• Gazete Makaleleri / Finansal Forum Gazetesi

  • Enflasyon, Rekabet Kanunu ve Rekabet Kurulu

  • Yıllık enflasyon yüzde 101.6 oldu. Heyecan verici bir durum kimileri için, şu enflasyonun da üç rakkamlısı pek tatlı oluyor. Uzun süredir iki rakkama çakılı gidiyordu; neyse ki arkadaşlar, bu engelde iki kırık tekstilci ile ihracatı patlatmaya çalışan ekonominin yarısından sorumlu bir bakan ve pürosu ile enflasyon yiyen canavar diğer yarıdan sorumlu öteki bakan ve hiçbir ekonomi politikası olmayan bir Hükümet tarafından aşıldı. Son günlerde yazılarımda enflasyon üzerine çok değiniyordum. Perşembenin gelişi çarşambadan belli oluyordu. rnrnŞimdi Beyler, şu gerçeği önce kabul edelim. Türkiye'de bir enflasyon lobisi vardır. Bu lobinin bir ayağı sanayi sektöründe diğer ayağı da hizmet sektöründe özellikle ticaret ile meşgul olur. Bunlar uyumlu eylem halinde çimentodan beyaz ete, gıda ve temizlik malzelerinden ekmeğe kadar her herzeyi yerler. Fiyatları bir telefonla anlaşıp, arttırırlar. Perakendeciye fiyatları empoze ederler. Bakkal, bayi her neyse bunları dinlemez olursa mal boykotu yaparlar. Stok yaparlar, vergi tabelaları bir profesörün ödediği verginin altındadır, (Bu arada Doğan Heper'e Milliyet'te 4 Şubat 1998 tarihli yazısından ötürü tüm hocalar adına teşşekkür ediyorum) vs,vs,vs. rnrn5 Kasım 1997 tarihinden itibaren Rekabet Kanunu tüm hızı ile devreye girmiştir. Milyon defa yazdık, enflasyon ile mücadele piyasalardan eksik rekabetin imha edilmesi ile yapılır. Yani Rekabet Kurulu'nun rahat çalışması sağlanarak bu imha işi götürülür. Bu özel sektörün yarattığı enflasyonla mücadeledir. Kamu'nun yarattiğı enflasyonu önlemek daha kolaydır. Ve reçetesi bellidir: Hortumlama işine son verirsiniz. Ayrıca KİT ürünlerine zam yapmamakla da enflasyon önlenmez. rnrnHal böyleyken, Hükümet işi gücü bırakmış, Rekabet Kurulu Başkanı ile uğraşmaya devam ediyor. Neymiş efendim, Prof.Dr.Ayaydın, DYP'den milletvekili adayı olmuş, DYP'liymiş. Bu arada bir de üstelik seçilememiş. Aynı Başkan, bir seçim öncesi de ANAP'tan belediye reisi adayı olmuş. Tüm Türk vatandaşlarının seçme ve seçilme hakkı vardır, dangalak çetesi. Ben de Rekabet Partisinden milletvekili adayıyım. Rekabet Kurulu'nun ne işe yaradığını anlamakta güçlük çeken siyasi partiler, Kanun çalışmasın diye ellerinden geleni ardlarına koymuyorlar. Bir ara Kurul'da Refah Partili üyeler var dendi. Ne oldu, bu kadar iş yapılıyor, soruşturmalar açılıyor, biri de çıkıp kamuoyunda bu soruşturma kararları Refah Partisi'ne endeksli dedi mi O Kurul'un en şerefli üyeleri onlardır. Ben Refah Partisi'nin kapatılma fikrini basında dile getiren ilk köşe yazarıyım. Ama tüm Kurul çalışmaları ve basından edindiğimiz bilgiler ve gördüklerimiz Rekabet Kurulu'nun siyasi kaygılardan uzak bağımsız ve dürüst çalıştığıdır. Eh, şimdi olmuyor tabi. Bir tarafta tüm kurumlar dökülüyor, öbür tarafta iş yürüyor. Beyler, gençlere kötü örnek oluyorsunuz, gençlerimiz hortumlama işinden soğuyacaklar. rnrnArkasından Dr.Yavuz Ege Kurul Üyeliğinden ayrılıp Müsteşar oldu. Yerine ANAP'lı olduğu bilinen Mustafa Parlak geldi. Ne oldu şimdi, Kurul Kararlarını ANAP mı yönlendiriyor Mustafa Parlak da diğer üyeler gibi yasalar ne emrediyor ise onu yapıyor. rnrnYok olmaz, 1993-1996 dönemi kamu bankalarını inceleyeceğiz, bu arada Prof.Dr.Aydın Ayaydın'ı kamuoyunun gözünden düşüreceğiz. Vatandaşın rekabet işlerinden sıtkı sıyrılacak ve enflasyonu patlatacağız. Zülfikar Doğan, Tahlil'de güzel yazıyor. Bence de bu araştırma işini bir de 1990-1993 dönemi için yapalım. O zaman kimler kamu bankalarında holdingleşmiş görelim. Prof.Dr.Aydın Ayaydın, kendini DGM'ye gidip ihbar etmiş, var mı başka erkek Henüz yok. rnrnŞimdi bakın Beyler, ben Sizin enflasyonla mücadele etmediğinizi biliyorum, ama Sizin bilmediğiniz bir şey var. O da Rekabet Kurumu'nda hortumlanacak bir şey yok. Kurul'un da, Başkanı'nın da yakasını bırakın. Enflasyon onbeş yirmi puan düşerse, bunun siyasi getirisi yine size döner. Çünkü Rekabet Kanunu seçimlere katılmıyor, korkmayın. İşte hayat bu kadar basit.