Eleştiriler, homurdanmalar nafile Beyler...

Yazılarımızın birçoğunda Rekabet Kurumu'nun günlük hayatımızı hergeçen gün biraz daha etkileyeceğini belirtiyoruz. Nitekim, Rekabet Kurulu Başkanı Sayın Ayaydın'ın geçenlerde yaptığı açıklamada; ekmek, tüp gaz, gıda, içecek ve ilaç gibi günlük hayatımızın değişmez parçaları ile ilgili ön araştırmalar ve soruşturmalar yürüttükleri ve bu sayede piyasaları denetlemeye başladıklarını belirtmesi manidardır. rnrnHayatımızın önemli bir parçası olacağı kesin olan Rekabet Kurumu hakkında ileriki zamanlarda birçok spekülasyon yapılacağını tahmin etmek için medyum olmaya gerek yok, çünkü rekabeti engelleyen ya da kısıtlayan her teşebbüs er ya da geç Kurum uzmanlarının karşısına oturacak Soruşturmaya uğradıkça da basacak yaygarayı "Biz bu milletin evladı değil miyiz Vatan, millet..." Sanki eksik rekabet yapıp, bu milletin evlatlarının rızkından çalarken bu milletin evladı da, soruşturmaya uğradığında değil. rnrnBizim değinmek istediğimiz konu; örneğin, eleştirilerin başlangıç noktası ve en önemlisi, Kurumun soruşturma, yürütme ve karar aşamalarının tamamını Kurumun kendi içerisinde halletmesi. rnrnAncak unutulmaması gereken husus; Rekabet Kurumu oluşturulurken ön planda tutulan nokta, Kurumun tam olarak özerkliğinin garanti altına alınması. Bu nedenle hem mali hem de yasal özerklik yasayla sağlanmaya çalışılmış. Özerkliği sağlanan Kurumun politik baskılara maruz kalmaması ve buradan yola çıkarak gerekli kararları cesaretle alması hedeflenmiştir. Dünya pazarlarına entegre olan ve rekabet gücünü sürekli arttırmaya çalışan Türkiye'nin rekabet açısından iç işlerini düzenlemesi gerekmektedir. rnrnDünya'daki Rekabet kurumlarına baktığımızda büyük bir çoğunluğunun bu tip eleştirilere maruz kaldığını görmekteyiz. Bu duruma alternatif olarak, Belçika sistemi geliştirilmiştir. 1991 yılında Ekonomi Bakanlığına bağlı olarak çalışmaya başlayan Dienst voor de mededinging/Service de Concurrence, yapı olarak bir soruşturma-yürütme merci ve bir karar alma mekanizması olan mahkemeden oluşan ikili bir sistemdir. Soruşturmanın yürütülmesi ve tamamlanması Kurum'un birbirinden ayrı bir kanadı tarafından, karar verilmesi bölümü ise diğeri tarafından yapılmaktadır. Belçika sisteminin verimli çalışıp çalışmaması, ileriki yıllarda Rekabet Kurumlarında gerçekleşebilecek değişiklikleri de belirleyecektir. rnrn4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun da aslında buna benzer bir uygulamaya cevaz vermektedir. Nitekim Rekabet Kurumu calışmaları ile Rekabet Kurulu çalışmaları ayrıdır. Bir başlangıç noktasında, bir de son aşamada kesişmektedir. rnrnSonuç olarak belirtmeye çalıştığımız nokta, Kurum'a ileride yöneltilebilecek eleştirilere karşı dayanak noktalarını göstermektir. Vatan, millet palavrasıyla milleti nasıl soyup soğana çevirdilerse, aynı yoldaki kişilerin aynı palavralarla Rekabet Kurumu'na da yüklenecekleri aşikardır. Ancak, bu sefer baştan verilmiş bir güvence içindeyiz, içimiz rahat, Rekabet Kurumu'na güvenimiz tam. rnrnEleştiriler, homurdanmalar nafile Beyler...