Özelleştirme Vakası ya da Alıcıların Draması

Anlaşılan odur ki; ülkemizde profesyonelleşmiş siyasi kadrolar özelleştirme hareketinin önüne set çekmeye devam edecek. Her kim ki, bir kamu malını satın alıyor, ertesi gün mafya damgasını yiyor. Kamu mallarının değerlendirilmesi için milyonlarca doları yabancı kuruluşlara aktarmayı pek iyi bilen siyasi otorite, alıcıların geçmişine ait en küçük bir bilgi sahibi olamıyor. Şaka gibi. Bir kasettir gidiyor. Her konunun altından bir kaset çıkıyor. rnrnSiyasi partilerin tümü neden özelleştirmeye karşı çıkıyorlar rnrnNedeni çok basittir. Siyasi fikri olmayan siyasi partilerimiz, artık parti hüviyetini kaybetmişlerdir. Sadece kamu mallarını ve kamu gelirlerini kamu bankaları ve teşvikler aracılığı ile yandaşlarına dağıtma mekanizması halini almışlardır. İşadamı olmak için müteşebbis olmak gerekmiyor, önce bir siyasi parti üyesi ya da yandaşı olmak gerekiyor. Siyasi partiler tabanlarını fikir ile değil, KİT'lerde sürşarj ettikleri istihdam ile peşlerinden getirebiliyorlar. KİT'lerin iktisaden karlı olması değil, partililer ile doldurulması esas halini almıştır. rnrnSiyasi erk, özelleştirmeye karşıdır. Özelleştirme Türkiye'de profesyonel siyasetçiliğin sonunu getirecektir. İşte bundan korkulmaktadır. Bu nedenle de her ihalenin ardından ya sol ya da sağ cenahtan bir kaset ya da bir fitne ortaya atılıyor. İş yargıya intikal ediyor. Ve özelleştirme duruyor. rnrnİşte Korkmaz Yiğit'te bu girdabın kurbanlarından biridir. Hayyam Garipoğlu ve oğlu ve diğerleri bu oyunun basit kuklaları durumuna düşmüşlerdir. O ihaleleri kazanamayanlar, aslında hayatı kazanmışlardır, çünkü ihaleleri alabilselerdi, şimdi onların üzerine bu karalar çalınacaktı. rnrnNasıl olur da CHP'nin ANAP'ın, DYP'nin, DTP'nin, DSP'nin, Refah'ın, BBP'nin yani tüm partilerin Hükümet olduğu bu Meclis'te tüm özelleştirme ihalelerinin ardında mafya ya da fitne iddaları ortaya çıkabiliyor rnrnBugün TBMM'de bakan olmayan milletvekili sayısı bir elin beş parmağı kadar azdır. Her şeyi pek iyi bilenler tek bir düzgün iş yapmayı becerememiş midir Hayır, burada kursur değil kasıt vardır. Yasama ve Yürütme ve hatta Yargı elele vermiş özelleştirmeyi istememektedir. Vatandaş basın tarafından yönlendirilmekte ve özelleştirmeye karşı konuma getirilmektedir. Vatandaşın gözünde özelleştirme, Devlet malının talanı, işssizliğin simgesi ve mafyanın hakemliğinde bir ağır suç makinası gibi algılanır hale getirilmiştir. Bugün iktidarda olanlar, dün muhalefetteyken, dün muhalefette olanlar bugün iktidardayken hep aynı suçlamalar yapılmıştır. rnrnSonuç: Özelleştirme iflas etmiştir. Yüzlerce bürokrat suçlanmakta ve haysiyetleri ile oynanmaktadır. Ve siyasiler gazetelerde boy göstermekte, pek sevdikleri ihale ve satış iptallerini duyurmaktalardır. rnrnBu zavallılığın sorumlusu kimdir Ayırım yapılmaksızın tüm siyasi partilerdir. rnrnBeyler, Türkiye'de özelleştirme son bulmuştur. Anlaşılan odur ki; özelleştirme istenmemektedir. Artık devletleştirme ya da kamulaştırma dönemi perdesi yavaş yavaş kalkmaktadır.