• Devlet Yardımları Hukuku / Taslaklar

  • DEVLET YARDIMLARININ İZLENMESİ VE DENETLENMESİ HAKKINDA KANUN

    • Sayfa : 3/3
      <123

    Prof.Dr.Arif ESİN tarafından hazırlanan ve İstanbul Milletvekili Prof.Dr.Aydın Ayaydın'ın TBMM'ne sunduğu

    Kanun teklifi ve gerekçesi


    DEVLET YARDIMLARININ İZLENMESİ VE DENETLENMESİ

    HAKKINDA KANUN


    sayfa 3




    DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

    Son Hükümler


    Bilgilerin Gizliliği


    Madde 25- Kurul üyeleri ve personeli bu Kanunun yürütülmesi çerçevesinde gizlilik taşıyan bilgileri ve bu Kanunun uygulanması sırasında öğrendikleri ticari sırları görevlerinden ayrılmış olsalar bile ifşa edemezler, kendilerinin veya başkalarının menfaatine kullanamazlar.


    Tebligat


    Madde 26-Bu Kanun uyarınca ilgili taraflara yapılacak tebligatlar, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yerine getirilir.


    Yönetmelikler


    Madde 27- 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 62 nci maddesinde öngörüldüğü şekilde çıkartılır.


    Yürürlük


    Madde 28- Bu Kanun yayımı 1 ocak 2002 tarihinden itibaren yürürlüğe girer.


    Geçici Madde- Bu Kanun ilan tarihinde var olan mevcut devlet yardımlarından yararlananlar, Kurul'un bildirim tebliğlerini yayımlamasından itibaren 90 gün içinde Kurul'a bildirir.


    Yürütme


    Madde 29- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.




    DEVLET YARDIMLARININ İZLENMESİ VE DENETLENMESİ HAKKINDA KANUN'un

    Genel Gerekçesi


    Türkiye kalkınma modelini, ekonomik ve sosyal yapılanmasını Avrupa Birliği sistemlerine uyumlaştırma yönünde yenileme hareketine dayandırma konusunda ulusal tercihini açıkça ortaya koymuş bir ülkedir. Bu genel amaç doğrultusunda, gerek Türkiye-AT ortaklık ilişkisini düzenleyen temel kaynaklar olarak Ankara Anlaşması, Katma Protokol ve 1/95 Sayılı OKK'dan kaynaklanan yükümlülüklerinin gereği olarak, gerek Türkiye'nin tam üye olma sürecinde aday ülke sıfatıyla yüklendiği yükümlülüklerin gereği olarak, Türkiye'nin devlet yardımları rejimini AB norm ve kriterlerine uygun hale getirmesi bir zorunluluk haline gelmiş bulunmaktadır. Nitekim Ulusal Program ile bu alandaki yükümlülükleri bir kez daha teyit etmektedir. Ayrıca 21. yy ekonomilerinin dinamiğini serbest piyasa ekonomisi ve parlamenter demokrasi ilkelerinin oluşturması, Devlet yardımları rejiminin sözü edilen uluslararası standartlara ulaştırılması doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını hızlandıracağı gibi, Türkiye'de gerçek anlamda bir rekabetçi piyasa ekonomisinin oluşmasına yardımcı olacaktır. Rekabetçi yapıya kavuşan teşebbüslerin uluslararası piyasalarda da rekabete girebilmeleri sağlanabilecektir.


    AB norm ve kriterlerine uygun bir devlet yardımları rejiminin kurulabilmesi, sistemde mevcut düzenleme ve uygulama işlevlerinin yanı sıra etkin izleme ve denetleme fonksiyonlarının bulunmasına bağlıdır.


    Uluslararası gelişmeler izleme ve denetleme fonksiyonlarını ifa eden kurumların mali ve idari özerkliği bulunan bir yapıya sahip olması gerektiğini göstermektedir. Buradaki temel amacın siyasi otoritenin baskılarından arındırılmış bir sisteme vücut vermek olduğu görülmektedir. Özellikle de devlet yardımları gibi siyasi erkin her an ilgi alanında bulunan bir konunun izlenme ve denetim görevini üstlenen birimin kendi mali imkanları ile görev ifa edebilen ve hizmet birimlerini kendi usulleri ile oluşturabilen bir yapıda kurulmuş olması denetim işleminin etkin bir biçimde gerçekleştirilmesini sağlayacaktır.


