• Gazete Makaleleri / Finansal Forum Gazetesi

  • KAVRAMLAR, KARGAŞALAR: "REKABET - EKSİK REKABET - HAKSIZ REKABET"

  • Türkiye rekabetle ilişkili kavramlarla yeni tanışıyor. Hem özel sektör, hem kamu bürokrasisi hem de mevzuat bu kavramlar arasında bocaladıkça bocalıyor. Üniversiteler, Keyness istasyonundan hareket halinde. Kulaktan kulağa kavramsal metamorfoz silsilesi sürmekte. rnrnTürkiye genelinde münhasırlık sözleşmesi sahibi bir ithalatçı, bir diğer ithalatçının dünyanın bir başka yerindeki distribütörden ilgili ürünleri ithal ederek Türkiye'de satışa sürmesini önlemek için dava açıyor. Bilirkişiler davacıdan yana görüş veriyor. İhtiyati tedbir, ikinci ithalatçının mallarının piyasadan toplatılması... Kavramlar karışmış, mahkeme karışmış, çarşı karışmış... rnrnSermaye, rekabeti sevmez. Sevmemelidir de. Hukuk rekabeti zorunlu kılar. Bu bir itiş kakıştır. Hukuk, rekabetsizliğin bencil vahşetinin sınırlarını daralttıkça daraltır. Sermaye sıkışır o alanda. Ya dize gelir ve rekabet yarışındaki elenseleri bir kenara bırakır, ya da rekabetin yaşanmayacağı bir ürün-hizmet farklılaştırma sürecine girer. Her hal ve karda ilgili piyasada rekabet tesis edilir. Bu durum yaratıcılığı ve gelişmeyi de beraberinde getirir. Sermaye rekabeti sevmemeye devam eder, hukuk da rekabeti zorunlu kılmayı. rnrnAksi olursa, bunun izahı malumun ilanı olur. Prodüktivitenin, yaratıcılığın ve verimliliğin azalma trendinde danışıklı kör dövüşünün cicim rekabeti hortlar. Bundan da sermaye sorumlu tutulamaz. Sorumlu yalnızca hukukun işleyişidir. rnrnRekabet, tıpkı diş fırçalamak gibidir. Sevilmez, boyun eğilir. Bu da bir eğitim ve sosyal gelişme sorunudur. Ceryana makineyi bağlar bağlamaz ihracatçı olunuverilinen ülkemizde; kalite, ürün farklılaştırılması, insana yatırım gibi kavramlar fakir entellizmin hüsnü kuruntusu olarak görülür. 60-80 arasında rekabetsizliğin sanayi politikası olarak benimsendiği ithal ikameci modelin ardından günümüze değin uzanan hap yap para kap modeli, rekabetçiliği toplumumuzun hiç bir kesmine aşılayamamıştır. rnrn rnrnAçık ekonominin 10 yıllık hazırlık sınıfını torpille tamamlayan Türkiye'nin, serbest pazar ekonomisinin kurallı versiyonunu şart kılan DTÖ ve AT yaptırımcılığına direnişi burada alev alır. rnrn rnrnEğitimde rekabetçi özellik yoktur. Koleje giriş sınavları elitist süperego histerisi, üniversite sınavlarıysa mukadderatın tecellisi olarak addedilir. Prostat eğitim sisteminden savrulan iyi yetişmiş istisnalar için rekabet hiç yoktur. Üç transferle banka müdürlüğüne, tercüme doktora tezi ile profesörlüğe uzanan rekabetsiz bir kariyer bekareti beklemektedir iyi yetişmişleri. Yaratmak ve başarmak değil, zaman ve zemini kollamak adamı astronot eder. rnrn rnrnİyi yetişmişlere sunulan bu yürü ya kulumculuk, sosyal adalet ve sosyal dengeyi muhafaza etme endişesiyle okuyamamış mağdurlara da teşmil edilmiştir. Onlar da iş aleminin prostat mektebinden saçılarak elektriğe prizi sokuverip ihracatçı olanlarıdır. rnrn rnrnRekabet, mal ve hizmet piyasalarındaki adil yarışı; eksik rekabet, bu yarışın şartlarını abilerinin nüfusu ile değiştiren teşebbüslerin oluşturduğu cicim rekabeti; haksız rekabet yarış hakeminin düdüğünün nohutunu çalmayı ifade eder. rnrn rnrnBu kavramların daha da açık olarak anlatılmasının gerektiğini biliyoruz. Anlatacağız. Hem de hergün anlatacağız.