• Rekabet Hukuku / Yayınlarımız

  • Rekabet Kanunu ve Yayın Kaosu Prof.Dr.Arif ESİN

    • Sayfa : 3/3
      <123



    Dava Özeti




    Avrupa kupa müsabakaları organizasyonları Avrupa'da milli bazdaki bütün futbol federasyonlarının üyesi olduğu UEFA tarafından başlatılmıştır. UEFA Yönetmeliği'nin 14. maddesinin 1. paragrafı uyarınca UEFA ve üyesi milli federasyonlar futbol müsabakalarının yayın haklarına inhisari olarak sahiplerdir. 14. maddenin uygulama hükümleri uyarınca da, milli federasyonlar kendi ülkelerindeki Avrupa kupası müsabakalarının yayın haklarını pazarlama yetkisine sahiptirler. Alman Futbol Federasyonu da, Almanya'da oynanan Avrupa kupası maçlarının yayın haklarını 1986 yılından beri pazarlamaktaydı. Alman Futbol Federasyonu, 1989 yılında, Profesyonel Futbol Yönetmeliği'ne 3. Bölüm başlığı altında bir bölüm ekleyerek kendisine ulusal ve uluslararası futbol karşılaşmalarının yayın haklarına ilişkin anlaşma yapma yetkisi veren inhisari haklar sağlamıştır. Bu haklara istinaden de Alman Futbol Federasyonu 1992-1998 yıllarına ilişkin yayın haklarını inhisari olarak satmıştır. Bu satış anlaşmalarından elde edilen gelirlerin büyük bir kısmı müsabakaları yapan futbol takımlarına, buradan kalan miktar da Alman birinci ve ikinci lig takımlarına verilmekteydi.



    Bu arada Eylül 1992'de Alman Rekabet Kurumu (Bundeskartellamt), Profesyonel Futbol Yönetmeliği'nin 3. Bölümü uyarınca gerçekleştirilen havuz sistemi yoluyla yayın haklarının pazarlanmasının rekabet kanunlarına aykırı olduğu gerekçesiyle bir soruşturma başlatmıştır. Soruşturma sonucunda Alman Rekabet Kurumu havuz sistemi yoluyla yayın haklarının pazarlanmasının rekabeti engellediğini ve geçersiz bir uygulama olduğu kararına varmıştır. Bu karar üzerine Alman Futbol Federasyonu, Berlin Temyiz Mahkemesi'ne gitmiştir ancak Temyiz Mahkemesi de Alman Futbol Federasyonu'nun bu maçların düzenleyicisi olmadığı hükmüne varmıştır. Temyiz Mahkemesi, Alman Futbol Federasyonu'nun futbol maçlarının organizasyon ve finansal açılardan sorumlusu olmadığı ve finansal risklerini de üzerinde taşımadığı görüşÃ¼nü de kararına eklemiştir.



    Burada, gerek Alman Rekabet Kurumu, gerekse de Berlin Temyiz Mahkemesi futbol karşılaşmalarının düzenleyicilerinin futbol takımları olduğunun altını çizmiştir ve Alman Futbol Federasyonu'nun UEFA ile olan bağlarının veya maç tarih ve saatlerini düzenlemesinin bu kurumu futbol müsabakalarının düzenleyicisi statüsüne çıkaramayacağı görüşÃ¼nde birleşmişlerdir.



    Alman Rekabet Kurumu ve Berlin Temyiz Mahkemesi'nin Alman Futbol Federasyonu'nun futbol karşılaşmalarının yayın haklarının gerçek sahibi olmadığını tescil etmesi üzerine bu yargı organları, Profesyonel Futbol Yönetmeliği'nin havuz sistemi yoluyla yayın haklarının pazarlanmasına zemin hazırlayan 3. Bölümü'nün Alman Rekabet Kanunu'nun 1. bölüm hükümleri uyarınca rekabeti kısıtladığına ve bu bölümün geçersiz olduğuna karar vermişlerdir.



