Dava Özeti
Avrupa kupa müsabakaları organizasyonları Avrupa'da milli bazdaki bütün
futbol federasyonlarının üyesi olduğu UEFA tarafından başlatılmıştır. UEFA Yönetmeliği'nin 14. maddesinin 1. paragrafı uyarınca
UEFA ve üyesi milli federasyonlar futbol müsabakalarının yayın haklarına inhisari olarak sahiplerdir. 14. maddenin uygulama
hükümleri uyarınca da, milli federasyonlar kendi ülkelerindeki Avrupa kupası müsabakalarının yayın haklarını pazarlama
yetkisine sahiptirler. Alman Futbol Federasyonu da, Almanya'da oynanan Avrupa kupası maçlarının yayın haklarını 1986 yılından
beri pazarlamaktaydı. Alman Futbol Federasyonu, 1989 yılında, Profesyonel Futbol Yönetmeliği'ne 3. Bölüm başlığı altında bir
bölüm ekleyerek kendisine ulusal ve uluslararası futbol karşılaşmalarının yayın haklarına ilişkin anlaşma yapma yetkisi veren
inhisari haklar sağlamıştır. Bu haklara istinaden de Alman Futbol Federasyonu 1992-1998 yıllarına ilişkin yayın haklarını inhisari
olarak satmıştır. Bu satış anlaşmalarından elde edilen gelirlerin büyük bir kısmı müsabakaları yapan futbol takımlarına,
buradan kalan miktar da Alman birinci ve ikinci lig takımlarına verilmekteydi.
Bu arada Eylül 1992'de Alman
Rekabet Kurumu (Bundeskartellamt), Profesyonel Futbol Yönetmeliği'nin 3. Bölümü uyarınca gerçekleştirilen havuz sistemi
yoluyla yayın haklarının pazarlanmasının rekabet kanunlarına aykırı olduğu gerekçesiyle bir soruşturma başlatmıştır. Soruşturma
sonucunda Alman Rekabet Kurumu havuz sistemi yoluyla yayın haklarının pazarlanmasının rekabeti engellediğini ve geçersiz bir
uygulama olduğu kararına varmıştır. Bu karar üzerine Alman Futbol Federasyonu, Berlin Temyiz Mahkemesi'ne gitmiştir ancak Temyiz
Mahkemesi de Alman Futbol Federasyonu'nun bu maçların düzenleyicisi olmadığı hükmüne varmıştır. Temyiz Mahkemesi, Alman Futbol
Federasyonu'nun futbol maçlarının organizasyon ve finansal açılardan sorumlusu olmadığı ve finansal risklerini de üzerinde
taşımadığı görüşÃ¼nü de kararına eklemiştir.
Burada, gerek Alman Rekabet Kurumu, gerekse de Berlin Temyiz
Mahkemesi futbol karşılaşmalarının düzenleyicilerinin futbol takımları olduğunun altını çizmiştir ve Alman Futbol
Federasyonu'nun UEFA ile olan bağlarının veya maç tarih ve saatlerini düzenlemesinin bu kurumu futbol müsabakalarının
düzenleyicisi statüsüne çıkaramayacağı görüşÃ¼nde birleşmişlerdir.
Alman Rekabet Kurumu ve Berlin Temyiz
Mahkemesi'nin Alman Futbol Federasyonu'nun futbol karşılaşmalarının yayın haklarının gerçek sahibi olmadığını tescil etmesi
üzerine bu yargı organları, Profesyonel Futbol Yönetmeliği'nin havuz sistemi yoluyla yayın haklarının pazarlanmasına zemin
hazırlayan 3. Bölümü'nün Alman Rekabet Kanunu'nun 1. bölüm hükümleri uyarınca rekabeti kısıtladığına ve bu bölümün
geçersiz olduğuna karar vermişlerdir.
Alman Futbol Federasyonu'nun avukatlarının, spor etkinliklerinin rekabet
kanunu hükümlerinden muaf tutulması gerektiği ve ayrıca futbol liginin tek bir iktisadi bütünlük olarak değerlendirilmesi
gerektiği doğrultusundaki görüşleri de reddedilince Alman Futbol Federasyonu, Alman Federal Yüksek Mahkemesine başvurmuştur.
