• Gazete Makaleleri / Finansal Forum Gazetesi

  • Kaldığımız Yerden devam

  • Son günlerde "tekaüt" olmanın huysuzluğu saran Kohl yine talihsiz açıklamalarda bulundu. Biz de zat-ı alilerine "lisan-ı münasip" dahilinde cevap verdik... Bu alman tayfası bazen eşşeğin erojen bölgelerine su kaçırma işinde o kadar çok ileri gidiyorlar ki; Biz dahi asıl işimiz olan ve Uluslararası anlaşmaların bir taahhüdü, uzantısı olan Rekabet Kanunu'nu Türk iş ve sanayi dokularına işleme misyonumuzdan zaman zaman geri kalıyoruz. rnrnNeyse, it ürür kervan yürür diyerek önümüzdeki en ciddi ve en önemli meseleyi teşkil etmekte olan Rekabet olayına kaldığımız yerden devam edelim. rnrn rnrnYürürlükte olan Rekabet Kanunu'muzun bazı çevrelerce pek bilinmeyen bir özelliği var. Bu özellik, Kanun'un uluslararası anlaşmalar ve taahhütler marifetiyle çevrelenmiş ve güvence altına alınmış olması özelliğidir. Kanun'un bu özelliği sanki Türkiye'deki siyasi dokuları çok iyi tanıyan ve geleceği çok iyi görmüş bir el tarafından sağlanmış! Rekabet Kanunu Türkiye'nin uluslararası bir platformda uymayı taahhüt ettiği oluşumlar ve yapılanmalar içerdiği içindir ki birçok siyasi kaygıyla Kurum ve Kanun'a yapılan saldırılar sonuçsuz kalmakta, Kurumu atalete düşürme çabası içindeki birçok art niyetli zevat havasını alıyor. Türkiye'nin en takdir edilen özelliklerinden birisi, uluslararası arenada verdiği tüm sözleri ve vaadleri eksiksiz olarak ivedi bir şekilde yerine getirmesidir. Rekabet mevzuatında da aynen böyle olmuştur. Türk Rekabet Kurumu tüm engelleme çabalarına rağmen özerk yapısının getirdiği canlılık ve işlevsellik ayrıca Kurumun başında bulunan Sayın Prof.Dr. Aydın Ayaydın Bey'in kişisel gayretleriyle bu kadar kısa sürede ülke ekonomisinin en önemli kamu kuruluşu olma gerçekliğini göstermiştir. Bu durum Türkiye için büyük bir gururu da beraberinde getirmiştir. Yıllardır Avrupa endeksli icraatlarda bulunmakla itham edilen Türk kamu bürokrasisi, belki de ilk defa Rekabet Kurumu'nun icraatlarıyla Avrupa kamu bürokrasinin ilerisine geçti. Gerçekten de en genç kamu kuruluşlarından birisi olan Rekabet Kurumu Avrupa'daki diğer Rekabet Kurumları içinde en faal olanlarından birisi olmuştur. rnrn rnrnİyi niyetli çalışmaların sonucunda Türk Rekabet Kurumu'nun Dünya'da alanındaki en saygın kurumlardan olan Alman Rekabet Kurumu'yla boy ölçüşecek duruma geleceğinden hiçkimsenin şüphesi olmamalıdır. Yalnız, gözden kaçırılmaması gereken konu, bu çalışmaların kamuoyu desteği ile bir sonuca ulaşabileceğidir. Rekabet Kanunu'nun iştigal alanına giren her alanda çalışan bireylerin ve kurumların Kurum'un çalışmalarına destek olmaları gerekmektedir. Çünkü, alnının teri ile çalışıp, kazanan insanların haklarını kısıtlayan her türlü çalışmayı, entrikaları, kumpasları ve çeteleri durdurmak için çalışan Kurum'a destek çıkmak demek, sizin de kandırılmanızın önlenmesine katkıda bulunmak demektir. rnrn rnrnBulunduğumuz her türlü toplantıda, panelde ve benzeri mekanlarda anlatıyoruz. Fakat görüyoruz ki, insanlarda Rekabet konusunda fazla bir bilgi yok. Şaşırıyorlar ve seviniyorlar ama sonrasında ülkemize mahsus " Hocam çalıştırmazlar ki..." şeklinde çekincelerini ortaya koyuyorlar. Kimse onlara haksızsınız diyemez ki, hep beraber her akşam televizyon önünde benzer olayları seyrediyoruz. Ama bu sefer, bu genç ve azimli kurumun geleceği bizlerin elinde. rnrnBirçok şeyi değiştirebilecek bu konu hakkında, hayatın basitliğinden yola çıkarak ulu önder Atatürk'ten bir hatırlatmada bulunmak istiyorum: "Rekabet bir milletin hayati iktisadiyesi içindeki en önemli ve sağlam kaledir. Garp memeleketlerindeki muasır seviye-i medeniyyeyi geçme yolunda en hakiki mürşidimiz rekabet olmalıdır."