Umarsızlık Tahtında Suni Özelleştirme Krizi

Rekabet Kurumu oluşturulmadan evvel, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nda rekabet işlerine de bakan bir genel müdürlük kuruldu. Boşluk olmasın diye. Girişim iyi niyetleydi. Ama rekabet işlerinde belirleyici karar almak için yüzbinlerce sayfalık içtihat hukukunun el fenerinin lazım olduğu herkesin malumuydu. Bu dönemlerde Özelleştirme Yasası, özelleştirilecek olan ekonomik birimin rekabet hukuku anlamında hangi parametrelere göre değerlendirilmesi gerektiği, hangi yöntemle özelleştirilme işleminin yapılması gerektiği hususunda, ilgili genel müdürlüğün görüşünün alınmasını şart koşuyordu. Bu genel müdürlük işlevini elindeki imkanlar ölçüsünde layıkıyla yaptı. Daha sonra Rekabet Kurulu göreve başladı ve Kurum oluşturuldu. Danıştay da "ÖİB'nin ön görüş alma mercii olarak" Bakanlık biriminin geçici görevini, asli görev sahibi olan Rekabet Kurulu'na bıraktı. rnrn rnrnBuraya kadar herşey "rasyonel". Sonra ÖİB Rekabet Kurulu'na şaka yapmaya başladı. Ön görüş prosedürünü tapu tescil işiyle karıştırmış numarası yaptı. Rekabet Kurulu'nun kapısında izin bekleyen dev işlemler, öte yandan ÖİB by-pass'ına tabi oldubittiler... Kurul görmezden gelemezdi bu oldubittiyi ve derhal tavrını koydu. rnrn rnrnSonra umarsızlar "bi de sen mi çıktın Kurul, bu yüce misyonumuza limon sıkacak" mavrasını okumaya başladılar. Bilmeyenler, bilmediğini bilmeyenler, görüş sormayanlar, sormaya tenezzül etmeyenler, kulaklarını tıkayanlar, kahramanlık virajında şarampole çıkınca ah-vah etmeye başladılar. rnrn rnrnŞimdi açıkça soruyorum özelleştirmecilere: Özelleştirme sürecinde Rekabet Hukuku'nun işlevini, ön inceleme prosedürünü, nihai karar aşamasını, ÖYK'nın bu süreçte konumunu biliyor musunuz Bilmeden hamaset mi yapıyorsunuz hukuk devletini hulla-hup yapma cürretiyle, yoksa sizin de mi kontrolunuzda değil, belinizdeki hulla-hup. rnrn rnrnBakınız, size kısaca anlatayım süreci. Rekabet Kurulu özelleştirmede seçici kurul değil bir kere. Yani yetki çatışması falan yok ortada, korkmayın. Kurul ön görüşünü verirken şu alsın, şu almasın demez. Yalnızca devletin bir tekelini satarken özel kesime bir tekel heyalanı olmasına engel olmak için, özelleştirme işleminde göz önünde bulundurulması gereken parametreleri belirler. Yani "aman hata yapmayın, şu şartları göz önünde bulundurun, helaliyle alanlar alsın, ÖYK'da onaylarken bu parametreleri göz önünde bulundursun, sonra nihai incelemeyi yaparken limon sıkmayalım hevesinize" diyor. Zira 97/1 üzerinden, işlemin ÖYK tarafından onaylanması sonrasında işlemin hukuki geçerlilik mercii Kanun gereği Rekabet Kurulu. Siz o parametreleri göz önünde bulundurarak ihaleyi düzenlerseniz, katılanlar bu unsurları göz önünde bulundurarak talip olurlarsa, ÖYK'da bu parametrelere göre son tercihini ortaya koyarsa, alan Kurula gider, doğru hazırlanan izin müracatını verir, Kurul da 15 gün gibi kısa bir süre içinde işlemin hukuki geçerliliğini onaylar. rnrn rnrnHer kim hukukun temel prensiplerini göz ardı ederek oldubittiye yaeltenirse, kıvırtırken beli kayar. İşte hepsi bu.