Avrupa Birliği Komisyonu 1996 yılı içerisinde bir kez daha üye ülkeler arasında, ilaç sektöründeki üreticilerin yapılan paralel
ticareti kısıtlamaya yönelik eylemlerini incelemeye aldı. rnrnÜye ülkelerin değişik fiyat kontrol mekanizmaları ve sosyal güvenlik
sistemleri, aynı ilaçta büyük fiyat farklarının ortaya çıkmasına yolaçmakta. Bunun doğal sonucu da tüketiciler ve sigorta
şirketleri fayda sağlıyorlar. rnrnDiğer bütün sektörlerde yürütülen araştırmalarda uygulandığı gibi, Komisyon bu araştırmasında da
Tek Pazar mantığını uyguladı. Buna göre, ilaç sektöründe her türlü rekabeti kısıtlayıcı anlaşmalara ve paralel ticareti
engelleyici eylemlere karşı bir kampanya başlattı. Bu çalışmada Avrupa Topluluğu Adalet Divanı (ATAD) gerekli desteği sağladı:
rnrnI., Primecrown ve Europharm adlı iki ingiliz şirketi bir İngiliz ilaç üreticisine karşı dava açtılar. Sebep, İspanya'da
satılan İngiltere menşeli ilacın fiyatının, üretildiği ülke olan İngiltere'de daha pahalı olması nedeniyle adı geçen iki toptancı
ilacı İngiltere'ye ithal etme girişiminde bulundular ama üreticilerin engellemesiyle karşılaştılar. ATAD, geçtiğimiz günlerde
sonuçlanan davada, AT antlaşmasının 36. Maddesine (malların serbest dolaşımı) dayanarak üreticilerin taleplerini reddetti. İspanya
ve Portekiz'de patent hakkının bulunmayışı ve fiyat kontrol mekanizmalarının işletilmemesi bu ülkelerdeki ilaç fiyatlarının düşük
seyretmesine yolaçıyor. Verdiği kararla ATAD malların serbest dolaşımına ve tüketicilere yarar sağladığı sürece paralel ticarete
sıcak baktığını, aynı zamanda ulusal fiyat politikalarının serbest rekabete engel oluşturmaması gerektiğini göstermiş oldu.
rnrnrnII. İlaç sektöründe yaşanan ikinci dava ise Adalat adlı ilaçla ilgiliydi. Bayer tarafından üretilen ilacın üye ülkelerdeki
satış fiyatı pazarlama stratejisi gereği değişiklik göstermekteydi. Özellikle İngiltere'deki satış fiyatı Fransa ve İspanya'ya
göre oldukça yüksekti. Bunu gören Fransız ve İspanyol ithalatçılar kendi iç pazarlarında sattıklarından çok daha büyük rakamlarda
Adalat ithal etmeye ve oradan İngiltere'ye satmaya başlayınca, Bayer, bozulan satış dengelerini düzeltmek amacıyla ithalatçılar
üzerinde sıkı gözleme başladı ve ilacın dağıtımını kısıtladı. Gerçi ithalatçılar, izlenmeyen diğer ilaç depoları, ülke içi
satışları yüksek göstermek gibi çeşitli yollarla bu kısıtlamaları delseler de, sonunda Bayer ithalatçılardan birisinin ihraç
ettiğini farkedince o toptancıya bazı yaptırımlar uyguladı, akabinde de kendisini ATAD'nin önünde buldu. rnrnYargılama sonucu
Bayer Fransa ve Bayer İspanya Topluluk'ta rekabeti şekillendiren 85. Madde'ye muhalefetten mahkum oldular. Buna göre Bayer, hem
oluşan zararları tazminle, hem de iki ülkedeki bütün toptancılara: ihracat yapmalarının hiçbir şekilde Bayer'le olan ilişkilerini
etkilemeyeceğini ve ayrıca bu tip faaliyetler için Bayer'in onayını almalarına gerek olmadığını belirten bir bülten yayınlamakla
cezalandırıldı. Ayrıca Bayer'e yüklüce bir ceza da kesildi.