Türkiye'nin AB'ye tam üyelik hayalleri büyük bir kilometre taşına doğru ilerlemekte. Gerek Kıbrıs konusu gerekse de Türkiye'nin
tam üyelik müzakerelerine başlayabilmek için talep ettiği takvim meselesi olumlu veya olumsuz büyük bir gelişmeye gebe. Yıllarca
Yunanistan'ın vetolarının arkasına saklanarak Türkiye'ye söylediği "Elimde olsa yarın üye yaparım ama Biliyorsun işte Yunanistan
seni istemiyor" rahat yalanı artık sona erdi. Yunanistan taktik değiştirdi ve oyun bitti. rnTürkiye aslında diğer tüm aday ülkeler
arasında AB ile en somut ilişkileri kurmuş ve kör topal bir Gümrük Birliği alanı oluşturmuştur. Ancak, Türkiye'yi diğer adaylardan
ve hatta mevcut tam üyelerden ayıran çok önemli özellikleri vardır. Öncelikle Türkiye nüfusu itibariyle AB içerisinde karar alma
organlarında en ağırlıklı temsil yeteneğine sahip olabilecek büyüklüktedir. Diğer taraftan Türkiye AB'nin pek de topraksal bir
komşuluk ilişkisi yürütmek istemeyeceği ülkelerle komşudur. Bunların başında şu veya bu ülke geliyor diyemeyiz; nitekim herbiri
tarihin belli dönemlerinde ayrı bir kaynayan kazan olmaya aday hareketli bölgeler. Hatta kimi komşularımızın toprak bütünlüğü dahi
tehdit altında. rnGelelim bir diğer önemli hususa O da kültür farklılığı. Hiç de küçümsenmeyecek bir farklılık. Bakmayın siz 12
aday ülkenin fakirliğine, yok efendim pazar ekonomisine yeni yeni geçiyor olmalarına filan (bu hatta büyük bir avantaj bile
olabilir ) şusuna busuna Sonuçta bu ülkeler sadece ve sadece demir perdeden beri iktisadi olarak Avrupa kıtasından izole
yaşamaktalar. Saçları, sakalları, fizyonomileri, açıkçası herşeyleri Avrupalı; o topraklardan. Ha burada bir de Din konusunu hiç
açmak istemiyorum. rnŞimdi tüm bu temel farklar ortadayken acaba AB Türkiye'yi tam üye olarak görmek ister mi Bunu zaman ve AB'nin
yeni şekillenmesi gösterecek. Karar alma mekanizmalarındaki reformlar ve "çok vitesli Avrupa" fikrinin somutlaşması gösterecek.
Yoksa Türkiye'nin işi zorrnBizler Milliyete dayalı nefretin siyasi olarak sonuç verdiği bir toplum değiliz. Bunu Türkiye
Yunanistan çekişmesinde dahi gözlemleyebiliriz. Ancak unutmayın ki 2004, ve hatta 2007'den sonra Osmanlı'nın eski eyaletleri birer
birer AB'nin eyaletleri olacak ve belki de "Türkler" in kaderi için el kaldırma gücüne kavuşacaklar. İşte o zaman da çekirdek
Avrupa yeni ve taptaze "Türkiye" yi oyalama kozlarına kavuşacak.