Bugün 5 Mart, Rekabet Kurulu'nun iki yıl önce göreve başladığı gün. 5 Mart gününü Rekabet Hukukçuları bir bayram kabul ediyorlar.
Her yıl Rekabet Kurumu bazı etkinlikler düzenliyor. Bu etkinlikler genel olarak mesleki meselelerin tartışıldığı paneller oluyor.
Bu yılki panel ile de Yüce Yargı organlarının değerli temsilcileri ile Rekabet Hukukçuları bazı teknik meseleleri tartışacaklar.
Yazımı okuduğunuz şu sıralarda bende bir sunuş yapıyorum. İşte bugün ve yarın Panel'deki tebliğimi değerli okurlarımla
paylaşacağım.rnrnRekabet Hukuku'nda anlaşmaların butlan kılınması meselesi oldukça teknik ve önemli bir konudur.rnrnRoma
Antlaşması'nın 85 (2) maddesi açıkça şunu vazetmektedir:"İşbu madde (85. madde) uyarınca yasaklanan anlaşmalar ya da kararlar
kesinlikle yok sayılır". Nitekim 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 56. maddesinde de "Bu Kanunun 4. maddesine
aykırı olan her türlü anlaşma ile teşebbüs birlikleri kararı geçersizdir" şeklinde benzer bir ifade görülmektedir.rnrnBu durumda
rekabeti kısıtlayıcı ya da engelleyici her türlü anlaşma ve kararların butlan kılınması için ayrıca bir karara da gerek yoktur.
Konuya ilişkin Konsey Tüzüğü açık hükümlere sahiptir. Nitekim 17/62 Sayılı Tüzüğün birinci maddesi bu tür sözleşmelerin batıl
kabul edildiğini anlatmaktadır.rnrnAncak burada açık olan tek husus; Kurucu Antlaşma'nın 85 (1) maddesine ve Kanun'umuzun 4.
maddesine aykırı hususları içeren anlaşma konularının sözleşmede bulunması durumunda sözleşmenin batıl olmasıdır.rnrnBuna karşılık
temel soru: Aynı sözleşme üzerinde Kurucu Antlaşma'nın Madde 85 (1) ya da Kanun'umuzun 4. madde kapsamına girmeyen hususların da
mevcut olması durumunda bu sözleşmenin akibetinin ne olacağıdır.rnrnBu duruma ilişkin ATAD'ın çok önemli bir kararı mevcuttur.
Yüce Divan, konunun hallini ulusal mercilere bırakmıştır.1 Böylelikle de ulusal Rekabet Kurumları kendi mevzuatları doğrultusunda
konuyu çözümlemekle yükümlüdür. Özellikle Yüce Divan'ın ilgili kararına göre; "sözleşmelerdeki mali hükümler Rekabet Hukuku'nun
konusunu oluşturmadığından, sözleşmelerin batıl kalması halinde bu hükümlere bağlı mali yükümlülüklerin taraflarca yerine
getirilmesi konusu ulusal mevzuatlara bırakılmıştır".rnrnZaten, Kurucu Antlaşma'nın 85 ve 86. maddelerinin Üye ülkeler tarafından
doğrudan uygulanabilirlik özellikleri, 85 (2) maddenin, sadece Komisyon tarafından değil, aynı zamanda Üye Ülke milli kurumları
veya mahkemeleri tarafından da tatbik edilir hale getirilmesini gerekli kılmaktadır.rnrnÖte yandan Kurucu Antlaşma'nın 85 ve 86
maddelerinin doğrudan uygulanabilirlik özelliği, Komisyon'un yaptırım uygulama imkanının olmadığı gerçek kişilere de milli
mahkemeler tarafından doğrudan tatbiki mümkün hak ve hükümlülükler getirmektedir. Bu itibarla, Madde 85 (1) tarafından yasaklanan
anlaşmaların butlan kılınmasına ilişkin yaptırımlar üye ülkelerin kendi iç hukuk sistemleri içerisinde
düzenlenmektedir.rnrnNitekim, Automec vakası2 Topluluk ve milli rekabet kurumlarının 85 (2) madde çerçevesindeki konumlarını
açıkça ortaya koymaktadır. Bu vakada davacı taraf, otomobil üreticisi BMW firmasının aralarındaki bayilik sözleşmesini 85 (1)
madde kapsamına girecek şekilde sona erdirdiği iddiasıyla ve BMW'nin mal arzına devam etmesine yönelik bir geçici önlem kararı
alınması talebiyle Komisyon'a şikayette bulunmuştur. Komisyon ise, İtalyan mahkemelerinin zaten olaya el koyduğu ve Komisyon'un
soruşturma yapmasını gerektirecek Topluluk boyutunun mevcut bulunmadığı gerekçeleriyle şikayeti değerlendirmeye almamıştır. Bunun
üzerine, şikayetçi taraf konuyu Bidayet Mahkemesi'ne taşımıştır.rnrnBidayet Mahkemesi ise, Komisyon'un şikayeti değerlendirmeye
almama kararını yerinde bulmuş ve Topluluk Rekabet Hukuku'nda, Komisyon'a yapılan şikayetlerin mutlaka bir kararla sonuçlanacağına
dair bir hükmün bulunmadığını belirtmiştir.3 Bidayet Mahkemesi'nin bu kararına, doğal olarak 17/62 ve 99/63 Sayılı Tüzük'ler temel
teşkil etmiştir.rnrnBu genel değerlendirmeden sonra Bidayet Mahkemesi de konunun İtalyan mahkemelerinde çözüme ulaştırılmasının
yeterli olacağını; milli yargı organlarının Kurucu Anlaşma'nın 177. maddesi uyarınca gerektiği zaman Adalet Divanı'na
başvurabileceklerini; şayet İtalyan mahkemeleri iç hukuk marifetiyle cezai müeyyide uygulayamayacak ise 85 (2) madde uyarınca BMW
ile bayisi arasındaki anlaşmayı butlan kılabileceği hükümlerine varmıştır.rnrnHer ne kadar Bidayet Mahkemesi, Automec vakasındaki
yorumunda ulusal yargı organlarının 85 (2) maddede öngörülen ve 85 (1) kapsamına giren sözleşmelerin butlan kılımasına ilişkin
yetkilerini açık bir şekilde ifade etmiş olsa da, Üye Ülke iç hukuk sistemlerindeki düzenlemeler burada değinilmeye değerdir.rnrn
rnrn rnrn1 Aff. 319/82, Société de Vente de Ciments et Bétons k. Kerpen & Kerpen, Rec. 1983, s:4173rnrn2 Aff. 24/90, Automec Srl
k. Komisyon, Rec. 1992, s:2223rnrn3 Ancak, şikayet 85 (3) kapsamında tanınan bir muafiyetin geri alınmasına ilişkin ise Komisyon
nihai karar almakla yükümlüdür.