• Gazete Makaleleri / Ekonomik Çözüm Gazetesi

  • Kentleşen Dünya'ya Doğru?

  • Dünya'da nüfus patlamasına paralel olarak gelişen bir kentleşme olgusu gözlenmektedir. 1950'lerde Dünya nüfusunun % 20'si l960'larda, % 29'u, l980'lerde % 41'i kentlerde yaşarken ve 21.yy'ın başlarından itibaren % 51'i büyük kentlerde yaşamaktadır.rnrn21.yy. Dünyası artık Kentliler dünyasıdır. rnrnİnsanlık tarihinde ilk kez kentli nüfus kırsal nüfusun önüne geçmektedir. Bu olguyu hizmet sektörünün tarımsal ve sanayi istihdamının önüne geçmesine bağlamak yerinde bir görüş değildir. Zira artık sanayi üretimi, Ar-Ge, pazarlama, dağıtım, ve satış sonrası hizmetler ayrı ayrı kentlerden düzenlenebildiği gibi ayrı ülkelerden de düzenlenebilmektedir. 2l.yy Dünya'sındaki gelişmekte olan ülkelerde dört milyar insanın büyük yerleşim merkezlerinde yaşayacağı öngörülmektedir. İşte kent cazibesinin altında yatan psiko-sosyal nedenler bu patlamanın temel mantığını açıklamaktadır.rnrnAmaç kentleşen bir dünyada düzenli bir kentleşmeyi sağlayıcı politikaları oluşturmak olmalıdır.rnrn1980'lerde Dünya'nın on büyük kenti:rn Tokyo : 2l.1 milyonrn New York : 18.1 milyon rn Mexico City : l7.0 milyonrn Shanghai : 16.5 milyonrn San Paulo : 14.0 milyonrn Pekin : l3.5 milyonrn Los Angeles : 10.5 milyonrn Buenos Aires : l0.5 milyonrn Londra : 9.9 milyonrn Paris : 9.8 milyon iken;rnrn2000'lerde bu sıralamanın ciddi değişikliklere uğradığı görülmektedir. rnrnBuna göre :rnrn Mexico City : 27.6 milyonrn Shanghai : 25.9 milyonrn Tokyo : 23.8 milyonrn Pekin : 22.8 milyonrn San Paulo : 21.5 milyonrn New York : l9.5 milyonrn Bombay : l6.3 milyonrn Calcutta : l5.9 milyonrn Jakarta : l4.3 milyonrn Rio di Janerio : l4.3 milyon nüfusa sahiptir.rnrnYeni sıralamanın çarpıcı özelliği yeni sanayileşen ülkelerin kentlerinin sıralamada ağırlık kazanmasıdır. İstanbul, bu sıralama içerisine girmemektedir. Ancak İstanbul'un nüfusunun mevcut koşullar değiştirilmediği takdirde 14 milyonu geçmesi beklenmektedir. Bu da beş Türk vatandaşından birinin İstanbul'da yaşayacağını göstermektedir. 779 000 km2'lik bir ülkenin 1/5 nüfusunun tek bir kentte yaşaması fiziki, iktisadi ve siyasi gerçekler düşünüldüğünde zaten mümkün olamayacağı aşikardır. O bakımdan bir dizi tedbirin alınması ivedilikle gerekmektedir. Tedbirilerin alınmadığı durumda ne olur sorusuna felaket teorileri ve senaryoları üretmek de ayrıca bu çalışmanın dışında tutulmuştur. Ancak bu ihtimalleri zaman zaman düşünmekte fayda vardır.rnÖte yandan l980 yılında Afrika'da 90 milyon, Latin Amerika'da l64 milyon, Asya'da 470 milyon insan büyük kentlerde yaşarken; 2000 yılında Afrika'da 218 milyon, Latin Amerikada 343 milyon ve Asya'da bir milyarın üstünde insan büyük kentlerde yaşamaya başlamıştır.rn1990 yılı temel alındığında Türkiye'de şehirleşme hızı % 6.8, Yugoslavya'da % 4.4, Avustralya'da % 2.1, Yeni Zelanda'da % 3.2, Kanada'da % 3.0, Japonya'da % 3.6, Yunanistan'da % 2.5, İspanya'da % 2.6, İtalya'da % 1.5, A.B.D.'de % l.9, İngiltere'de % 0.2, Avusturya'da % 0.1 olarak gerçekleşmektedir. Bu durum Türkiye'nin ve özellikle İstanbul'un çok kötü bir konumda bulunduğunu gözler önüne sermektedir.