    Alman Futbol Federasyonu'nun avukatlarının, spor etkinliklerinin rekabet kanunu hükümlerinden muaf tutulması gerektiği ve ayrıca futbol liginin tek bir iktisadi bütünlük olarak değerlendirilmesi gerektiği doğrultusundaki görüşleri de reddedilince Alman Futbol Federasyonu, Alman Federal Yüksek Mahkemesine başvurmuştur.



    Yüksek Mahkeme'nin Kararı



    Alman Yüksek Mahkemesi, yapılan başvuru sonucu, Alman Futbol Federasyonu'nun Alman kulüplerinin kendi sahalarında yaptıkları maçların yayın haklarını havuz sistemi yoluyla pazarlamasının kesinlikle yasadışı bir kartel oluşturduğu kararına varmıştır. Böylelikle Yüce Mahkeme, Alman Rekabet Kurulu'nun ve Temyiz Mahkemesi'nin kararını onaylamış bulunmaktadır.



    Alman Rekabet Kanunu'nun 1. bölümü, AT Kurucu Anlaşması'nın 85. (1) maddesi gibi kartelleri yasaklamaktadır. Karara göre; Alman Futbol Federasyonu, Birinci Futbol Ligi gözönüne alındığında kulüpler bazında bir kartel oluşturmaktadır. Alman Futbol Federasyonu Danışma Kurulu'nun Profesyonel Futbol Yönetmeliği'nin 3. Bölümü, 2 ve 6 no'lu maddeleri yoluyla, Almanya'daki yayın haklarının pazarlanması ile ilgili rekabeti sınırlandırmaktadır. Yayın haklarının havuz sistemi yoluyla pazarlanması, kulüplerin UEFA ve Kupa Galipleri Kupası'nda kendi evlerindeki maçların yayın haklarını bireysel olarak pazarlama şanslarını ortadan kaldırmaktadır. Alman Yüksek Mahkemesi'ne göre kulüpler bilet satışları ve diğer mallarının satışını gerçekleştirdikleri sürece bir teşebbüslerdir. Aynı şekilde kulüpler reklam anlaşmaları imzalamakta ve Alman Futbol Federasyonu'nun yayınlar ile ilgili uygulamasından önce kendi pazarlamalarını gerçekleştirmekteydiler. Alman Federal Yüksek Mahkemesi, Alman Futbol Federasyonu'nun Alman devletinin bir birliği olduğu ve yerel futbol birliklerinin Alman Futbol Federasyonu'nun üyeleri olduğu görüşÃ¼nü reddetmiştir. Aynı şekilde, Alman Futbol Federasyonu'nun sürekli değişen, Birinci lig kulüplerinin oluşturduğu bir kartel olmadığı görüşÃ¼ de reddedilmiştir. Mahkemenin üzerinde durduğu nokta, Alman Futbol Federasyonu'nun yayın haklarının pazarlanmasında profesyonel kulüpler üzerinde etki ve gücü bulunmasıdır.



    Yüce Mahkeme, takımların kendi evlerinde düzenlenen Avrupa Kupa maçlarının film ve televizyon yayın haklarının kulüplere ait olduğu görüşÃ¼ndedir. Mahkemenin futbol maçlarının düzenleyicilerinin kim olduğu konusunda kesin bir görüşÃ¼ bulunmamakla birlikte, en azından kulüplerin eşdeğerde düzenleyici oldukları konusunda bir yorumu bulunmaktadır. Kulüplerin, stadyumu ayarlamada, müsabaka ile ilgili diğer çalışmaları planlamada ve uygulamada sorumlulukları bulunmaktadır. Bilet satmak, reklam almak, stadyum güvenliği ile ilgili önlemler almak bu sorumluluklar dahilindedir. Mahkeme, bu görüşÃ¼n, evsahibi kulüplerin düzenleyici sıfatı ile üçüncü tarafların maçları izinsiz yayınlamalarını önleme hakları ile ilgili önceki kararlar ile uyumlu olduğunu açıklamıştır.



