• Gazete Makaleleri / Finansal Forum Gazetesi

  • Rekabet Kurulu'nun Para Cezalarının Miktarı Üzerine

  • Avrupa Topluluğu Komisyonu'nun nihai karara bağladığı vakalarda vermiş olduğu para cezaları toplamı her yıl artmakta. 1998 yılı ise, geçtiğimiz on yıl içerisinde Topluluk'ta para cezalarının bir önceki yıla göre en fazla arttığı ve rekor seviyeye ulaştığı bir yıl oldu. Rekabet ihlallerine verilen para cezalarındaki bu artış, bir taraftan, -teorik bazda- rekabet kültürünün yerleşmesi ve rekabet ihlallerinin miktarı ve boyutu arasında olması gereken ters orantının sorgulanması gerekliliğini gündeme getirirken, diğer taraftan da, -uygulama bazında- Komisyon'un tek pazarda tesis edilmeye çalışılan ekonomik ve mali birliğe olan inancının bir göstergesi olarak değerlendirilmekte.rnrnTabii ki, 1998 yılında verilen para cezalarına ilişkin değerlendirmeler bu iki çıkarımla tahdit edilemez. Komisyon'un para cezalarına ilişkin yapmış olduğu iki önemli düzenlemeye de değinmekte fayda var. Bunlardan ilki, Komisyon'un 1996 yılında yayımlamış olduğu bir Duyuru ile gerçekleşmiştir. Bu Duyuru, her hangi bir soruşturma sırasında ihlale konu anlaşmalarını soruşturma heyetine bildiren veya işbirliği çerçevesinde itiraf eden ve soruşturmaların sağlıklı bir biçimde yapılabilmesi için gerekli bilgi ve belgeleri sağlayan teşebbüslerin para cezalarından Komisyon'un indirime gidilebebilmesine imkan tanımakta. İkinci düzenleme ise, Komisyon'un 1997 yılının sonlarına doğru yayımlamış olduğu ve para cezalarının hesaplanmasına ilişkin esasları içeren bir açıklama metniydi. Buna göre, ceza miktarının hesaplanmasında uygulanacak olan sistem, ağırlaştırıcı sebeplerin varlığında artan ve hafıfletici sebeplerin varlığında da azalan bir taban para cezası miktarının belirlenmesi esasına dayanmaktaydı.rnrnÖzetle, bu iki düzenlemeyle şekillenen yeni uygulama, ihlal tiplerine göre oluşturulan kategoriler kapsamında tespit edilen temel bir ceza miktarı üzerinden, "ihlale katılan diğer teşebbüsleri ispiyonlama" ve "kendi kendini ihbar" gibi çeşitli pişmanlık mekanizmaları neticesinde teşebbüslerin Komisyon'dan iskonto almasına imkan tanımakta... Buna rağmen, Komisyon'un 1998 yılında sonuçlandırdığı vakalarda bu yeni uygulamalarla tespit ederek vermiş olduğu para cezalarının toplam 566 milyon Ecu'ye ulaşması (248 triliyon TL) -yukarıda yer verilen teorik bazdaki çıkarımı desteklercesine- rekabet ihlallerinin rekabet kültürünün tesisiyle dahi dizginlenemeyecek bir içgüdü olduğunu ortaya koymaktadır. Buradan çıkarılacak sonuç ise, piyasaların rekabet kültürünü özümseme derecesinin, rekabet otoriteleri tarafından caydırıcı müeyyidelerin (para cezalarının) uygulanmasıdaki kararlılıkla doğru orantılı olduğudur.rnrnKomisyon'un 1998 yılında vermiş olduğu ve yaklaşık 248 trilyon Türk Lirası'na denk gelen bu ceza miktarı, Türk Rekabet Kurumu'nun sonuçlandırdığı soruşturmalar neticesinde vermiş olduğu para cezaları toplamıyla mukayese edilemeyecek büyüklüktedir. Ancak, her ne kadar böyle bir karşılaştırmanın fazla adil olmadığı iddia edilebilse de, Rekabet Kurumu'nun teşebbüslere ve teşebbüs birliklerine vermiş olduğu para cezalarıyla soruşturmalara konu