Son dönemlerde büyük işletmelerimiz yabancı sermaye ile bir çok ortak girişime kalkışıyor. Bu işletmeler ölçekleri itibariyle
yaptıkları birleşme veya devralma işlemlerini Rekabet Kurulu'na bildirmek ile yükümlüler. Bu tür işlemlerde birleşenler ya da
devralınanların birbirlerine karşı koydukları rekabet etmeme şartı ciddi sorunlar doğurabiliyor. Ancak Türkiye'nin de tabi olduğu
Topluluk içtihatlarında bu konuya açıklık getirmek mümkün olabiliyor. rnrnTeşebbüsler arasında rekabet etmemeye ilişkin anlaşmalar
meselesi Remia vakası ile ortaya çıkmıştır. ATAD; Remia k. Komisyon Kararı'nda bir teşebbüsü devralan diğer bir teşebbüsün; satın
alınan teşebbüse ilgili piyasalarda rekabet yasağı getirmesinin süresi belirtilmek kaydı ile 85 (1) maddeye aykırılık göstermediği
hususunu bildirmiştir. rnrnAyrıca Komisyon'un Reuter/BASF ve Mecaniver/PPG Kararları'nda; satın alınan teşebbüsün müşterilerinin
yeni mal sahiplerinin müşteri listesine dahil olabilmeleri için makul sürelerin tanınması gerekliliği üzerinde durulmuştur.
rnrnKomisyon'un, rekabet etmeme yasağına ilişkin makul süreler ile ilgili açıklamasına; Rekabet Politikası Üzerine Onüçüncü
Rapor'unda Nutricia vakasında getirdiği yorumunda rastlanmaktadır: "Reuter/BASF ya da Nutricia kararlarında genel anlamı ile
know-how ve müşteri portföyünün devri sözkonusu olduğundan beş yıllık bir süre ihtiyacı makul ve kabul edilebilir görülmüştür.
Halbuki sadece müşteri portföyünün yeni maliklerin portföyüne geçmesi için ihtiyaç duyulan makul sürenin iki yıl olduğunu
belirtmekte fayda vardır". rnrnÖte yandan, yukarıda sözü edilen Mecaniver/PPG vakasında ise; Komisyon'un, satış işlemlerinden
sonra da ticari ilişkilerini devam ettiren teşebbüslerin aralarında rekabet etmeme yasağı getirmelerine izin verdiği
görülmektedir. Bu noktadaki önemli husus ise, teşebbüslerin karşılıklı olarak başka teşebbüslerde çapraz ortaklıklarının
mevcudiyetidir. Nitekim, bu Karar'dan önce, 1981 yılında Komisyon'un Rekabet Politikası Üzerine Onuncu Rapor'unun 152 ve 154.
noktalarında IV. Genel Müdürlüğün bu yönde yorumlarına rastlanmaktadır. rnrnSonuç olarak, rekabet etmeme gibi fevkalade önemli bir
konuda, belirli makul süreler dahilinde bir bireysel muafiyet de elde edilmesi mümkün olabilmektedir.