Rekabet Hukuku / Sorularla Rekabet Kanunu
81
-
4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'a göre teşebbüs birliği nedir?
Teşebbüs birliği, tüzel kişiliği haiz olsun yada olmasın, teşebbüslerin belirli amaçlara ulaşmak için oluşturduğu her türlü birlikleri ifade etmektedir. Şöyle ki, Birlik sözcüğünün Rekabet Hukuku'nda ifade ettiği anlam, tarım kooperatifleri, hukuki şahsiyet iktisap etmesi kanunca mümkün olmayan cemiyetler, kar amacı gütmeyen dernekler ve federasyon veya konfederasyorlardır. Burada tanımlanan teşebbüs birliklerinin kararlarını; genel kurullarının aldığı kararlar, yetkili organlarının ilke kararları, iç işleyişlerine ait tüzükleri, üyelik şartlarına ilişkin esaslar veya eylem planları kapsamaktadır. Teşebbüs birliklerinin üyelerine gönderdiği bağlayıcı olmayan tavsiye kararları da ayrıca karar olarak kabul edilmektedir.
Gizle
83
-
4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'a göre teşebbüs nedir?
Teşebbüs, herhangi bir piyasada mal veya hizmet üreten, pazarlayan, satan gerçek ve tüzel kişiler ile bağımsız olarak ekonomik kararlar verebilen ve ekonomik bakımdan bir bütün teşkil eden birimlerdir.
Öte yandan Rekabet Hukuku'nda tüzel kişilerin yanı sıra gerçek kişiler de teşebbüs kabul edilmektedir. Şöyle ki, kişisel, somut ve soyut unsurlardan oluşarak bir bütün teşkil eden, hukuken bağımsız bir özneye bağlı, belirli bir ticari amacı sürekli bir biçimde güden örgütlenmeler teşebbüs kabul edilmektedir. Burada belirleyici kriter belirli bir ticari amacın sürekli bir biçimde güdülmesidir. Zira bir teşebbüs, kendi şahsı adına veya bir kuruluş adına ticari faaliyetler içerisinde bulunan bir geçek kişi de olabilir.
Ayrıca teşebbüs tanımı içerisinde çok önemli bir kavram saklıdır: Ekonomik bütünlük. Bu terim hukuken bağımsız olmakla birlikte ekonomik olarak ya birbirlerine ya da ortak bir ana şirkete bağlı teşebbüsler hakkında kullanılmaktadır. Bu ifadeden anlaşılması gereken ekonomik olarak birbirlerine ya da ortak bir gerçek veya tüzel kişiye bağlı ekonomik unsurların ekonomik bütünlük oluşturduğudur. Öte yandan ilişkili kuruluşlar arasında yapılan anlaşmaların Kanun kapsamına girip girmediği konusunda bir takım tereddütler mevcuttur. Bu konu ile ilgili olarak gözönünde bulundurulması gereken ilk olgu rekabet ilişkisidir. Örneğin bir kuruluşla bu kuruluşun tamamına sahip olduğu bir başka kardeş kuruluşun aralarında yapacağı bir anlaşma Kanun kapsamına girmemektedir, çünkü aralarında bir rekabet ilişkisi yoktur.
Sonuç olarak bir teşebbüsün diğer bir teşebbüs üzerindeki kontrolü aralarındaki ilişkiyi belirlemektedir. Örneğin, bir teşebbüsün %50 hissesine sahip olup ticari faaliyetlerinde belirleyici bir kontrol gücüne sahip olmayan teşebbüs ile bu ortak teşebbüs arasındaki anlaşmalar Kanun kapsamı içerisinde yorumlanabilir. Tam tersine azınlık hissesi ile bir teşebbüsün ticari faaliyetlerinin kontrolü durumu ise ekonomik bütünlük kavramı içerisinde yorumlanır. Kesin olan ise bir teşebbüsün hisselerinin yarıdan fazlasına sahip olunması durumunun ekonomik bütünlük içerisinde inceleneceğidir.
Gizle
84
-
4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'a göre rekabet nedir?
Rekabet Kanunu çerçevesinde rekabet, mal ve hizmet piyasalarındaki teşebbüsler arasında özgürce ekonomik kararlar verilebilmelerini sağlayan yarışı ifade etmektedir. Teşebbüslerin özgürce ekonomik kararlar verebilmeleri ile pazara girişlerin sınırlandırılmadığı ve müdahele edilmediği şartlar altında, teşebbüslerin maliyet, kâr ve sair unsurlar ile satış şartlarını ferdi olarak belirleyebildikleri biçimde, arz miktarı ve fiyat ile sair satım şartlarının yalnızca talepte gözlenen değişimlere göre şekillendiği ve ilgili tüm ekonomik kararların alınmasında piyasada faaliyet gösteren rakiplerin yarış halinde bulunacağı ve rakipler arasında bilgi değişiminin bulunmadığı diğer bir anlatım ile rekabetin şeffaflaşmadığı bir piyasa oluşumu amaçlanmaktadır.
