Pazarda faaliyet gösteren teşebbüslerin ulusal makamların emirleri ve haklarında alınan kararlar doğrultusunda hareket ederek
rekabeti kısıtlayıcı ya da engelleyici eylemlerde bulunmaları 85. madde kapsamında mütalaa edilmemekte. rnrn rnrnÖyleyse, bir
anlaşmanın, kararın ya da uyumlu eylemin devletin müdahelesi sonucunda 85. maddede belirtilen yasaklayıcı hükümler kapsamına
girmesinin ne tür sonuçlar doğurabileceğinin incelenmesi gerekmektedir. rnrn rnrnTopluluk'taki meşhur Aluminyum davasında Alman
ve İngiliz davalılar, Komisyon'un itiraz ettiği müşterek satın-alma sisteminin devlet müdahelesi kapsamına girdiğini ve 85. madde
kapsamında değerlendirilmemesi gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Bu iddia, Komisyon tarafından hemen reddedilmiştir, çünkü bu
anlaşmalar, ne devletlerin taraf olduğu faaliyetlerdir ne de devletler teşebbüsleri bu anlaşmalara katılmaya zorlamışlardır. rnrn
rnrnDavalılar bunun üzerine söz konusu devletlerin bu anlaşmaları dış ticaret politikalarının bir parçası olduğu için teşvik
ettiklerini ve bu yüzden de 85. madde kapsamına girmemeleri gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Komisyon, Alman ve İngiliz
hükümetlerinin bu düzenlemeleri teşvik etmediğine, ancak anlaşmalara müsammaha gösterdiğine dayanarak bu iddiayı dikkate
almamıştır. Zira, Alman ve İngiliz hükümetleri böyle bir ihlale göz yummuş olsa bile (ki Komisyon, böyle olmadığını düşünüyordu),
bu durum teşebbüslerin durumunu değiştirmez. rnrn rnrnBir anlaşma ya da uyumlu eyleme Devlet tarafından göz yumuluyor olması bu
anlaşmanın ya da uyumlu eylemin 85. madde kapsamında değerlendirilmemesi için yeterli olmadığı gibi, 85. madde kapsamına giren bir
anlaşma ya da uyumlu eylemin devlet tarafından açıkça teşvik edilmesi de aynı sonucu doğurmaktadır. rnrn rnrnBu durumda, bir
anlaşmanın ya da eylemin 85. madde kapsamında incelenmemesi sadece bir devlet merciinin müdahalesi durumunda söz konusu
olabilmektedir. Bunun dışındaki izin, teşvik, onay ve tolerans gibi devlet tutumları sadece cezayı hafifletici sebepler olarak
kullanılabilmektedir. rnrn rnrnAnlaşıldığı üzere Rekabet Hukuku kapsamında son yıllarda Komisyon ve kamu iktisadi teşekkülleri
arasında ciddi bir hukuki çatışma gözlenmektedir. Nitekim bu çatışmanın Üye Devletler ile Komisyon arasındaki yetki çatışmasına
dönüştüğü görülmektedir. rnrn rnrnKomisyon'un, KİT'lerin faaliyet gösterdiği alanların liberalizasyonu üzerine geniş özelleştirme
programlarını yürürlüğe koyması ve KİT'lerin Topluluk Rekabet Kuralları'na özel sektör teşebbüsleri gibi uymak zorunda olduklarını
vurgulaması doğal olarak, Üye Devletler'i Komisyon ile karşı karşıya getirmekte.