• Gazete Makaleleri / Finansal Forum Gazetesi

  • Teknoloji Transferi Tebliği Yolda mı?

  • Henüz Türkiye'de yayımlanmayan ancak kısa bir zaman dilimi içerisinde Rekabet Kurumu tarafından yayımlanması beklenen grup muafiyeti kapsamındaki Teknoloji Transferlerine ilişkin Tebliğ'in AT mevzuatındaki karşılığı olan Tüzük, 1 Nisan 1996 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu tüzükten önce patent ve know-how'ın transferine ilişkin belirli kategorilerdeki anlaşmaların grup muafiyeti kapsamına girmesi ayrı ayrı iki tüzük ile sağlanmış durumdaydı. Ancak 1996 yılında AT'de yürürlüğe giren bu Tüzük, 1984'te yayınlanan Patent Lisansları Tüzüğü ile 1988'te yayınlanan Know-how Lisansları Tüzüğü'nü birleştirerek önceki tüzüklerin yerini almıştır. rnrnBöylelikle, Teknoloji Transferi Tüzüğü'ne uyumlu bir anlaşmaya taraf olan teşebbüsler Roma Antlaşması'nın 85/1. maddesinde belirtilen uyumlu eylem, karar ve anlaşmalar ile rekabetin kısıtlanması yasağından doğrudan muafiyet kazanır. rnrnTeknoloji Transferi Tüzüğü ile birlikte, patent ve know-how'a ilişkin lisans anlaşmaları yoluyla lisans veren ve lisans alana karşılıklı olarak getirilebilecek rekabet sınırlamaları tanımlanmıştır. Bununla birlikte, anlaşma konusu patent ve/veya know-how ile doğrudan ilgili olan marka, endüstriyel tasarım, telif hakları, vb. diğer fikri mülkiyet haklarının da transferi bu tüzük ile muafiyet kapsamında adledilir. rnrnTeknoloji Transferi Tüzüğü'ne uyumlu olmayan, diğer bir deyişle anılan tüzük ile sınırlandırılmasına olanak tanınan unsurların ötesinde rekabet kısıtlamaları getiren anlaşmalar, Tüzük kapsamına girmezler ve bu anlaşmaların Roma Antlaşması'nın 85/2 maddesi gereği geçersiz olduğuna hükmedilir. Bu anlaşmadan doğan edimlerin ifası karşılıklı taraflarca istenemez. Öte yandan Teknoloji Transferi Tüzüğü ile getirilen muafiyetin geri alınmış olması ya da geçersizliğine hükmedilmesi ile, tarafların birbirlerine yükledikleri rekabet kısıtlamaları, rekabeti engellediği, bozduğu ve kısıtladığı oranda Roma Antlaşması'nın 85/1. maddesi ile uyumlu eylem, anlaşma ve kararlar ile rekabetin sınırlandırılması yasağı kapsamında değerlendirilir. rnrnTeknoloji Transferi Tüzüğü, rekabet kısıtlamalarını muafiyet kapsamına girmelerine göre dört kategoride incelemiş: tüzüğün genel uygulama alanı (temel muafiyet alanı), muafiyete uyumlu rekabet kısıtlamaları (beyaz liste), yasak hükümler (siyah liste) ve liste içerisinde yer alan yükümlülüklerin uygulama alanları ve fiili etkilerinin tespit edilmesi neticesinde muafiyetle uyumlu olup olmadığı tespit edilebilecek yükümlülükler (gri alan). Ayrıca Tüzükte özel durumlar ve muafiyetin geri alınması hali tanımlanmış. Böylelikle, rekabeti sonradan sözkonusu Tüzüğün tanıdığı rekabet kısıtlamalarının dışında ihlal etmeye başlayan firmalara tanınmış olan muafiyet geri alınabilir. Diğer bir deyişle, bir kez muafiyet kapsamında tanınılmış olmak, muafiyet süresince muafiyetin devam edeceğine dair bir garanti değil. Bu durumda, firmaların faaliyetlerini Tüzüğe uyumlu bir şekilde devam ettirmeleri gerekmekte. rnrnBölgesel korumanın olmadığı durumlarda, pahalı ve yeni teknolojinin yaygınlaşması kolay olmayacaktır. Firmalar, pazar etkisinin ne olacağını bilmediği yeni ve pahalı bir yatırımın riskini, kendisine bölgesel koruma gibi bazı imtiyazların verilmemesi halinde, genelde göze almamaktalar. Bu yüzden, teknolojinin yaygınlaşması amacını güden Teknoloji Transferi Tüzüğü'nün yakın zamanda Türkiye'de de yürürlüğe girmesi özellikle yurt dışından teknoloji ithal eden Türk firmaları için oldukça işlevsel olacak.