• Gazete Makaleleri / Ekonomik Çözüm Gazetesi

  • Bilgisayar Programlarının Korunması (II)

  • Bilgisayar programları üzerinde de telif hakkı bulunduğu ve eser oldukları kabul edildiğinden, bunlarla ilgili başvuru Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yapılmaktadır. Ancak, buradaki başvuru Türkiye Patent Enstitüsü’ne yapılan patent başvuruları gibi, korumadan yararlanabilmek için zorunlu değil, ihtiyaridir. Bakanlıkça, alınan başvurular üzerine derinlemesine bir inceleme yapılmaz, ve sonuçta fikri ürünün tescili daha çok tespit ve ilan mahiyetindedir. Şu halde, bu tür bir başvuru bilgisayar programının eser korumasından yararlanabilmesi için zorunlu değildir, o her halde yaratıcısının ölümünden itibaren 70 yıllık korumayı elde edecektir. Bunun yanında, diğer tüm eserlerde olduğu gibi kolektif olarak hazırlanan, yaratıcısı belli olamayan veya hizmet ilişkisi kapsamında hazırlanan bilgisayar programlarında korumanın başlangıç süreleri farklılık gösterecektir. Son fakat önemli olarak, tüzel kişiler de bilgisayar programı korumasından pekala yararlanabilecektir. FSEK kapsamında korunan eserler yaratıcısına eseri üzerinde hem mali hem de manevi haklar tanımaktadır. Bu imkan bilgisayar programları için de mevcuttur. Mali haklar kapsamına, eseri işleme, çoğaltma, yayma (kiralama ve ödünç verme), temsil, yayın ve umuma iletim hakkı girer. Bunun yanında, Bern anlaşmasıyla tanınan ve genel olarak yaratıcı ile eseri arasındaki manevi bağın korunmasına ilişkin olan haklara, özellikler Amerika Birleşik Devletleri tarafından çekinceyle yaklaşılmıştır. Hatta bunun için Evrensel Telif Hakları Anlaşması (UCC) imzanmış, Türkiye’nin taraf olmadığı bu anlaşma, Bern’in koruma düzeyine erişememiştir. Sonuç olarak, FSEK kapsamında, eser sahibinin manevi hakları, pek çok ülkede olduğu gibi, korunmaktadır.

    Bunun yanında yukarıda da değinildiği gibi, kanunumuz “bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla†programların hazırlık tasarımlarını koruma altına almıştır. Ancak, FSEK mad. 2/II’ ye göre, bilgisayar programının ara yüzüne ve herhangi bir öğesine temel oluşturan düşÃ¼nce ve ilkeler telif korumasından yararlanamaz.

    Bu aşamada, bilgisayar programının unsurlarına değinmede fayda vardır. Çünkü, bunların açıklanması bir programda aslen neyin korunduğu hususuna açıklık getirecektir.

    i. Program akışı: Bir programın kodlarla yazımına başlamadan önce, elde bulunan verilerin mantıksal olarak sıralandığı taslak program akışı olarak adlandırılır. Teknik olarak ise, “program akışı verilerin işlem basamaklarının mantıksal dizi şeklinde birbirine bağlanmasıdır†Program akışı, yaratıcısının hususiyetini taşıyan bir programda korunan unsurlardandır.

    ii. Algoritma: Algoritma, belli bir direktifin çözümü için sonsuz sayıda adımdan oluşan direktifler dizisidir. Örnek olarak aşağıda verilmiş ve bir dik üçgenin alan ve çevresinin hesaplanmasına ilişkin, Fortran kullanılarak yazılan bir programda 1’den 15’e kadar olan adımlar mevcuttur. Algoritma bir işlem metodu olduğu ve program yazılımlarında kullanılması gerektiği için FSEK koruması kapsamında olmayan unsurlardandır.