    Yüce Mahkeme'nin evsahibi kulübün hakları ile ilgili Alman Medeni Kanunu'nun (BGB) 858 ve 1004 sayılı maddelerine sürekli göndermelerde bulunması ve yukarıdaki açıklamalar ışığında; profesyonel kulüpler kendi sahalarındaki maçların yayın haklarına sahip oldukları belirtilmektedir. Alman Rekabet Kurumu'nun taraf olarak yalnızca Alman Futbol Federasyonu'nu alması, UEFA'nın hak sahibi olup olmadığı konusunu açıkta bırakmıştır. UEFA, Avrupa kupalarını düzenlemekte, müsabakaları ayarlamakta ve reklamını yapmaktadır.



    Alman Yüksek Mahkemesi, yalnızca yayın haklarının pazarlamasını gerçekleştiren Alman Futbol Federasyonu'nun UEFA ve Alman Kulüpleri ile karşılaştırıldığında hiçbir düzenleyici görevinin bulunmadığını karara bağlamıştır. Yüksek Mahkeme ayrıca, UEFA'nın sözkonusu yayın haklarının tek sahibi olduğu ve Alman Futbol Federasyonu'nun UEFA'dan temsil hakkı almak suretiyle yayın haklarının pazarlamasını yaptığı görüşÃ¼nü paylaşmamaktadır. Mahkeme bu kararına dayanak olarak, UEFA tüzüğünün 14. maddesinin 1. paragrafının UEFA'nın yayın haklarına sahip olmadığını belirtmesini göstermiştir. Kulüpler, bireysel rekabetin kurallarına göre bağımsız olarak yayın haklarının pazarlamasını yapma hakkına sahiplerdir.



    Alman Rekabet Kanunu'nun 1. maddesine göre kartel yasaklamalarından muafiyet isteyen Alman Futbol Federasyonu'nun talebi ise Yüce Mahkeme tarafından reddedilmiştir. Alman Futbol Federasyonu, bu talebini yapısal olarak kamu yararına çalışan bir kurum olmasına ve yayın haklarının satışından elde edilen gelirlerle birinci ve ikinci ligdeki kulüpleri desteklemesine dayandırmıştır. Yüce Mahkeme bu durumu kabul etse de, bu durumun üçüncü tarafların rekabet etme şanslarını kısıtladığı için geçersiz bulmuştur. Alman Yüksek Mahkemesi, Alman Futbol Federasyonu'na Alman Rekabet Kanunu'nun 5. bölümü 2. ve 3. maddelerine uygun olarak iktisadi getiri sağlayan verimli kartellere muafiyet tanınmasını uygun bulmamıştır, çünkü maliyet analizi prensibine göre, havuz sistemi iktisadi getiri yerine sadece geliri arttırmaktadır.



    Alman Yüksek Mahkemesi'nin aldığı nihai kararın sonucu Yüce Mahkeme, Alman Rekabet Kurumu Kararı'nın Alman Profesyonel Futbol Ligi'ne uygulanacağını belirtmektedir. Yüksek Mahkeme kararının gerekçesinde belirttiği şekil ile Alman Futbol Federasyonu'nun Bundesliga'nın haklarını elinde tutması artık mümkün görülmemektedir.



    Yüksek Mahkeme'nin kararı gereği kulüpler maçlarının yayın haklarının pazarlamasını kendileri gerçekleştirecektir. Birçok kulübün müsabakalarını pazarlama işine girecek olması, pazarda yeniden rekabetin tesisine yol açacaktır. 



    [1] Aff. 14/68, Wilhelm k. Bundeskartellamt, Rec.1969, s:1 



    [2] Aff. 311/85, VBVB & VBVB k. Komisyon, Rec.1984, s:19 



    [3] BUHART J.: Principe du droit européen de concurrence, Bruxelles, 1997, s:9 



    [4] Aff. 127/73, BRT k. Komisyon, Rec. 1974, s:51 



    [5] BRAULT D.: Droit et Politique de la Concurrence, Economica, Paris, 1997, s:321 



    [6] Matières colorantes Komisyon Kararı, ATRG 1969, L 195, s:11 



    [7] Aff. 6/64, Costa k. Enel, Rec. 1964, s:585


      Sayfa : 3/3
      <123