Gizle
85
-
4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'a göre yatay ve dikey anlaşmalar neleri kapsar?
Piyasalarda rekabetin sınırlanması kimi zaman yatay ve dikey anlaşmalar ya da uyumlu eylemler marifetiyle gerçekleşmektedir. Piyasalar, yatay ve dikey seviyelerde faaliyet gösteren teşebbüslerin ticari işlemlerinden oluşmaktadır. Yatay seviye aynı ya da benzer faaliyetleri ifa eden ve birbirleri ile rekabet halinde bulunmaları gereken teşebbüsleri ifade etmektedir. Aynı ya da benzer konuda faaliyet gösteren üretici işletmeler, toptancılar ya da hizmet teşebbüsleri kendi piyasalarındaki yatay seviyedeki yapılanmayı oluşturmaktadırlar.
Piyasalardaki dikey yapılanma ise hammadde tedariği süreci ile başlayan ve malların ya da hizmetlerin nihai alıcıya sunulduğu farklı ticari aşamalardaki alım-satım, yeniden üretim aşamaları ve dağıtım kanalları ile oluşmaktadır. Yatay ve dikey anlaşmalar ve uyumlu eylemler ise, teşebbüslerin yatay piyasa seviyesindeki rakipleri ile ya da dikey piyasa seviyesindeki tedarikçi ve yeniden satıcıları ile yaptığı anlaşmaları ve uyumlu eylemleri kapsamaktadır.
Gizle
86
-
4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun neleri yasaklamaktadır?
Rekabet Kanunu mal ve hizmet piyasalarında rekabetin tesis edilmesini önleyen ya da önleme tehditi oluşturan üç temel eylemi yasaklamaktadır.
Rekabet Kanunu yatay ve dikey mal veya hizmet piyasası oluşumlarında yer alan birden fazla sayıda teşebbüsün ortak anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birlikleri kararları vasıtası ile ilgili piyasalarda doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engellemeleri, rekabeti bozmaları, rekabeti kısıtlamaları ya da bu amaçları taşıyan veya bu sonuçları doğurabilecek türde eylemleri yasaklamaktadır.
Rekabet Kanunu yatay ve dikey mal ve hizmet piyasası oluşumlarında yer alan bir veya birden fazla teşebbüsün ülkenin bütününde ya da bir bölümünde ilgili mal veya hizmet piyasasındaki hakim durumunu tek başına yahut başkaları ile yapacağı anlaşmalar ya da birlikte davranışlar ile kötüye kullanmasını da yasaklamıştır.
Rekabet Kanunu ayrıca bir ya da birden fazla teşebbüsün hakim durum yaratmaya veya hakim durumlarını daha da güçlendirmeye yönelik olarak, ülkenin bütünü yahut bir kısmında herhangi bir mal veya hizmet piyasasındaki rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğuracak şekilde birleşmelerini veya herhangi bir teşebbüsün ya da kişinin diğer bir teşebbüsün mal varlığını yahut ortaklık paylarının tümünü veya bir kısmını ya da kendisine yönetimde hak sahibi olma yetkisi veren araçlarla devralmasını yasaklamıştır.
Gizle
87
-
4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun hangi alanları kapsamaktadır?
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde mal ve hizmet piyasalarında faaliyet gösteren ya da bu piyasaları etkileyen her türlü teşebbüsün aralarında yaptığı rekabeti engelleyici, bozucu ya da kısıtlayıcı anlaşma, uyumlu eylem ve teşebbüs birliği kararları ile piyasada hakim durumda olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmaları ve rekabeti önemli ölçüde azaltacak birleşme ve devralma niteliğindeki her türlü hukuki işlem ve davranışlar, rekabetin korunmasına yönelik tedbir, tespit, düzenleme, denetlemeye ilişkin işlemler ve rekabet hukuku alanına giren yasal düzenlemelere ilişkin politikaların oluşturulması 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun kapsamına girer.
Rekabet Kanunu, yatay piyasa oluşumlarında aynı ya da büyük ölçüde eşit ticari aşama içerisinde birbirleri ile rekabet halinde bulunan teşebbüslerin; ayrıca dikey piyasa oluşumlarındaki belirli bir mal ya da hizmetin yeniden arzı veya yeniden üretimi ile farklı ticari aşamada yer alan tedarikçi-üretici-satıcı teşebbüslerin rekabeti sınırlayıcı ya da bozucu etki gösteren her türlü uyumlu eylem, anlaşma ya da teşebbüs birliği kararları ve hakim durumun kötüye kullanılması ile bu etkilerin meydana gelmesi sürecindeki fiilleri kapsamaktadır.
