REKABET KURULU özerk bir yapıya sahiptir. 4054 sayılı yasa bunu emretmektedir. Burada üzücü hadise kamu bürokrasinin büyük bir
kesiminin bu yasayı iyi okumadığıdır. 13 Aralık 1994 tarihinden bugüne kadar Türkiye'yi 21.yy'a taşıyacak bu yasayı böylesine
hafife almak kamuoyunda ciddi kaygılar uyandırmaktadır. Rekabet Kurulu, kamu bürokrasisinin yetki savaşları, hizmet yarışındaki
öncelik arayışları ve kısır çekişmeleri dışında tasarlanmış bir kurumdur. Tam bağımsız bir Kurum'dur. Yasa gereği, Cumhurbaşkanı
dahil kimseden emir almaz. Kararlarına kimse karışamaz. Taraflar, Kurul'un karar ve uygulamalarından mutlu değillerse idari yargı
hakkı saklı tutulmuştur. Bunun açık anlamı Kurul'un kararlarını oluşturma sürecinde hiçbir kurum ve kuruluşun müdahale hakkı
yoktur. Kararların ertesinde itirazları değerlendirecek merciler belirlenmiştir. rnrn rnrn rnrnRekabet Kurulu'nun özerkliği
geçtiğimiz günlerde tartışmaya açılır gibi oldu... rnrnHatta hayret verici bazı talihsiz beyanları yazılı basından tüm kamuoyu
üzelerek okudu. Rekabet Kurulu'nun önemine dikkat çeken bazı üst bürokratlar Kurul' u Başbakanlığa bağlı bir kurum olarak mutalaa
ettiler. rnrnRekabet Kurulu, Başbakanlığa bağlı bir kuruluş değildir. rnrn4054 sayılı yasanın 20. maddesi Kurumun özerkliğini
idari ve mali özerkliğe haizdir şeklinde açık bir biçimde belirterek tanımlamaktadır. Bu durumda da Kurumun kuruluş aşamasında ve
sonraları personel politikasına, yapılanma modeline, bütçesine, mevzuat yayımlama tekniğine karşı çıkmak veya bu konuda fikir
ileri sürmeye, işleri geçiktirmeye yasalar cevaz vermemektedir. rnrn rnrnRekabet Kurulu teşkilatlanmasını yasadan aldığı emir ve
güçle hızla tamamlamaya çalışmaktadır. Bu noktada kamu bürokrasisinin diğer kesimleri ona yardımcı olmak durumudadır. Kurul'un
teşkilatlanmaya ait aldığı kararları tartışmak, revizyonunu talep etmek, resmi fikir ve görüş beyanında bulunmak mümkün değildir,
hatta yasaktır. rnrnKamuoyunun Kurul'un yapılanmasına yardımcı olduğu kadar, bürokrasinin de en az o kadar yardımcı olması
gerekmektedir. rnrn rnrnTürkiye'deki bu yeni uygulama bir çok kesime garip gelebilir. Ancak 4054 sayılı yasa Türkiye'nin kendi
kendine uydurduğu bir sistem değildir. Yasamız fevkalade modern bir anlayışla hazırlanmış ve yasalaşmıştır. Dünya'daki uygulamalar
ile birebir aynıdır. Fransa'da da, Almanya'da da, ABD'de de ve hatta Çek Cumhuriyeti ve Polonya'da da Rekabet Kurum'ları ve onun
üst organı olan Rekabet Kurulları özerktir. Üç gün önce yaşamlarında ilk kez rekabet sözcüğünü duyanlar bile, bu özerklik ilkesini
özümserken, Türkiye gibi serbest piyasa ekonomisini yarım yüzyıldır yaşayan bir ülkede böyle davranışlar garipseniyor. rnrn
rnrnKimilerinin Bunlar, Devlet içinde Devlet olmuş yakıştırması bağnazlık, cahillik ve ayıptır. rnrn rnrnAncak burada Kurul'a da
büyük bir görev düşmektedir. Yasayı tüm kesimlere daha yakından tanıtmalıdır. Türk hukuk mevzuatına iki buçuk yıl önce giren bir
kanunu anlatmak biraz garip kaçıyor! rnrnKanunları bilmemek bir mazeret sayılmaz ilkesi hukukun üstünlüğünün temel taşıdır.
rnrnAncak ülkemizde her yeniliğe karşı çıkma adeti bir marifet sayıldığından, Rekabet Kurulu bu zaafı telafi edici girişimlerde
bulunmak, bir noktada da eğiticiliğe soyunmak gibi olağan dışı bir misyonu üstlenmek durumunda kalıyor. rnrnDünya'da eşi benzeri
görülmemiş bir görev! rnrnBuradan tüm Rektörlere, Dekanlara, Bölüm Başkanlarına ve öğretim üyelerine sesleniyorum, Yasa'yı
tanıtıcı ve öğretici dersleri müfredatlarımıza koyalım, bilimsel yazılarımızı bu konular üzerine yazalım. Ve asla unutmayalım ki
Türkiye'yi 21.yy'da büyük devletler arasına sokacak iki temel kurum, Rekabet Kurulu ve Türk Patent Enstitüsü ve onlara yaşam veren
yasalardır. Bunlarda başarısız olursak 20 milyar dolarlık ihracat hacmine mahküm kalır, kaybolur gideriz. Bakınız geçen yıl sadece
damping soruşturmalarından Türkiye'nin kaybı 2 milyar dolardır. Şayet Rekabet Kurumu iki yıl önce işlerlik kazansaydı, bu
soruşturmalara muhattap olmazdık. İç piyasasında rekabeti kuranların dış piyasalarda damping yapma olasılığı da azalıyor. rnrn
rnrnHaydi arkadaşlar! Şimdi zaman rekabet piyasalarını düzenleyecek olanlara yardım zamanıdır. Çağdaşlığı ve yeniliği özümseme
zamanıdır.