Teşebbüsler ve teşebbüs birlikleri arasındaki anlaşmalar, kararlar ve uyumlu eylem kavramlarının hepsi bir dereceye kadar serbest
rekabetin sınırını çizer, aksi halde zaten 85inci maddenin ihlali söz konusu olamazdı. Bu bağlamda, 85inci madde kapsamında
devletin bir anlaşmanın, kararın ya da uyumlu eylemin varlığına müdahalesinin etkisinin ne olabileceği sorusu gündeme geliyor.
rnrnDevlet faaliyetlerinin etkisi ilk kez Topluluk dışı üreticilerle başlayan gönüllü miktar kısıtlamaları ile 70'li yılların
ortalarında gündeme geldi. Komisyon, üçüncü ülke devletlerinin "empoze ettiği" gönüllü miktar kısıtlama anlaşmalarını yine
devletlerin "müsaade ettiği" veya başka bir deyişle "onayladığı" anlaşmalardan ayırmıştır. Bu durumda çok doğaldır ki empoze
edilen anlaşmalarda 85. Madde uygulanmaz. rnrnYine aynı dönemlerde Komisyon, Fransız-Japon Rulman Anlaşması üzerine yayımladığı
kararda konuyla daha geniş çapta ilgilenme fırsatını bulmuştur. Bu sefer, Komisyon, gönüllü miktar kısıtlamaları ile ilgili
yukarıda belirtilen ikili ayırımı genişleterek dört değişik durum belirlemiştir. rnrnİlk durum, Topluluk ile Japonya arasındaki
ticari anlaşmalar doğrultusundaki uygulamaları kapsamaktaydı ki bunlar Topluluğun dış ticaret politikalarının konusu olduğundan
AET Antlaşması 85inci madde kapsamına girmezler. rnrnİkinci durum, Japon mercilerinin Japon teşebbüslere empoze ettiği
uygulamalardır ve bunlar da doğal olarak 85inci madde kapsamında değildir. rnrnAncak yukarıda belirlenen her iki durumda da, bu
uygulamaların ötesindeki her türlü anlaşma ve uyumlu eylem hallerine 85inci madde uygulanır. rnrnÜçüncü durum, sadece Japon
mercilerce Japon kanunlarına göre izin verilmiş teşebbüsler arası anlaşmalardan ve uyumlu eylemlerden kaynaklanan uygulamalardır.
Böyle bir izin, her ne kadar Japonya'da kanuna uygun olsa da, 85. maddenin uygulanabilirliğini ortadan kaldırmıyor, çünkü sonuçta
ilgili teşebbüslerin anlaşmaya ya da uyumlu eyleme girmekten kaçınma serbestliği her zaman için mevcut! rnrnSon olarak da, 85inci
madde hükümlerinin kapsamına tamamıyla giren Japon ve Topluluk teşebbüslerinin tek taraflı ya da müşterek girdiği anlaşmalardan,
uyumlu eylemlerden ya da teşebbüs birliklerinin kararlarından kaynaklanan uygulamalardır. rnrnKomisyon daha sonraki kararlarında,
başlangıçtaki kararlarını büyük ölçüde teyid etmiştir. Örneğin, "Doğu Avrupa'dan Aluminyum İthalatı" davasında, Alman ve İngiliz
davalılar, Komisyon'un itiraz ettiği müşterek satın-alma sisteminin devletlerinin faaliyeti olduğunu ve 85inci madde kapsamında
değerlendirilmemesi gerektiğini ileri sürmüşlerdi. Bu sav, Komisyon tarafından hemen reddedilmişti, çünkü "bu anlaşmalar, ne
devletlerin taraf olduğu faaliyetlerdi ve ne de davada söz konusu Devletler teşebbüsleri bu anlaşmalara katılmaya zorlamıştı."
rnrnDavalılar bunun üzerine söz konusu devletlerin bu anlaşmaları devletin dış ticaret politikasının bir parçası olduğu için
teşvik ettiğini ve desteklediğini ve bu yüzden de 85inci madde kapsamında olmadığını ileri sürmüştür. Komisyon, Alman hükümetinin
bu düzenlemeleri teşvik etmediğine, ancak anlaşmalara müsammaha gösterdiğine dayanarak bu savın geçersizliğine karar vermiştir.
Öte yandan, İngiliz tarafı için Komisyon bu savı redderek aynen şu karara varmıştır: rnrn"Komisyon, İngiliz Hükümetinin 1965'ten
beri İngiliz kökenli teşebbüslerin bu tip anlaşmalara girmelerini desteklediğini kabul eder. Ancak, İngiliz devletinin teşviği ve
desteği Topluluk ticaretini etkileyen mutlak bir karar anlamına gelmez. Ayrıca, İngiliz hükümetinin kendi milli çıkarları
gereğince aldığı kararların Topluluk içinde rekabeti engellemesi, İngiliz hükümetinin Topluluk hukukunu ihlal etmeyi istediği ya
da denediği anlamına gelmez. Zira, İngiliz hükümeti böyle bir ihlale göz yummuş bile olsa (ki Komisyon, böyle olmadığını
düşünüyordu), bu, teşebbüslerin durumunu değiştirmez." rnrnBir devletin teşviği ve desteği bir anlaşmayı ya da eylemi 85inci
maddenin kapsamından çıkarmasına yeterli olmadığından, böyle bir anlaşmanın varlığının devlet mercileri ve Komisyon tarafından
bilinmesi de aynı şekilde anlaşmanın 85inci madde kapsamında mütalaa edilmemesi anlamına gelmez. Bu yüzden de, diğer bir davada
Komisyon bu noktanın özellikle üzerinde durmuştur: rnrn"Firmalar, üye ülkelerin devlet mercilerinin ve de ilgili Komisyon
departmanlarının fiyat belirleme anlaşmalarından haberdar olduğunu ve bu anlaşmaları desteklediğini ve hatta bazı üye ülke
mercilerinin açıkça onayladığını öne sürmüşlerdir. Ancak, üye ülke mercilerinin anlaşmalardan haberdar olması, anlaşmalara
katılması ya da fiyat belirleme anlaşmalarını onaylaması, firmaların AET Rekabet Kanununa tabi olmaları durumunu engellemez".
rnrnKısacası, şu açık ki bir anlaşmanın ya da eylemin 85inci madde nezdinde incelenmemesi sadece bir devlet merciinin müdahalesi
durumunda söz konusu olabilir. Bunun dışındaki izin, teşvik, onay ve tolerans gibi devlet tutumları sadece cezayı hafifletici
sebepler olarak kullanılabilir.