Avrupa Birliği'nde normal koşullar altındaki mali yardımlar, istihdam alanı açan, modernleştirme faaliyetlerine katkıda bulunan ve
mesleki eğitimi arttırıcı hedeflere yönelik bir yapıda düzenlenmektedir. Bu temel yaklaşımın Türkiye'de de aynen kabul edilerek
uygulamaya alınmasında hiçbir sakınca yoktur. Bu mekanizmalara bakıldığında;rn1. İşletme Giderleri Sübvansiyonu: İşletmenin
teşviği aldığı birinci yılda işletme giderlerinin bir milyon Euro'yu ı aşmamak kaydıyla % 75'i; ikinci yıl için 750 bin Euro'yu
aşmamak kaydıyla % 50'si sübvanse edilmelidir.rn2. Modernizasyon Sübvansiyonu: Türk işletmelerinin uluslararası rekabete
açılabilmesi amacıyla modernleştirilmesi kapsamında belirli alanlarda mali yardım görmeleri mümkündür. Bunlar: Bilgi-işlem
destekli tezgahların satın alınması; üretkenliği, verimliliği, kaliteyi arttırıcı ve yeni pazar araştırmalarını sağlayıcı faaliyet
giderleri; AR-GE faaliyet giderleri; risk sermayesinin işletmelere yönlendirilmesine ilişkin giderler; modernleştirme
çalışmalarına destek danışmanlık firmalarının giderleri; kredi-garanti kurumlarına olan primlerin ve zararın karşılanması; modern
işletme tekniklerine geçişle ilgili eğitim ve diğer giderlerin karşılanmasıdır.rnBu teşviğin mekanizmalarına bakıldığında: Makine
parkı yatırımlarının 675 bin Euro'yu aşmamak kaydıyla % 37.5' luk kısmı kurumlar ve gelir vergisi kalemlerinde kredilendirilmesi
şeklinde,rn120 bin Euro'yuı aşmamak kaydıyla % 75'i verimlilik ve pazar araştırması faaliyetleri için, aynı türdeki vergilerin
kredilendirilmesi şeklinde,rn750 bin Euro'yuı aşmamak kaydıyla % 45 oranında AR-GE faaliyet giderlerine ilişkin aynı türdeki
vergilerinin kredilendirilmesi şeklinde,rn300 bin Euro'yuı aşmamak kaydıyla % 5 oranında risk sermayesi içerisinde yer alan
faaliyetler için, aynı türdeki vergilerin kredilendirilmesi şeklinde,rnMüşavirlik hizmetleri kapsamında yer alan yıllık 300 bin
Euro'yuı ve 3 yıllık l.3 milyon Euro'yuı aşmamak kaydıyla giderlerin % 50'sinin sübvanse edilmesi şeklinde,rnKredi-garanti
kurumlarının garanti verdiği kredilerde zararla sonuçlanan faaliyetlerde kayıpların % 70 oranında karşılanması öngörülmektedir.
Ancak bu zarar karşılama işlemi toplam yatırımın % 50'sini aşmamalıdır.rnEğitim giderleri kapsamında yer alan faaliyetler için,
yıllık 100 bin Euro'ya kadar veya yıllık faaliyetlerin % 70'i sübvanse edilmesinde hiçbir sakınca yoktur.rn3. Yatırım Malları
Alımlarına İlişkin Sübvansiyonlar: Avrupa Topluluğun'da bu teşvik, kredi veren her hangi bir finans kuruluşu tarafından düşük
faizli kredilerin sübvansiyonunu kapsamaktadır. Sanayi, ticaret ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren müteşebbisler, 5 yıl
vade ile elde ettikleri bu kredileri yatırım mallarının satın alınmasında kullanmaları gerekmektedir.rnSöz konusu krediler 12
aydan kısa vadeli olmamakta, ayrıca tabanı 100 bin Euro, tavanı ise 3.5 milyon Euro olarak saptanmıştır. rn4. Teknolojik
Geliştirmeye Yönelik Sübvansiyonlar: Toplulukta bu tür yardımlar işletmelerde çalışan mühendislerin ve araştırmacıların temel
bilimler alanında gerçekleştirdikleri yenilikleri ürün bazında uygulamaları sonucu adeta bir ödüllendirme biçiminde organize olan
nakdi yardımları esas almaktadır.rnBu teşviklerin iki temel esasa dayandırılarak düzenlendiği görülmektedir:rnBirinci esas
uygulamalı çalışmalardır. Burada elde edilmiş teknolojik ve bilimsel gelişmeleri üretime aktararak ürün bazında sonuç alıcı
çalışmalara yönelmek gerekmektedir. Bu temel esas doğrultusunda işletmenin dışarıdan alacağı teknik desteğin % 50 oranında
sübvanse edilmesi söz konusudur (Teknik desteği veren bir müşavirlik bürosu, üniversite, meslek okulu, vb. kuruluşulardır ). Öte
yandan aynı tür işlemler için sübvansiyonun yanı sıra, proje giderlerinin % 70'i 3-10 yıl vadeli olarak % 4.5 faizle ucuz kredi
kullandırılarak finanse edilmektedir. rnİkinci esas ise teknoloji geliştirmeye dayalıdır. Burada yeni ürünler tasarlamak, yeni
üretim teknikleri, makina ve teçhizat geliştirmek, icat etmek söz konusudur. Bu durumlarda 15 yıl vadeli olmak üzere proje
bedelinin % 35 - %55'i düşük faizli kredilendirme yoluyla sübvanse edilmektedir. Ayrıca bu kapsamda birinci temel esas
çerçevesinde kullandırılan teşviklerden proje bedelinin % 50' si aşılmamak kaydıyla yararlanmak mümkündür. Böylelikle de bir çok
mekanizma kullandırılarak kümülatif olarak projeyi % 100 oranında teşviklendirmek mümkün olabilmektedir.rn5. Hizmet Sektörü
Ortaklıklarına Tanınan Mali Yardımlar: Bu tür ortaklıklar kapsamında girişimciler tarafından oluşturulan ortaklıklara tanınan mali
yardımlar hizmet sektöründe faaliyet gösterenler işletmelere verilmektedir. Sübvansiyion kapsamına sabit yatırımlar ve/veya diğer
yatırımlar, girişimcilerin sundukları hizmet ürünlerinin pazarlanması girmektedir. Uzun yıllar korumacı politikalar ile sanayini
destekleyen Türkiye'nin artık hizmet sektörünü de destekleme zamanı gelmiştir. Söz konusu teşvikten yararlanmak için en az beş
girişimcinin bir araya gelmesi ve tek girişimcinin % 20'nin üstünde pay sahibi olmaması gerekmektedir.rnTanınan mali yardım ise:
Sabit yatırımların % 70' inin 2 milyon Euro'yu aşmamak kaydıyla 10 yıl vadeli, diğer yatırımlarda ise,verilen kredilerin yatırım
tutarının % 70' i veya 500 bin Euro'yu aşmamak kaydıyla 5 yıl vadeli olarak temin edilmesi ve temin edilecek kredilerin
faizlerininin % 30-% 60 oranında sübvanse edilmesi şeklinde organize olmaktadır. rnÖnümüzdeki haftadaki yazımızda devam edeceğim.