    AB uygulamalarında da rekabet otoritesi devlet yardımlarının izlenmesi ve denetlenmesi işlevini görmektedir. Ayrıca Rekabet Kurulu yasasından kaynaklanan yetkisi ile siyasi erke rekabet politikaları ile ilgili olarak görüş verme yeteneğini haiz bir kuruluştur. Böylelikle bu yeni görevi yadırgaması olası değildir. Öte yandan Türkiye'nin yakın bir gelecekte AB üyesi olması durumunda bu denetimlerin Komisyon'un Rekabet Genel Müdürlüğü tarafından yapılacağı göz önünde bulundurulduğunda sınırlı bir süre için yeni bir kurum ihdas etmenin ülke kaynaklarını israf etmek anlamı taşıyacağı kuşkusuzdur. Mevcut kaliteli uzman personeli ve fiziki koşulları yeterli gözüken bu kurumun devlet yardımlarını izleme ve denetleme işlevini yerine getirmesi amaca ve ihtiyaca uygun düşmektedir.


    MADDE GEREKÇELERİ


    Madde 1- Türkiye'nin devlet yardımları rejimini AB norm ve kriterlerine uygun hale getirmesini sürdürebilir bir kalkınma için olmazsa olmaz kuralı haline dönüştürmüştür. Öte yandan bu uyum ile Türkiye tarafı olduğu DTÖ Anlaşması çerçevesindeki devlet yardımlarına ilişkin tüm yükümlülüklerini de yerine getirmiş olacaktır. Devlet yardımlarının izlenmesi ve denetlenmesi görevi idari ve mali özerkliği bulunan bir kurum tarafından yerine getirilmelidir. Bu amaca ulaşmak için yeni bir kurum ihdas edilebilir ya da bu yapıda mevcut bir kurum bu işlevi gerçekleştirebilir. Nitekim halihazırdaki idari örgütlenmede bu yapıda kurulmuş ve dört buçuk yıldır görev gören Rekabet Kurumu mevcuttur. Esas itibariyle piyasaları izleyerek rekabeti kısıtlayıcı her türlü eylemi önleme amacıyla geniş yetkiler ile donatılmış bu kurumun söz konusu işlev ile görevlendirilmesi doğru olacaktır.


    Madde 2- Maddede Kanunun uygulanması bakımından Kanunda geçen bazı terim ve kavramların tanımları yapılmıştır. Devlet Yardımı tanımı yapılırken AB uygulamaları benimsenmiştir. Diğer tanımlar da AB'ne uyum kapsamında bulunan 659/1999 sayılı Tüzük'den alınmıştır.


    Madde 3- Avrupa Birliği ve Türkiye arasında ticaretin etkilendiği ve rekabetin sınırlandığı ölçüde yasaklanan devlet yardımlarının nitelikleri vazedilmektedir. Bu yasak yardımlar da AB'de ve uluslararası uygulamalarda yasaklanmış yardım türleridir.


    Madde 4- Her türlü kamu müdahalesinin Avrupa Birliği ve Türkiye arasında ticaretin etkilediği ve rekabeti sınırlandığı kabul edilemez. Bu bakımdan bazı kamu müdahaleleri Türkiye'nin ihtiyaçları göz önüne alındığında bu Kanun'un kapsamı dışında tutulmalıdır.


    Madde 5- Maddede Kurul'un görev ve yetkileri onbir bent halinde ayrıntılı bir şekilde sayılmıştır.


    Madde 6- Rekabet Kurulu'nun teşkilatını ayrıntılı biçimde düzenleyen yasa ve yönetmelikler yürürlükte bulunmakta olup, Kurul'un çalışma esasları 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'da belirlendiği şekilde Kanun'a aktarılmıştır.


    Madde 7- Rekabet Kurulu'nun devlet yardımlarının izlenmesi ve denetlenmesi ile görevlendirmesi Kurum'un iş yükünün artmasına neden olacaktır. 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun, Kurum'un bu görevi ifa etmesinde gerekli personeli istihdam etmesine cevaz veren maddeler ile donatılmıştır. Ancak artan iş yükü karşısında iki adet olan Başkan Yardımcılığının yanı sıra idari ve mali işlerden sorumlu bir Genel Sekreterliğin ihdası Başkanlık hizmetlerinin iyi yürütülmesi için gereklidir.


