Birçok yazımda telekomünikasyon sektörünün neden ekonominin gözbebeği konumuna geldiğini ve sektördeki özelleştirme hareketinin
rekabet hukuku açısından önemine değinmiştim. Cep telefonu olan ve arada sırada yurtdışına çıkanlar bilir, mobil telefon
teknolojisinin roaming olarak adlandırılan bir özelliği var. Nedir roamingrnRoaming, en basit tanımıyla, kullanıcının mobil
telefon cihazını operatörler arasında yapılan ticari anlaşmalar vasıtasıyla söz konusu operatörlerin yurtiçindeki ya da
yurtdışındaki ağlarında kullanabilmesidir. Roaming anlaşmaları mevcut operatörünüzün hizmet veremediği bir alanda diğer anlaşmalı
operatörlerden hizmet alma olanağı sağlıyor. Tahmin edebileceğiniz gibi özellikle yurtdışına sıkça seyahat edenler için son derece
yararlı bir uygulama, yurtiçinde de kapasitelerin optimum derecede kullanılmasını sağlaması açısından tercih edilebilir.
Telefonunuzun tüm dünyada (veya büyük bir kısmında) kullanılabilmesi için bulunabilecek en iyi çözüm roaming.rnRekabet hukuku
açısından yurtdışı roaming anlaşmalarının önemi nedir, bunu değerlendirelim. İlk olarak roaming anlaşması yapan şirketler mevcut
rakipler değil potansiyel rakipler oluyorlar çünkü zaten şirketin abonesi yurtdışında anlaşmalı şirketin altyapısını kullanıyor,
dolayısıyla işbirliği yapmış oluyorlar. Ama eğer şirketlerden birisi diğerinin kapsama alanında bir diğer firmayla işbirliğine
girerse ya da doğrudan kendisi bu pazara girme kararı alırsa rakip konumuna düşüyorlar. rnRoaming anlaşmalarının oluşturduğu
işbirliğinin rekabeti kısıtlaması olasılığından çekiniliyorsa da sağladığı teknolojik fayda bunun gözardı edilebilmesine imkan
veriyor. Firmalar bu anlaşmalar sayesinde ticari bilgilerini paylaşabiliyorlar, bu da rekabet hukuku açısından sakıncalı.
Anlaşmalar sınır-ötesi hizmetlerin oluşturulmasını kısıtlayıcı bir etki de yapabilir. Bunun dışında, roaming anlaşması yapan
şirketlerin konuşma ücretlerini maliyete göre hasaplamaları gerekiyor. Örnek vermek gerekirse; Türkiye'de Almanya'ya oranla daha
ucuz olan telefon konuşmaları olduğunu varsayalım. Almanya'dan yaptığınız bir telefon görüşmesine Türkiye'de verdiğiniz ücret +
roaming maliyeti kadar ücret ödemelisiniz, yani Türkiye'ye oranla daha yüksek olan Almanya tarifesine göre ücret vermek zorunda
bırakılmamalısınız.rnRekabet hukuku açısından korkulanlar ise şunlar: fiyat ayarlamaları, hizmetlerin artmaktan çok sınırlı sayıda
kalması, pazarın girişimcilere kapanması, ticari bilgilerin paylaşılması. Bu açıdan yapılması gereken, roaming anlaşmaları olan
şirketlerin birbirlerinin pazarlarına rakip olarak girebilmelerinin sağlanmasıdır.