaktır. Teknolojinin hızlı gelişimine hukuk maalesef
yetişememektedir.