Bugüne kadar Avrupa Topluluğu Türkiye'ye karşı pekçok anti-damping soruşturması yapmış ve bunların neticesinde firmalarımıza
çesitli vergiler ihdas etmiştir. Halbuki Katma Protokol'ün 47.Maddesi konunun öncelikle Ortaklık Konseyi'nde görüşülmesini karara
bağlamıştır. Halböyleyken Topluluk bu uygulamadan kaçmıştır. 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı gümrük birliğinin son dönemini
düzenlerken anti-damping soruşturmalarına icap ettiği durumlarda devam edileceği ama 47. Maddenin de hayata geçireleceği hususu
üzerinde durulmuştur. Ancak Topluluk bu sefer de Rekabet Kurulu'nun kurulmamasını bahane etmiştir. Şimdi Kurul'da kurulmuştur.
Artık 47.Maddenin çalıştırılma zamanı gelmiştir. Hatta ileride yeni bir Ortaklık Konseyi kararı ile karşılıklı taraflar
birbirlerine soruşturma açmaktan vazgeçtiklerini karar altına almak durumundadırlar. rnrnGeçen hafta Finansal Forum'da sevindirici
bir haberi Duygu Leloğlu Brüksel'den bildiriyordu.; Topluluk Türkiye'ye karşı anti-damping soruşturmalarına başvurmadan önce
konuyu Ortaklık Konseyi'ne getireceğini beyan ediyormuş. rnrnBu konuda Katma Protokol'de çok açık bir hüküm yer alıyor. rnrnYirmi
iki yıllık bir dönem içinde Ortaklık Konseyi Akit taraflardan birinin istemesi üzerine, Türkiye ile Topluluk arasındaki
ilişkilerde dampinig uygulamaları bulunduğunu tespit ederse, dampinge sebep olan veya olanlara bu uygulamaya son vermeleri
amacıyla tavsiyelerde bulunur. rnrnZarar gören taraf, Ortaklık Konseyi'nin bir tarafın isteminin yapıldığı tarihten başlıyarak üç
aylık bir süre içinde hiçbir karar almaması durumunda ve öngörülen tavsiyelerin yapılmasına rağmen damping uygulamalarının devam
etmesi hallerinde, Ortaklık Konseyine haber venrdikten sonra, uygun gördüğü korunma tedbirlerini alabilir. rnrnKatma Protokol'de
durumun bu kadar açık olmasına rağmen geçtiğimiz dönemlerde Topluluk 47.Maddeyi Beseler doktirini doğrultusunda yorumluyordu.
rnrnSözkonusu doktrine göre Topluluk, Ortaklık Konseyi'ne durumu getirmeden önce soruşturmayı açmalı ve gerekli araştırmayı
tamamlamalıdır. Araştırma sonunda damping tespiti yapıldığı durumda konu Ortaklık Konseyi'ne gelebilirdi. rnrn47. Maddenin
böylesine ağır bir yorumundan Türk sanayi çok çekmiştir. Anti-damping soruşturmasının açılması tüm pazarı bozmakta, Topluluk
ithalatçısı ürkmekte ve Türkiye'nin dış satımlarında büyük düşüşler ortaya çıkmaktaydı. Sonunda da açılmış soruşturmadan pek
kurtulan olmamıştır. 90'lı yılların başında bir elektronik sanayi bu soruşturmadan hiçbir vergi almadan çıkabilmiştir. rnrnGümrük
Birliği'nin Son Dönemi'nde de aynı uygulama devam etmiştir. Ancak Karar'da 47. Maddenin artık gözönünde tutulacağı hususu
mevcuttur. Bu kez de Topluluk Rekabet Kurulu'nu bahane etmiştir. Kısmen de haklıdır. Türk pazarında dampingli mal üreterek haksız
rekabet yapabilen bir işletmenin Topluluk pazarını da bozacağı malumdur. rnrnAncak Rekabet Kurulu kurulmuştur, bu durumda da artık
kolay kolay haksız rekabete imkan tanıyan işlemler ülkemizde de yapılamayacaktır. İşte son günlerde belki de bu hususu Komisyon
gözönüne almaktadır. rnrnBu gelişmenin bir ileri adımı ise Rekabet Kurulu etkin bir biçimde çalıştırıldıktan sonra, Topluluktan
karşılıklı olarak damping soruşturmalarına son verilmesi talep edilmelidir. Bu konuda alınancak yeni bir Ortaklık Konseyi kararı
yeterli olabilecektir. rnrnİşler doğru mecrasına girmektedir, yeter ki Rekabet yasamızı iyi çalıştırabilelim.