Reel sektörün ihtiyacı olan teşviklerde uluslararası uygulamalar bakımından nelere dikkat edilmesi hususunda örnekler sunuyorum.
Bu haftada devam ediyor ve bitiriyoruz.rnDiğer önemli bir teşvik de istihdam teşvikleridir. İstihdamın korunması ve yeni istihdam
alanlarının açılmasını temin eden projelere kaynak temin edecek finans kuruluşlarının sermayelerine ortak olacak işletmelerin ve
bunların kurdukları kooperatiflerin katılım paylarının karşılanması söz konusu olmaktadır.rnSöz konusu şema oldukça ilginç bir
görünüm sunmaktadır: bir yanda işletmeler kamu eliyle sermayelendirilip kendi kredi kurumlarını kurarken; öte yandan varolan kredi
kurumlarının sermaye yapılarını güçlendirmektedirler.rnBöylece finans kuruluşlarının para bilgisi, sanayi işletmelerinin üretim
bilgisiyle sağlıklı finansman modellerine ulaşabilmektedir. Ancak bu modelde sadece istihdamı koruyucu ve yeni istihdam alanları
açan projeler yer almaktadır. Sistemin başarılı bir biçimde yürütülmesi durumunda diğer alanalarda da yaygınlaştırılması
mümkündür.rnTicari Faaliyetleri Destekleme Sübvansiyonu: Ticari faaliyetlerde bulunan işletmeler işlerini büyütmek üzere yeni yer,
makina, bina inşaat, ticari araç alımı, vb. her türlü ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılan teşvikler ucuz kredi ve doğrudan
nakdi yardım tarzında organize olmaktadır.rnUcuz kredi şemasında 7-15 yıl vadeli 500 bin Euro'dan fazla olmamak kaydıyla alınan
kredi faizlerinin % 50 - % 65 oranında sübvanse edilmesi söz konusudur. Ancak alınan kredi, projenin toplam maliyetinin % 70'ini
geçmemektedir, bu durumda da % 30 öz kaynak kullanımı zorunludur.rnDoğrudan nakdi yardım şemasında ise proje bedelinin % 10'u
sübvanse edilmektedir. Öte yandan bu şemayı tercih eden girişimcilere ilave olarak, 7-15 yıl vadeli, proje bedelinin % 60' ını
aşmamak kaydıyla alacakları kredilerde normal faiz hadlerinin % 40' ı oranında bir sübvansiyon verilmektedir. Ancak kredinin alt
limitinin 500 bin Euro üst limiti ise 5 milyon Euro olarak saptanmıştır.rnİki şema arasındaki fark ise ikinci şemada % 10' luk
doğrudan nakdi yardım alınması buna karşılık faiz sübvansiyonunun daha düşük tutulması ama kredi tabanının da yukarı çekilmiş
olmasıdır. Sonuçta yüksek bedelli projelerin ikinci şemaya yönlendirilmesi düşünülmektedir.rnKrizdeki İşletmelere Yönelik
Yardımlar: Avrupa Birliği'nde güçlükte olan işletmelere verilen kabul edilebilir yardımların Türkiye'de uygulanması Gümrük
Birliği'nden etkilenen bir çok işletmeyi rahatlatıcı niteliktedir. Ancak bu konuda iki temel yaklaşımın göz önünde bulundurulması
gerekmektedir:rna) Güçlükte olan işletmelerin ve/veya bölgelerin durumlarını kalıcı olarak düzeltmeyi hedef alan yeniden yapılanma
amaçlı yardımlar söz konusu olduğunda,rnb) Etkilerini değerlendirmeye izin veren yeterli nitelikte bir bölgesel ya da sektörel
özelliğe sahip olunduğunda.rnBuna göre sadece zaman içinde sınırlı ve kurtarma yardımı kavramına giren ve bu sürenin bitiminde
mevcut aksaklıkları giderebilecek nitelikte olan bir yardımın verilebilmesi için, şu kriterlere uyulması gereklidir: Bu yardımlar
kredi garantisi ya da piyasa koşulları ile eşit faiz oranı ile geri ödemeli kredi niteliğinde, hazine yardımı
olmalıdır;rnVerilecek tutar, işletmenin devamlılığını sağlamak için gerekli tutarı aşmamalıdır; sadece gerekli ve mümkün olan
önlemler için öngörülen süreyi aşmamalıdır; çok kesin sosyal gerekçelere bağlı olarak verilmelidir; işletmenin desteklenmesi,
diğer bölgelerdeki sanayi yapısı dengelerini bozucu etki yaratmamalıdır; işletmenin yeniden yapılandırılması ya da üretim
zincirini değiştirmesi programı ile doğrudan ilişkili olmalıdır;rnHızlandırılmış Amortisman: Özellikle İngiltere'de kullanılan bu
imkan birinci yılda % 100 amortisman imkanı tanımaktadır. Türkiye de 4 yıl süreli olan bu uygulamanın 5 yıla yükseltilmesi
işletmelerin aleyhine olmuştur. Bu uygulamanın isteyen işletmeler için özellikle yatırım mallarında bir yıla indirilmesi faydalı
bir uygulamadır. Bu uygulama bir anlamda yatırım indirimi niteliği taşıyan bir teşvik mekanizması olacaktır.rnArazi Tahsisi: Yeni
yatırımlar ve tevzi yatırımları için yerel yönetimlerin elindeki arazilerin işletmelere bir plan dahilinde tahsisi Birlikte yaygın
bir uygulamadır. Bu uygulama Türkiye için çok önemlidir ve bölgelerarası kalkınmışlık farklılığının giderilmesinde temel bir
enstrüman olabilir. Ayrıca da belirli teknolojilerin belirli bölgelerde yoğunlaşmasına ve ölçek ekonomilerinin yakalanmasına imkan
sağlayacaktır.rnSonuç olarak Türkiye, Birlik ve DTÖ kural ve mevzuatlarına uyarken; Büyük İşletmeleri için Özel durumlar
karşısında oluşturulmuş mekanizmaları kullanarak, KOBİ'leri için normal koşullarda ekonomik gelişmeyi sağlayıcı ve uluslararası
rekabete uyum için uygulanan mekanizmaları rahatça kullanabilme imkanına sahiptir. Ayrıca da bir çok teşviğin beraberce kullanılma
imkanının mevcut olduğu sistemde işletmelerin rahatça yatırım planları doğrultusunda paçal bir şemayı oluşturması mümkündür.rnİşte
bu esaslar doğrultusunda reel sektör teşvik edilmelidir.