    iii. Kaynak kod ve Amaç kod: Bilgisayar programını kaynak kod ve amaç kod olarak iki versiyonda bulunmaktadır. Kaynak kod bilim adamları tarafından okunabilir ve genellikle işlenmesi gereken verilerin tanımını, yararlanıcıyla diyaloğa ilişkin bilgileri ve programı anlamayı kolaylaştıran bilgileri içerir. Kaynak kod, uzman kişiler tarafından okunabilirken, bu bilgisayar diline ikilik düzende ve rakamlarla ifade edilen bir yazımla dönüştürülür. Buna da amaç kod adı verilir. Bu kodlar, bilgisayarın FSEK kapsamında korunan unsurlarındandır.
     
    iv. Kullanıcı ara yüzü: Bilgisayarın donanım ve yazılım unsurları arasında karşılıklı etki ve bağlantıyı kuran program bölümleridir (FSEK mad. 1/B-h). Daha basit bir ifadeyle ara yüzler kullanıcı ile program arasındaki ilişkiyi sağlar. Fonksiyonel ve görsel unsurdan oluşan ara yüzün, fonksiyonel unsuru koruma kapsamında değilken, görsel unsuru estetik değere sahip ise eser olarak korunabilecektir
    FSEK mad. 20/I’ e göre alenileşmiş bir eserden faydalanma hakkı münhasıran eser sahibine aittir. Ve bu kural, bilgisayar programları için de geçerlidir. Örnek olarak, test sürümü bir programın alenileşmesine yol açar. Yine, mad. 22 eserlerin çoğaltılması hakkının eser sahibine olduğuna ilişkindir ve maddenin son fıkrası bilgisayar programları ile ilgili özel bir düzenlemeye yer vermektedir. Buna göre, “çoğaltma hakkı, bilgisayar programının geçici çoğaltılmasını gerektirdiği ölçüde, programın yüklenmesi, görüntülenmesi, çalıştırılması, iletilmesi ve depolanması fiillerini de kapsarâ€. Son olarak, FSEK mad. 6/I-(10)’da bilgisayar programının işlenmesinden bahsedilmiş ve program uyarlanması, düzenlenmesi ve değiştirilmesi işleme olarak kabul edilmiştir.


    Korumaya Getirilen Sınırlamalar
    FSEK mad. 38’e göre ve –kural olarak- bütün fikir ve sanat eserlerinin, kar amacı güdülmeksizin şahsen kullanmaya mahsusu çoğaltılması mümkündür. Ancak bu kurala bilgisayar programları yönünden bir istisna getirilmiştir. Diğer bir değişle, bu kural bilgisayar programları yönünden uygulanmaz. Bilgisayar programları üzerinde, aksi kararlaştırılmamışsa, eser sahibinden izin alınmaksızın yapılacak işlemler şunlardır;

    i. Hatayı düzeltme de dahil olmak üzere, programın amaca uygun kullanımı için gerekli olan çoğaltma ve işleme,
    ii. Kullanımı için gerekli olduğu sürece, programın bir adet yedek kopyasının alınması ve programı test etme,
    iii. Programın, ara işlerliliğini gerçekleştirmek üzere, FSEK mad. 38/VII-VII’ de belirlenen koşullara uygun olarak çoğaltma ve işleme.

    Bunların yanında, hata düzeltme serbestisi, programı bir üst versiyona dönüştürmek gibi esaslı bir değişikliğe işaret etmez. Ayrıca, programı yasal olarak elinde bulunduran kişinin, programdaki hataları düzeltme hakkı sözleşmeyle ortadan kaldırılamaz (FSEK mad. 38/III).

    Son olarak, bilgisayar programlarının üzerindeki haklar, FSEK’ de koruma altına alınan diğer tüm haklar gibi genel bazı sınırlamalara tabi tutulmuştur. Bunlar, umumun menfaati (mad.31), eğitim ve öğretim için seçme ve toplama eserler(mad.34) ve iktibas serbestisi (mad.35) gibi sınırlamalardır.