    Madde 8-Devlet yardımlarının izlenebilmesi ve denetlenebilmesi için bildirim yükümlülüğü getirilmiştir. Devlet yardımını veren birimler yardım programını veya münferit yardımı Kurul'a izin almak üzere bildireceklerdir. Yardımı kullanan ise rekabeti kısıtlamadıkları üzerine bildirimde bulunacaklardır. Rekabet Kuruluna başvurarak yaptıkları işlemlerin rekabet kurallarına ve bu Kanuna aykırılık teşkil etmediğine dair bir belgenin kendilerine verilmesini isteyebilmelidir. Bu, ticari hayatın belirsizlikten kurtulması açısından bir zorunluluktur.

    Devlet yardımlarının izlenmesi ve denetlenmesi iki aşamalı bir işlevi kapsamaktadır. Öncelikle söz konusu yardım programının Kanun'da vazedilen hususlar ile çelişmediğinin ön denetim safhasında belirlenmesi ve onaylanması gerekmektedir. İşlem sonrası denetim ise de minimis eşiğinin altında kalan yardımların hariç olarak bildirim marifetiyle denetlenmesini ve onaylanmasını sağlayacaktır. Bu yöntemin yararı denetleyici kuruma gelebilecek şikayetlerin ve bunların akabinde açılması zorunlu soruşturmaların önlenmesidir. Öte yandan yasaklanan yardımların yapılması durumunda bunların geri alınması söz konusu olduğundan ilgili kurumun kararları hayata geçirilmiş projelerde büyük tartışmalara yol açacaktır. Bazı durumlarda da geri dönüşÃ¼ hemen hemen mümkün olmayacaktır. Bu bakımdan işlem sonrası onay teşebbüslerin hukuki güvenceye kavuşturulmasını sağlayacaktır. Öte yandan izin verilebilir nitelikteki yardımların teşebbüsler açısından ileri dönemlerde sorun yaratmaması bakımından denetleme birimi tarafından izin sonrasında uygulanması ayrı bir hukuki güvencedir.


    Madde 9-Kurul kendisine bildirilen yardımları Kanun kapsamında olmadığı, yardımın Avrupa Birliği ve Türkiye arasında ticaretin etkilemediği ve rekabeti sınırlamadığı veya ticaretin etekilendiği ve rekabetin sınırlandırıldığına tereddüt duyarak soruşturma başlatır. Soruşturmanın amacı gayrı kanuni yardımın geri alınabilmesi için gerekli hukuki usulün tüketilmesidir.


    Madde 10-Kurulun soruşturmaları gizli değildir. Savunma hakkının tam olarak kullanılabilmesi için, taraflar Kurulca kendileri ile ilgili olarak soruşturma süresince her türülü bilgi ve belgeyi sunabilirler. Böylelikle, savunma hakkının tam ve eksiksiz bir biçimde kullanılabilmesi mümkün olacaktır. Soruşturmaların hızla tamamlanabilmesi için bağlayıcı süre tahdidine gidilmiştir.


    Madde 11-Kurulun öngördüğü tedbirlerin veya devlet yardımını düzenleyen kurumun gerekli düzenlemeleri kendiliğinden yapması neticesinide soruşturmaya devam etmenin bir anlamı kalmamaktadır. Bu durumlarda soruşturma kapatılmalıdır.


    Madde 12-Yardımı veren ya da alan taraf Kanuna aykırı hareket ettiğini kabul etmesi durumunda bildirimini geri çekerek soruşturmadan kurtulması usul ekonomisi bakımından taraflara tanınmış esaslı bir haktır.


    Madde 13- Rekabet Kurulu bu kanunun kendisine verdiği görevleri yerine getirebilmek için çok ayrıntılı bilgilere ihtiyaç duyacaktır. Bu bilgileri öncelikle ilgili kamu ve özel teşebbüslerden sağlayacaktır. Bunun yanı sıra çeşitli kamu kuruluşları ile özel teşebbüslerden de bazı bilgileri elde etmesi gerekebilir. İlgili taraflar dışındaki kuruluşlar, Kurulun bilgi ve belge talebini geri çeviremezler. Buradaki usuller Kurulun 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'da öngörülen kurallarına atıfta bulunularak düzenlenmiştir.


