Dünya'daki ticari rekabet ortamına Avrupa Topluluğu açısından bakıldığında, Rekabet Kanunlarında görülen uyumsuzluk veya var
olmaması durumu, AT'nin rekabet edebilirliğini doğrudan etkilediği için, Topluluğun refahını, ekonomik gelişmeyi, tüketici
haklarını, çevre korunmasını, vb. doğrudan tehdit etmektedir. Dünya'daki mevcut tek örneği olarak, Rekabet Kanunu'yla beraber,
Tarife Dışı Engellerin önlenmesi konularının paralel olarak işletilmesi uygulaması, Topluluk kökenli şirketleri içeride çok sıkı
bir kontrol altında tutarken, dışarıda Rekabet Kanunu'nun bulunmadığı pazarlarda mücadele etme gücünü büyük ölçüde kırmaktadır.
rnrn rnrn rnrnArzulanan uluslararası rekabet sisteminin kurulmasında, kendi iç yapısı nedeniyle uluslararası bir nitelik taşıyan
ve 35 yıllık tecrübeyle biçimlenmiş olmasından dolayı büyük ölçüde AT normları kullanılacağından, Topluluk menşeli şirketlere
belli bir avantaj sağlayacaktır. AT ile ekonomik ilişkilerde bulunan ülkelerin, mevzuat bazında AT'yla uyum çalışmalarında
bulunmaları onlara da geçiş konusunda belli üstünlükler sağlayacaktır. Bu konuda en yakın örnek ülkemizin Gümrük Birliği'nin
hukusal temeli olan 1/95 no.'lu Ortaklık Kararı'nda da çokça değinilen rekabet konusunda, 19 Aralık 1994 tarihinde çıkarılan, ama
uygulama bazında zayıf kalan, 4057 sayılı Türk Rekabet Kanunu'nun AT kurucu anlaşmalarından biri olan Roma Antlaşmasının 85. ve
86. maddelerine paralel olarak şekillendirilmiş olmasıdır. rnrn rnrnDeğişik ülkelerin rekabet konusunda birbirinden farklı
uygulamaları ve kanunları, çifte standarta, gereksiz harcamalara, verilen kararlar sonucu çeşitli rahatsızlıkların ve de
anlaşmazlıkların doğmasına, soruşturmalar sırasında ülke sınırlarıyla kısıtlanmış olunması nedeniyle, istenilen sonuca
ulaşılamamasına yol açmaktadır. rnrn rnrnYukarıda sözü edilen nedenlerden dolayı Topluluk, bu konuda daha etkin çalışmalar yapma
konusunda bir girişimde bulunmaktadır. DTÖ üyesi ülkelerle tartışılmak üzere görüşlerini soran bir çalışma ilgili ülkelere
gönderilmiştir. Bu çalışmada üzerinde durulan ana noktalar şunlardır: rnrn rnrnBazı ülkelerde uygulamada olan Rekabet
Kanunları'nın ortak temel eksikleri, sınır ötesi çalışmaların, egemenlik sorunları nedeniyle, kanun dahilinde yer almamalarıdır.
Bunun sonucu olarak soruşturmaların tamamlanmasında ve gerekli bilgilerin toplanmasında çeşitli sorunlar doğmakta ve Kanunların
uygulanmasında eksiklikler ortaya çıkmaktadır. rnrn rnrn80'li yıllarda hızlanan ve 90'lı yıllarda rutin bir hale dönüşen şirket
evlilikleri, stratejik ortaklıklar, joint-venture'lar, lisans anlaşmaları ticaretin küresel boyutunu ortaya çıkarmıştır ve bunun
sonucu olarak bu tür uygulamalar çeşitli ülkelerde değişik kuruluşlar tarafından denetlenmekte veya incelenmektedir. Sonuçta bazı
anlaşmalar bir tarafta yasal bulunurken diğer tarafta çeşitli yaptırımlara maruz kalmaktadır. Çifte standartın önlenmesi,
ticarette haksız uygulamaları azaltacak ve gereksiz çifte uygulamaları ortadan kaldıracağından, büyük bir maliyet ve işgücü
tasarrufu sağlanmasına yol açacaktır. rnrn rnrnÇarpıcı bir nokta da, pazara giriş konusudur. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde
yerleşen bazı şirketler, tekelci veya hakim durumlarını kötüye kullanarak pazara girişleri kısıtlamaktadır. Bunun sonucunda, çok
önemli bir husus olan, serbest pazar ekonomisinin işleyişine gölge düşmekte, piyasanın dengeleri ve pazara olan güven sarsılmakta
ve bütün bu göstergeler de, ticaretin baltalanması anlamına gelmektedir. AT'nun ana hedefi, ticaret ortaklarının iç piyasalarında,
rekabet kurallarının işlemesi ve serbest piyasanın kesintisiz çalışması konularında beraber çalışmalara girişilmesi olmalıdır.
Çalışmaların önemli bir bölümü, kuralların konmasıyla birlikte, onların etkin bir biçimde uygulanmasını sağlamaya dönük olmalıdır.
rnrn rnrnBir diğer konu ise, çeşitli haksız rekabete yol açan organlar ve uygulamalarla (Devlet yardımları, yanlış uygulamalara
göz yumulması, yüksek koruma duvarları) korunan yerel şirketlerin kendi iç piyasalarından elde ettikleri yüksek karlarla sübvanse
ettikleri düşük fiyatla ihracatın (kısaca Damping), ithalatçı ülke üreticilerini çok zarara uğratmasıdır. Bu konuda uygulamaya
konulan yaptırımların, ülke sınırlarıyla kısıtlanmış olması, Damping uygulayan ihracatçının diğer pazarlardaki çalışmalarına
hiçbir etkide bulunmamaktadır. rnrn rnrnSon olarak, bazı devletlerin ulusal rekabet kurullarının yerinde inceleme, menşe ülkede
soruşturmaya devam etme gibi konularda kendi ulusal sınırlarını aşarak, diğer ülkelerde çalışmalara girmeleri çeşitli ululararası
tartışmalara, egemenlik sorunlarına yol açmakta ve konunun boyutunu aşan gereksiz uygulamalara gidilme durumu yaratmaktadır. rnrn
rnrnİşte yukarıda sayılan konularda ortak hareket edilmesi ve düzenleyici tedbirler aldıracak çalışmaların yapılması amacıyla
ortaya çıkarılan AT'nin çalışması, bu konularda DTÖ üyesi ülkelerin görüşlerinin alınarak ortak bir sonuca varılması sürecinin bir
adımını oluşturmaktadır.