Türkiye de, gelişmiş ülkeler gibi, bir Rekabet Kanunu'na ve bir Rekabet Kurulu'na sahip. Rekabet Kurumu ise çalışmalarına Eylül
ayından itibaren başlayacak. rnrnRekabetin korunmasını amaçlayan kanuna aşinalığımız bacımızın bizi Avrupa Birliği'ne sokmaya
karar verdiği dönemlere rastlar. Avrupa Birliği Gümrük Birliği'nin işlerlik kazanması için bir takım uyum yasalarının çıkarılması
gerekliliğini ortaya koyunca yeni ve pek de ilgi alanımıza girmeyen, fakat küreselleşmiş dünyada ticari ve hatta günlük hayata
girmiş uygulamalarla karşılaştık. Bu dönemde kimileri Gümrük Birliği sürecini müstemlekeleşme olarak algıladı, kimileri ise sabah
kalktığımızda mavi gözlü ve kalkık burunlu olacağımızı iddia etti. Hala esmeriz ve hala Türkiye bir müstemleke değil. Hatta
yabancı sermayenin Türkiye'ye olan ilgisinde bir azalmadan bile bahsedilebilir. rnrnBütün bunların yanında Rekabet politikalarının
neyi hedeflediğini incelemek, oluşacak polemiklerin ne yönde gelişmesi gerektiği hususunda bize bir ışık tutabilir. Bu aşamada
gündeme gelmesi gereken konu yeni mevzuatların ülkenin ekonomik politikalarına uyumlaştırılması değil, yeni mevzuatlar
çerçevesinde ekonomi politikaları üretmektir. Yani rekabet kanunu kadar rekabet politikasından da bahsetmenin gerekliliği ortaya
çıkmaktadır. rnrnKüreselleşen, hızla değişen ve kompleks bir hal alan dünya ekonomisinde ayakta kalmanın yolu rekabet
politikalarının objektifinde ulusal ekonomik politikaların oluşturulmasıdır. Rekabet politikası neyi amaçlar gibi bir soru çıkıyor
bu aşamada karşımıza. Rekabet politikası öncelikle daha güçlü ve rekabetçi bir ekonomik yapının oluşturulmasını amaçlar. Bu
doğrultuda ekonomik ve rasyonel gerekçeler her zaman tam rekabetçi şartlarla aynı doğrultuda gelişim göstermek durumunda değildir.
Farklı sektörler farklı rekabet koşullarında piyasa oluşumlarına neden olabilirler. Burada nihai amaç mal ve hizmetlerin
olabilecek en yüksek kalitede ve en düşük fiyatta tüketiciye sunulması ve bu doğrultuda refahın artırılmasıdır. Kaynak dağılımının
daha iyi yapılabilmesi ve ekonomiye etkinlik kazandırılması da rekabet politikalarının amaçlarındandır. rnrnAnlaşılacağı üzere, bu
aşamada Rekabet Kurulu ülkenin sanayi politikasında yönlendirici bir role sahip olacaktır. Bunun nedeni çok açık: Kurul'un
uygulamaları iç pazarın gelişimine, büyüme politikalarına, Ar-Ge politikalarına ve tüketiciyi korumaya yönelik politikalara yön
verecektir.