Türk Rekabet Hukuku ve İTO ne işe yarar meselesi

Bence, İTO ticaret erbabı için bir bürokrasidir ve geriye bir işe yaramaz. Olabilir. Zaten Paris Ticaret Odası'da tıpkı Berlin ya da Gaborone Ticaret Odası (Afrika-Botswana) ya da Ouagadougou Ticaret Odası (Afrika-Burkiha Faso) gibi bu işe yaramama işlevini üstlenmiştir. Ama bu kurumlar olmadan da işte, ticaret hayatı düzenlenemez. İşte o nedenlerden ötürüdür ki; basiretli tacir çalışır ve bu mecraların adamlarına aidat öder. Çünkü yasa öyle emreder. Bakınız şimdi olanlara, basiretli tacirin aidat ödediği İTO, bir çalışma yaptırıyor. İsmi: Bakkaliye sektörü ve Rekabet Olanakları. Yazar: Prof.Dr.Ahmat Serpil. Saygın bir öğretim üyemiz. Bilimsel çalışmalarına söylenecek bir hiçbir söz yok. Ancak konu rekabet ve Sayın Hoca Rekabet Hukukçusu değil, O'da iyi bir çalışma yaptırıyor ve İTO'nun 1998/4 sayılı yayımını hazırlatıyor. Bu konuda fevkalade genel geçer şeyler öğrendiğimiz yapıtta sonuç bölümü oldukça dikkat çekici. rnrnŞimdi Beyler, İTO'nun rekabet konularına ismini ve amblemini basarak dağıttığı bir çalışmada bakış açısına aynen kitaptan alıntı yaparak bir göz gezdirelim. rnrn"Türkiye'de, haksız rekabet (haksız rekabet 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un konusu değildir. İlgili yasa eksik rekabet ile ilgilenir. Ancak bu İTO'nun müzmin unutkanlığıdır, eksik rekabet ile haksız rekabeti karıştırması. Bu konuda yine İTO'ya yönelik öğretici yazılarımız bu köşede pekçok kez yayımlanmıştır) konusu ile ilgili mevzuatın araştırma kapsamımızdaki hedef kitleler itibarıyla yetersiz kaldığı ve gelişmiş ülkelerin mevzuatları ile karşılaştırıldığında benzer sorunları yaşamamıza rağmen gerekli tedbirlerin alınması için yasal ortamın tam olarak sağlanamadığı görülmektedir."(sf.60). rnrnVay anasına! Bizim Rekabet Kurulu, bakınız hele, Avrupa standartlarında bir tebliğ yapamamış. Beyler, bu Tebliğler AT mevzuatından ülke şartlarına 1/95 OKK doğrultusunda uyarlanarak ve Karar'a UYUMLU olarak yapılmaktadır. Böyle olmasa zaten; AB, Türkiye'ye eleştiriyi hem getirir. rnrnŞimdi görgüsüzler, konu dışı kuruluşlar ve uzmanları, herkes bir fikir beyan ediyor. Elbette etmeli; ama benim paramla değil. Basiretli tacirin parasıyla yanlış görüş beyan etmemeli. Taciri, Rekabet Kanunu'na karşı yalan yanlış ayaklandırmaya çalışmamalı. rnrnŞimdi devam ediyorum, bakınız sonuç bölümü bu şahane kitabın nasıl sona eriyor "Yasaların gelişmiş ülkeler standartlarına uygunluğunun yanı sıra, ülkemizin sosyal, kültürel ve ekonomik yapısına uyumunun sağlanarak yeni bir yasal tedbirler (düzenleme denilmek isteniyor) paketinin hazırlanması gerekmektedir" (Sf.60). rnrnNe olacakmış. Yasa değişecekmiş. TTK'daki haksız rekabet ile 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'da rekabeti kısıtlayıcı ya da engelleyici halleri birbirine karıştıranlar yasa değişikliği öneriyor. Türkiye'de bilgisizlik, görgüsüzlük ve densizlik hiç bir zaman bu seviyeye çıkmamıştı. rnrnHayır Beyler! 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun değişmiyor ama o melun zaman Sizler'i ve gurkaları değiştiriyor. İşte hayat bu kadar basit. rnrnBu arada Rekabet Kurulu'na da bir sözüm var. Bu ne saçmalıktır! İşine gelmeyen kitap yazdırıyor, yasaları çiğniyor, vatandaşı tahrik ediyor, Avrupa Birliği'nde saygı ile karşılanan ve kabul gören Tebliğ'ler şakaya alınıyor ve Sizler ne iş yapıyorsunuz rnrnEvet şimdi anlıyorum Siz, işte Akil Adamlar'sınız, bizler ise heyecan dolu yazarlarız; Siz, onlarla bunlarla uğraşmıyorsunuz, sadece adil olarak bir Kanun'u uygulamaya çalışıyorsunuz. İşte hayat bu kadar basit.