• Gazete Makaleleri / Finansal Forum Gazetesi

  • Ankara 6. İdare Mahkemesi'nin Kararı Hukuka Aykırıdır

  • Ankara 6. İdare Mahkemesi, 14 Ekim 1998 tarihinde Petrol-İş'in POAŞ özelleştirmesinde yürütmenin durdurulması talebini sonuçlandırıyor ve Rekabet Kurulu'nun verdiği şartlı izin kararını, Kurul'un birleşme ve devralma işlemlerinde şartlı izin vermeye amir olmadığı mülahazası ile yürütmenin durdurulmasını oy birliği ile karara bağlıyor. rnrnYürütmenin durdurulması kararı hukuka aykırıdır. rnrnNeden rnrnAnkara 6. İdare Mahkemesi kararına dayanak olarak, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 27 (d) maddesini gösteriyor. Sözkonusu madde Kurul'un görev ve yetkilerini tadad eden bir maddedir. Bunların içerisinde birleşme ve devralmalara izin vermek yetkisi Kanun ile Kurul'a verilmiştir. Ankara 6. İdare Mahkemesi'nin anlayışına göre Kurul ya izin verir ya da birleşme ya da devralma talebini red eder. rnrnHalbuki Kurul'un 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ile birleşme ve devralmalar üzerine müdahale hakkını düzenleyen madde 9. maddedir. Bakınız 9. Madde ne diyor: rnrn"Kurul, ihbar, şikayet ya da Bakanlığın talebi üzerine veya resen bu Kanunun 7'nci maddesinin (birleşme ve devralmalar maddesi) ihlal edildiğini tespit ederse ilgili teşebbüs veya teşebbüs birliklerine..., rekabetin tesisi ve ihlalden önceki durumun korunması için yerine getirilmesi ya da kaçınılması gereken davranışları kapsayan bir kararı bildirir. rnrnKurul, birinci fıkraya göre bir karar almadan önce ilgili teşebbüs veya teşebbüs birliklerine ihlale ne şekilde son vereceklerine ilişkin görüşlerini yazılı olarak bildirir. rnrnKurul, nihai karara kadar ciddi ve telafi olunamayacak zararların ortaya çıkma ihtimalinin bulunduğu durumlarda, ihlalden önceki durumu koruyucu nitelikte ve nihai kararın kapsamını aşmayacak şekilde geçici tedbirler alabilir". rnrnİşte 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un Rekabet Kurulu'na verdiği görev bu, yoksa Kurul'a her önüne geleni onay makamı gibi izin verecek gibi bir görev verilmemiş.Bu işin Türk Hukuku açısından değerlendirilmesi. Bir de bu işin Anayasa'nın 90. maddesine göre Türkiye'nin uluslararası taahhütleri bakımından değerlendirilmesinde fayda vardır. AT-Türkiye arasındaki 1/95 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı'nın 39 2 (b) maddesine göre ATAD içtihatları Türkiye'de geçerli kılınmıştır. Bu uygulamalara bakıldığında AT Komisyonu'nun, Bidayet Mahkemelerinin, hatta ATAD'ın pekçok kararı mevcuttur. rnrnÖrneğin; Continantal Can & Euroemballage k. Komisyon, Philip Moris k. Komisyon ve BAT & Reynolds k. Komisyon Kararlarında, bakınız ATAD nasıl bir yorumda bulunmuş: rnrn "bir teşebbüsün "kontrolünün ele geçirilip geçirilmediği, her bir işlemde, o işlemin özelliklerine göre değerlendirilir. Kontrolün ele geçirilmesinde pay sahipliği ve şirket kuruluş sözleşmesi ile pay sahipleri arasındaki diğer anlaşmalar önemli olmakla beraber, bazı durumlarda salt ekonomik bağımlılık da işletme üzerinde belirleyici etkide bulunma imkanı yaratabilir. Örneğin, uzun dönemli tedarik anlaşmaları veya tedarikçi tarafından sağlanan imkanlar, tedarikçiye işletme üzerinde fiili kontrol imkanı yaratmaktadır". rnrnŞimdi bu kararların içerisinde yer alan ve sizlere sunduğum cümlelerin, POAŞ özelleştirilmesindeki Kurul'un kararına ne kadar benzediğini gördünüz. rnrnBunları bilmek bir bilgi ve görgü işidir demememiz lazım. Bizim görevimiz insanların bilgisini ve görgüsünü arttırmaktır. Hocalığın ruhunda da bu yatar. rnrnAnkara 6. İdare Mahkemesi'nin vermiş olduğu karar Anayasa'ya ve hukuka aykırıdır. Ancak yine yargı marifetiyle yanlış hesap Bağdat'dan dönecektir.