ATAD'ın 28 Şubat 1991 Tarih ve C-234-89 Sayılı Stergios Delimitis k/ Henninged Bräu A.G.Davasındaki Kararı biracılık sektörünün
tüm aktörlerini ( üretici, yeniden satıcı, tüketici, vb. ) ilgilendiren ilginç bir davadır. Alman Mahkemesi, ATAD'a başvurarak
biracılık konusuna ilişkin yürütmelerin Roma Antlaşması'nın 85. Maddesi'nin tümü ve Biracılık sektöründe Özel Satın Alma
Anlaşmaları Tüzüğü'nün (1984/83) ilgili hususları dahilinde 85/3. Madde'nin uygulama yorumunu sormuştur. rnrn rnrnAvrupa
Topluluğu Adalet Divanı bira tedarik sözleşmelerinin Roma Antlaşması'nın 85. Maddesi 1. paragrafı kapsamına girebilmesi için
(haksız rekabeti doğuran anlaşmalar ) iki temel hususun birarada bulunması gerektiği üzerine görüş vermiştir. rnrn rnrnBu iki
temel husus: rnrn rnrn Bira ticaretinde serbest rekabetin bozulabilmesi için yeni bir işletmenin pazara girmesinin önlenmesi veya
mevcut bir işletmenin pazar payını büyütmesinin diğer işletmelerce yapılan sözleşmeler marifetiyle önlenmesi esastır. Ayrıca
pazar payının tespit edilebilmesi için bir işletmenin diğer işletmeler ile yapmış olduğu Özel Satın Alma Sözleşmeleri'nin tümünün
gözönüne alınması gerekmektedir; ama bu husus serbest rekabetin bozulması yönünde sadece bir unsurdur. rnrn rnrn Yasalara aykırı
olduğu ileri sürülen sözleşmenin diğer sözleşmeleri de etkilemesi esastır. rnrn rnrnYukarıda karara bağlanan görüşün açık
anlatımı ise: rnrn rnrnBira ticaretinde serbest rekabetin bozulabilmesi için; yeni bir işletmenin pazara girişinin önlenmesi veya
varolan işletmenin pazar payını arttırmasının sözleşmeler vasıtasıyla önlenmesi gerekmektedir. Böyle bir fikrin ileri sürülmesi
sürecinde davalı işletmenin tüm sözleşmelerine bakılmalı, ancak sadece bu durum da yeterli bir kanıt oluşturmamalı ve bu durumun
yanı sıra aykırı sözleşmenin bira ticareti ile iştigal edenlerin mevcut sözleşmelerinin dışındaki bir kuruluşa veya muhattabına
veya bu sözleşmeden etkilenene avantajlı veya dezavantajlı imkanlar sağlayarak pazarı bozmasına da bakılmalıdır. rnrn rnrnATAD'ın
ikinci önemli bir yorum-kararı ise; yeniden satıcının sözleşmesi kapsamındaki ürünlerin pazarda gerçek bir ihtiyaç baş gösteriyor
ise başka ülke bira üreticilerinden tedarik etmesinin rekabeti bozucu bir unsur olmadığı yargısıdır. Ancak bu değişik kaynaklı
tedarik işinde yeniden satıcının bağlı olduğu üretici firma ürünlerinin satışında gösterdiği miktar performansı gözönüne alınmak
durumundadır. rnrn rnrnATAD'ın üçüncü yorum-kararı ise Özel Satın Alma Anlaşması'nda ismen ve cismen belirtilmemiş bir biranın
benzer veya aynı ürün kategorisine girmesi durumunda Özel Satın Alma Anlaşması kapsamında kabul edilmesi gerektiğidir. rnrn
rnrnBu karardan anlaşılması gereken husus sözleşmede yer almayan bir ürünün, evsafı aynı bir ürünle ikame edilmeye çalışılması
yasaktır. rnrn rnrnATAD'ın dördüncü yorum-kararı ise ikame ürünler (diğer içecekler) üzerinedir. Özel Satın Alma Anlaşması ile
üreticiye bağlı olan yeniden satıcının ikame ürünleri başka üreticilerden satın alma hakkı mevcuttur. Ancak üretici firmanın
sözleşmeye bu hakkı yeniden satıcının elinden alan bir madde koyması durumunda Roma Antlaşması'nın 85/2 Maddesi yürürlüğe girer.
Bu durumda da sözleşme geçersiz kılınmıştır. Ancak ATAD, verdiği yorum-kararı ile sözleşmenin tümünü değil ama sadece ilgili
maddesinin geçersiz kılındığını kabul etmektedir. Buna karşılık sözkonusu madde, sözleşmenin tümünü etkiliyor ise o zaman
sözleşmenin tümü geçersiz kalacaktır. rnrn rnrnATAD'ın beşinci yorum-kararı ise ulusal mahkemelerin Roma Antlaşması'nın yorumunu
yapmak gibi bir hakkı olmadığı gibi, bu hakkı kendilerinde görerek blok muafiyet tüzüklerinin kapsamını daraltmaya veya
genişletmeye de hakları yoktur, şeklindedir. rnrn rnrnATAD, kararını verirken Komisyon'a da çok ciddi bir uyarıda bulunmuştur:
Özel Satın Alma Anlaşma Tüzükleri'nin yayımlanması, tadil edilmesi ve uygulanmasında gösterdiği titizliğin yanı sıra, ulusal
makamların da gelişmeler hakkında bilgilendirilmesinin ve kamuoyunun bu gelişmelerden açıkça haberdar edilmesinin Komisyon'un asli
görevleri arasında yeraldığını hatırlatmıştır. rnrn rnrnNitekim 1/95 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı'nın 37/2-a Maddesi bu durumu
da karara bağlamıştır: " Topluluk, Gümrük Birliği'nin yürürlüğe girmesinden itibaren blok muafiyet yönetmeliklerinin benimsenmesi,
iptali veya değiştirilmesi ile ilgili işlemleri mümkün olan en kısa zaman içerisinde Türkiye'ye bildirecektir ". rnrn
rnrnYukarıda belirtilen son beşinci yorum-karar Türkiye'yi çok yakından ilgilendirmektedir. 4054 Sayılı Rekabetin Korunması
Hakkında Kanun'un verdiği yetkiye dayanarak Rekabet Kurulu biracılık işinde bir Özel Satın Alma Anlaşması'nı iptal edebilir veya
geçerli kılabilir. Ancak taraflardan biri sonuçtan tatmin olmadığı bir durumda idari yargıya başvurma hakkına sahiptir. İdari
yargının konunun fevkalade yabancısı olduğu düşünüldüğünde, Rekabet Kurulu'nun kararını Avrupa Topluluğu mevzuatlarına göre değil,
ama Türkiye'nin mevcut gerçeklerine göre yorumlama ihtimali oldukça kuvvetlidir. İşte bu gibi durumlar üzerine ATAD, ulusal yargı
makamlarının dikkatini çekmekte ve böyle bir hakları olmadığını karara bağlamaktadır.