Yüksek Mahkeme'nin Kararı
Alman Yüksek Mahkemesi, yapılan başvuru sonucu, Alman Futbol
Federasyonu'nun Alman kulüplerinin kendi sahalarında yaptıkları maçların yayın haklarını havuz sistemi yoluyla pazarlamasının
kesinlikle yasadışı bir kartel oluşturduğu kararına varmıştır. Böylelikle Yüce Mahkeme, Alman Rekabet Kurulu'nun ve Temyiz
Mahkemesi'nin kararını onaylamış bulunmaktadır.
Alman Rekabet Kanunu'nun 1. bölümü, AT Kurucu Anlaşması'nın
85. (1) maddesi gibi kartelleri yasaklamaktadır. Karara göre; Alman Futbol Federasyonu, Birinci Futbol Ligi gözönüne
alındığında kulüpler bazında bir kartel oluşturmaktadır. Alman Futbol Federasyonu Danışma Kurulu'nun Profesyonel Futbol
Yönetmeliği'nin 3. Bölümü, 2 ve 6 no'lu maddeleri yoluyla, Almanya'daki yayın haklarının pazarlanması ile ilgili rekabeti
sınırlandırmaktadır. Yayın haklarının havuz sistemi yoluyla pazarlanması, kulüplerin UEFA ve Kupa Galipleri Kupası'nda kendi
evlerindeki maçların yayın haklarını bireysel olarak pazarlama şanslarını ortadan kaldırmaktadır. Alman Yüksek Mahkemesi'ne
göre kulüpler bilet satışları ve diğer mallarının satışını gerçekleştirdikleri sürece bir teşebbüslerdir. Aynı şekilde
kulüpler reklam anlaşmaları imzalamakta ve Alman Futbol Federasyonu'nun yayınlar ile ilgili uygulamasından önce kendi
pazarlamalarını gerçekleştirmekteydiler. Alman Federal Yüksek Mahkemesi, Alman Futbol Federasyonu'nun Alman devletinin bir
birliği olduğu ve yerel futbol birliklerinin Alman Futbol Federasyonu'nun üyeleri olduğu görüşÃ¼nü reddetmiştir. Aynı şekilde,
Alman Futbol Federasyonu'nun sürekli değişen, Birinci lig kulüplerinin oluşturduğu bir kartel olmadığı görüşÃ¼ de
reddedilmiştir. Mahkemenin üzerinde durduğu nokta, Alman Futbol Federasyonu'nun yayın haklarının pazarlanmasında profesyonel
kulüpler üzerinde etki ve gücü bulunmasıdır.
Yüce Mahkeme, takımların kendi evlerinde düzenlenen Avrupa
Kupa maçlarının film ve televizyon yayın haklarının kulüplere ait olduğu görüşÃ¼ndedir. Mahkemenin futbol maçlarının
düzenleyicilerinin kim olduğu konusunda kesin bir görüşÃ¼ bulunmamakla birlikte, en azından kulüplerin eşdeğerde düzenleyici
oldukları konusunda bir yorumu bulunmaktadır. Kulüplerin, stadyumu ayarlamada, müsabaka ile ilgili diğer çalışmaları planlamada
ve uygulamada sorumlulukları bulunmaktadır. Bilet satmak, reklam almak, stadyum güvenliği ile ilgili önlemler almak bu
sorumluluklar dahilindedir. Mahkeme, bu görüşÃ¼n, evsahibi kulüplerin düzenleyici sıfatı ile üçüncü tarafların maçları
izinsiz yayınlamalarını önleme hakları ile ilgili önceki kararlar ile uyumlu olduğunu açıklamıştır.