Gizle
88
-
Rekabet Kurulu hangi tarihte atandı?
Rekabet Kurulu 5 Mart 1997 tarihinde atamaları yapılarak Yargıtay Birinci Başkanlık Divanı'nda yemin ederek 7 Mart 1997 tarihinde resmen çalışmalarına başladı.
Gizle
89
-
4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un amacı nedir?
Rekabet Kanunu'nun amacı, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve eylemleri ve piyasalarda hakim durumda bulunan kamu ve özel teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamaktır.
Gizle
90
-
Türkiye için modern bir Rekabet Hukuku ihtiyacı nereden doğdu?
Türkiye'de Rekabet Kanunu tartışmaları 70'li yıllara dayanmaktadır. O dönemde özel ve kamu kesimi belli başlı iki düzenlemeye karşı çıkmaktaydı: Rekabet ve Tüketici Kanunları. İthal ikamesinin hakim olduğu dışa kapalı bir ekonomik sistemde bu tür düzenlemelerin pek bir faydası olmadığı, karlılığı düşürdüğü ve dışa açılmak için gerekli sermaye büyüklüğüne ulaşmada engel teşkil edeceği savunulurdu. Ancak 80'li yıllar ile birlikte ithal ikamesi rejiminin terk edilmesi ve ihracata yönelik politikaların geliştirilmesi rekabet düzenlemelerine karşı bu tür yaklaşımların geçerliliğini yitirmesine neden oldu. 90'lı yıllarda ise küreselleşen Dünya ekonomisinde ticaretin gerek iç piyasada gerekse dış piyasalarda eksik rekabetten uzak ve tam rekabetin tesis edildiği bir ortamda gerçekleşmesi gerektiği ortaya çıktı. Türkiye'de de ilk ciddi kanun hazırlıkları bu döneme rastlamaktadır.
Ulusal rekabet kanunları iç piyasa düzenlerini rekabeti kısıtlayıcı unsurlardan temizleyerek uluslararası ticarette rekabetin gelişimine katkı sağlamaktadır. Türkiye de parlementer demokrasiyi ve serbest piyasa ekonomisini benimsemiş modern Dünya'nın üyesi bir ülke olarak, ekonomisini geliştirecek ve Dünya ile bütünleştirecek bir kanunu milli mevzuatına Avrupa Birliği'nden aktarmıştır. Nitekim Türkiye, bu unsurlara ek olarak, Avrupa Topluluğu ile arasında kurulan Gümrük Birliği'nin Son Dönemi'ne ilişkin 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı'nın 39uncu maddesinin birinci paragrafında Topluluk Kurucu Antlaşması'nın 85 ve 86ncı maddelerine (Amsterdam Antlaşması 81 ve 82nci Maddeler) uyumlu bir Rekabet Kanunu'nu yürürlüğe koymayı kabul etmiştir. Ayrıca Anayasa'nın 177nci Maddesi'nin birinci fıkrası hükmü ile Devletin piyasalarda fiili ya da anlaşmalar sonucu ortaya çıkabilecek tekelleşmeyi önleyeceği öngörülmektedir. Böylelikle Türkiye'nin gerek milli ihtiyaçları, gerekse uluslararası taahhütleri sonucu 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir.
Gizle
91
-
4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun hangi tarihte yürürlüğe girdi?
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun 13.12.1994 tarih ve 22140 Sayılı T.C. Resmi Gazetesi'nde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Rekabet Kanunu çerçevesinde Rekabet Kurulu, Kanun'un yürürlüğe girmesinden 27 ay sonra, 1997 yılının Mart ayında faaliyete geçmiştir.
Rekabet Kurulu hızlı bir yapılanma ile Rekabet Kurumu'nu oluşturmuş, uzman personel yapılanmasını sağlamış ve 4 Kasım 1997 tarihinde 23160 sayılı Resmi Gazete'de Rekabet Kurumu Teşkilatının Oluşuturulduğuna İlişkin Tebliğ yayımlanarak 5 Kasım 1997 tarihinde etkin olarak faaliyete başlamıştır. 11 Kasım 1997 tarihinde ise 23167 sayılı Resimi Gazete'de Rekabet Kurumu Teşkilatının Oluşuturmasından Sonra Teşebbüslerin ve Teşebbüs Birliklerinin 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'dan Doğan Hak ve Yükümlülüklerine İlişkin Tebliğ yayımlanarak Kanun'a gerçek anlamda işlerlik kazandırılmıştır.
Gizle
<1...456