    Madde 14- Maddede Kurulun bu kanunun maddelerinin ihlal edildiğini tespit etmesi halinde ihlale son verebilmek için nasıl hareket edeceği düzenlenmekte ve nihai karara kadar ciddi ve telafisi imkansız zararların ortaya çıkacağına dair kuvvetli emarelerin varlığı halinde yardımın askıya alma talimatı veya geçici olarak yardımın geri alınmasını belirtilmektedir. Ancak bu madde ile öngörülen yaptırımlar mevcut yürürlükte bulunan devlet yardımları için değil yeni yardım programları için düzenlenmiştir.


    Madde 15- Maddede Kurulun hangi durumlarda Nihai Karar alma durumunda olduğu belirtilmektedir.


    Madde 16-Maddede Kurulun nihai kararlarında bulunması gereken hususlar ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.


    Madde 17- Süre tahdidi AB mevzuatına uygun olarak düzenlenmiştir.


    Madde 18- Avrupa Birliği ve Türkiye arasında ticaretin etkilendiği ve rekabetin sınırlandığı ölçüde devlet yardımlarını izlemeye, denetlemeye, yapılacak işlemlere, alınacak önlemlere ve gerekli ilke ve uygulama kararlarını vermeye yetkili kılınan Rekabet Kurulu'nun bu etkiyi doğuran müdahaleleri önlediği gibi yapılan yardımları da geri ödetmesi rekabetin yeniden tesisi bakımından doğal bir sonuçtur. AB uygulaması da aynen bu şekildedir.


    Madde 19- Kurul kararlarının uygulanmaması durumunda İdare'nin yargıya başvurma hakkı saklı tutulmuştur.


    Madde 20- Kurulun nihali kararları yargı denetimi altındadır. İdarenin kararlarına karşı özel ve tüzel kişilerin itiraz hakkı Anayasal bir haktır. Kurul kararlarının idari niteliği ağır bastığından Kanunda yargı yolu olarak Danıştay öngörülmüştür. Kurul kararlarının esas itibariyle ekonomik niteliği ağır basan kararlar olduğu için, bünyesinde Hukuk Fakültesi mezunları dışında üye de bulundurabilen Danıştay'ın Kurul kararlarını daha iyi değerlendirebilecek bir teşkilat yapısına sahip olması, Danıştayın yargı yolu olarak seçilmesinin diğer bir nedeni olarak sayılabilir.


    Madde 21- Kamu kaynaklarından bu Kanuna göre elde edilmiş yardımların amaçları dışında kullanılması da rekabeti bozucu etkiler dğurabilmektedir. Bu uygulamaların da gayrı kanuni yardımlar gibi soruşturmaya tabi tutulmaları ve geri alınmaları serbest piyasa düzeni bakımından zorunlu bir unsur olarak görülmektedir.


    Madde 22 ve 23- Mevcut yardım programlarının Kanun ile bağdaşır halde bulunması gerekmektedir. Mevcut programlar uygulama birimleri tarafından hızla Kurul'a bildirilirler. Kurul bunlar üzerine nihai kararını verir. Kararında ilgili programların Kanuna uygun hale gelebilmesi için gerekli önerileri belirtir ya da uygun bulur.

    Madde 24- Kurul'un nihai kararı gerek ilgili birimler tarafından yargı denetimine, gerekse Kurul ilgili birimilerin kararı uygulamaması durumunda yargıya intikal ettirilebilmektedir.


    Madde 25-Kurula intikal eden bilgi ve belgelerin gizliliği ticari sırların saklanması ya da yürürlüğe alınacak yardımlar üzerine çeşitli spekülasyonların önlenmesini amaçlamaktadır. Bu maddede öngörülen hususlar 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'da da Kurul ve Kurumu bağlayıcı niteliktedir.


    Madde 25-Bu Kanun uyarınca yapılacak tebligatların, bir esasa bağlanmasını temin etmek ve tebligat nedeniyle meydana gelebilecek ihtilafları önlemek amacıyla Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacağı belirtilmiştir.


    Madde 26-4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 62 nci maddesinde öngörüldüğü şekilde aktarılmıştır.


    Madde 27-Kanunun yürürlük maddesidir.


    Geçici Madde: Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihte mevcut yardımlardan yararlananların ne zamana kadar Kurula bildirimde bulunacağını düzenlenmektedir.


    Madde 28-Kanunun yürütme maddesidir.

      Sayfa : 3/3
      <123