Yüce
Mahkeme'nin evsahibi kulübün hakları ile ilgili Alman Medeni Kanunu'nun (BGB) 858 ve 1004 sayılı maddelerine sürekli
göndermelerde bulunması ve yukarıdaki açıklamalar ışığında; profesyonel kulüpler kendi sahalarındaki maçların yayın haklarına
sahip oldukları belirtilmektedir. Alman Rekabet Kurumu'nun taraf olarak yalnızca Alman Futbol Federasyonu'nu alması, UEFA'nın hak
sahibi olup olmadığı konusunu açıkta bırakmıştır. UEFA, Avrupa kupalarını düzenlemekte, müsabakaları ayarlamakta ve reklamını
yapmaktadır.
Alman Yüksek Mahkemesi, yalnızca yayın haklarının pazarlamasını gerçekleştiren Alman Futbol
Federasyonu'nun UEFA ve Alman Kulüpleri ile karşılaştırıldığında hiçbir düzenleyici görevinin bulunmadığını karara
bağlamıştır. Yüksek Mahkeme ayrıca, UEFA'nın sözkonusu yayın haklarının tek sahibi olduğu ve Alman Futbol Federasyonu'nun
UEFA'dan temsil hakkı almak suretiyle yayın haklarının pazarlamasını yaptığı görüşÃ¼nü paylaşmamaktadır. Mahkeme bu kararına
dayanak olarak, UEFA tüzüğünün 14. maddesinin 1. paragrafının UEFA'nın yayın haklarına sahip olmadığını belirtmesini
göstermiştir. Kulüpler, bireysel rekabetin kurallarına göre bağımsız olarak yayın haklarının pazarlamasını yapma hakkına
sahiplerdir.
Alman Rekabet Kanunu'nun 1. maddesine göre kartel yasaklamalarından muafiyet isteyen Alman Futbol
Federasyonu'nun talebi ise Yüce Mahkeme tarafından reddedilmiştir. Alman Futbol Federasyonu, bu talebini yapısal olarak kamu
yararına çalışan bir kurum olmasına ve yayın haklarının satışından elde edilen gelirlerle birinci ve ikinci ligdeki kulüpleri
desteklemesine dayandırmıştır. Yüce Mahkeme bu durumu kabul etse de, bu durumun üçüncü tarafların rekabet etme şanslarını
kısıtladığı için geçersiz bulmuştur. Alman Yüksek Mahkemesi, Alman Futbol Federasyonu'na Alman Rekabet Kanunu'nun 5. bölümü
2. ve 3. maddelerine uygun olarak iktisadi getiri sağlayan verimli kartellere muafiyet tanınmasını uygun bulmamıştır, çünkü
maliyet analizi prensibine göre, havuz sistemi iktisadi getiri yerine sadece geliri arttırmaktadır.
Alman
Yüksek Mahkemesi'nin aldığı nihai kararın sonucu Yüce Mahkeme, Alman Rekabet Kurumu Kararı'nın Alman Profesyonel Futbol Ligi'ne
uygulanacağını belirtmektedir. Yüksek Mahkeme kararının gerekçesinde belirttiği şekil ile Alman Futbol Federasyonu'nun
Bundesliga'nın haklarını elinde tutması artık mümkün görülmemektedir.
Yüksek Mahkeme'nin kararı gereği
kulüpler maçlarının yayın haklarının pazarlamasını kendileri gerçekleştirecektir. Birçok kulübün müsabakalarını pazarlama
işine girecek olması, pazarda yeniden rekabetin tesisine yol açacaktır.Â
[1] Aff. 14/68, Wilhelm k.
Bundeskartellamt, Rec.1969, s:1Â
[2] Aff. 311/85, VBVB & VBVB k. Komisyon, Rec.1984, s:19Â
[3] BUHART J.: Principe du droit européen de concurrence, Bruxelles, 1997, s:9Â
[4] Aff. 127/73, BRT
k. Komisyon, Rec. 1974, s:51Â
[5] BRAULT D.: Droit et Politique de la Concurrence, Economica, Paris, 1997,
s:321Â
[6] Matières colorantes Komisyon Kararı, ATRG 1969, L 195, s:11Â
[7] Aff. 6/64,
Costa k. Enel, Rec. 1964, s:585