Geçen hafta Avrupalı tur operatörlerinin Türkiye'de gerçekleştirdikleri Rekabet Kanunu ihlallerinden bahsetmiş ve Rekabet
Kurulu'nu bu konu ile ilgilenmeye davet etmiştim. Nitekim, yazdıklarımızın yetkililerce değerlendirildiğini tahmin ediyorum. Ancak
konunun ciddiyetini vurgulamak ve gündemde kalmasını sağlamak amacı ile biraz daha bahsedeceğim.rnrnYaz sezonu geldiğinde Avrupa
vatandaşları bavullarını toplayıp güneye Akdeniz sahillerine inerler. Bu çok büyük ve önemli bir pazardır. Pazarın en önemli
halkalarından biri de tur operatörleridir, bunlar sektörün amiral gemisidir, pazarı onlar yönlendirirler. Avrupalı tur
operatörleri son zamanlarda birleşme ve devralmalar yoluyla bir yoğunlaşma sürecine girdiler ve ortaya güçlü firmalar çıktı. Bu
firmaların hedefleri Avrupa'lı turist pazarında pay kapmak ve Akdeniz ülkelerindeki turizm işletmeleriyle anlaşmalar yaparak
turizmi kendi zincirlerinin kontrolüne almak. rnrnTürkiye'de yapılan ihlalin niteliğine gelince; iki büyük tur operatörü olan TUI
ve Neckermann tüm Akdeniz ülkelerinde kendi zincirlerini oluşturmak için faaliyete geçmişler. Türkiye'de de özellikle Antalya ve
Marmaris civarındaki turizm işletmeleri ile başka operatörlerle ve özellikle de karşı tarafla çalışmaması şartıyla 2001 sezonu
için anlaşmalar yapıyorlarmış. Bunun karşılığında da işletmelere finansman sağlıyorlarmış, hatta gazeteden okuduğumuza göre 5
milyon Mark nakit verilmesi söz konusu imiş. Bu yapılan anlaşmanın Rekabet Kanunu'nu ihlal ettiğine şüphe yok. Bu sözleşmelerin
taraflarını bin an önce Rekabet Kurumu'na bireysel muafiyet almak için başvurmaya davet ediyorum. Aksi takdirde rakip firmaların
dava açması ya da Rekabet Kurulu'nun re'sen dava açması sonucunda ağır para cezaları ödemek zorunda kalırlar.rnrn rnrnAyrıca bu
işin bir de AB boyutu var. Söz konusu iki tur operatörü anladığımız kadarıyla pazarda önemli paya sahipler. Yaptıkları, Kurucu
Anlaşmanın 81. ve 82. Maddelerine aykırı. Zaten Avrupa'da olsa böyle anlaşmalar yapmaya cesaret edemezlerdi çünkü Avrupa Komisyonu
bu tür konularda çok dikkatlidir ve ihlalleri affetmez. Eğer Türkiye'de serbestçe bu tür ihlalleri gerçekleştirebileceklerini
sanıyorlarsa da çok yanılıyorlar çünkü Rekabet Kurulu son derece faal olarak çalışmaktadır. Avrupa'daki rekabet otoriteleri
arasında en etkin ve tecrübeli olanlarından biridir. Üstelik hemen belirtelim bu ihlalin Avrupa'da değil Türkiye'de
gerçekleşmesinin de Komisyon açısından bir önemi yoktur çünkü ihlalin sonuçları AB Ortak Pazarı'nı etkileyebilecek büyüklüktedir,
dolayısıyla Komisyon dava açma yetkisine sahiptir.rnrn rnrnRekabet Kurulu'muzu bu işin üstüne gitmeye ve hızla gelişmekte olan ve
ülkemize önemli gelirler kazandıran bu sektörde yabancı kartellerin rekabeti bozmalarını engellemeye davet ediyorum. Ortada
Komisyon ile birlikte çalışılması gerekebilecek bir ihlal söz konusudur.