ihlallerin piyasalara etkileri arasında, gerçekçi ve adil bir orandan çok, merhametli bir uygulamadan söz edilebileceği de açıktır. Bu durumda, Rekabet Kurumu'nun, vermiş olduğu para cezalarını tespit ederken, Türkiye'de rekabet kültürünün oluşum süreci ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un olmadığı dönemlerdeki -yılların birikimi- yoğun ve çarpık piyasa yapılanmaları gibi dolaylı faktörleri de göz önünde bulundurduğu söylenebilir. Ne var ki, yukarıda da değinildiği gibi, Topluluk'taki mevcut durumun da Rekabet Kurumu'nun bu yaklaşımını destekleyici nitelikte olduğu şüphelidir. Bu şüphenin biraz olsun netleştirilebilmesi için, Topluluk'ta 1998 yılında nihai karara bağlanan vakalara ve bu vakalarda verilen para cezalarının miktarlarına değinmekte fayda vardır.rnrn- Komisyon, AKTÇ Antlaşması'nın 65nci maddesi uyarınca, Topluluk üretiminin %80'ini gerçekleştiren altı yassı çelik mamül üreticisine fiyat belirleme anlaşması yaparak Topluluk rekabet kurallarını ihlal ettikleri gerekçesiyle toplam 27.3 milyon Ecu (12 triliyon TL) para cezası vermiştir.rnrn- Geçen yıl sonuçlanan bir diğer vakada, Komisyon, Topluluk beyaz toz şeker pazarının %90'ını temsil eden dört şeker üreticisine (British Sugar, Tate&Lyle, Napier Brown, James Budgett) ortak stratejiler geliştirmek marifetiyle toptan ve perakende pazarlarında fiyat yükseltici suni mekanizmalar uyguladıkları gerekçesiyle toplam 50.2 milyon Ecu (22 triliyon TL) para cezası verdi. Bu cezanın 39.6 milyon Ecu'lük kısmı (17.3 triliyon TL), Rekabet ihlalinin elebaşı konumundaki British Sugar teşebbüsüne verilmiş.rnrn- Avrupa Topluluğu Komisyonu, bir diğer önemli kartel vakasında da, şehir ısıtma sistemleri için yeraltı borusu üreten Topluluğun en büyük on firmasına Kurucu Antlaşma'nın -yeni- 81 (1) maddesini ihlal ettikleri gerekçesiyle toplam 92.2 milyon Ecu (40.4 triliyon TL) para cezası verdi. Elebaşı konumundaki ABB ASEA Brown Boveri firması ise bu cezanın 70 milyonunu (30.7 triliyon TL) tek başına ödemeye mahkum edildi. Teşebbüsler neredeyse tüm rekabet ihlallerini gerçekleştirmişler: tesis ettikleri kota rejimi vasıtasıyla Topluluk'ta pazar paylaşımı, üreticiler arasında ülke bazında coğrafi paylaşım yapmak marifetiyle rakip üreticilerin pazar dışına itilmesi, ürün bazında ve proje bazında fiyat belirleme, ihalelerin paylaşılması ve ihalelere hile karıştırarak kendi tespit ettikleri firmanın ihaleyi kazanmasını sağlamaya yönelik eylemler, rakip üreticilerin ve özellikle de şikayetçi firmanın ticari faaliyetlerini doğrudan veya dolaylı olarak engelleyecek uyumlu eylem içerisinde bulunmak, fiyatları belli seviyede tutmak için kalite standartlarını kullanmak ve yeni ve daha iktisatlı ürünlerin piyasaya sunulmasını geciktirmek.rnrn- Komisyon, İtalya ile Yunanistan arasında düzenli sefer yapan feribot şirketlerinin uyumlu eylem ve anlaşmalarla ortak fiyat belirlediklerini tespit ederek 5 Yunanlı ve bir İtalyan firmasına toplam 9.1 milyon Ecu ( 4 triliyon TL) para cezası verdi.rnrnYukarıdaki dört vaka benzer ihlaller içermekte ve Komisyon'un vermiş olduğu ceza toplamı da yaklaşık 178 milyon Ecu (78.1 triliyon TL). Komisyon, bu dört kartel vakasına ilişkin yorumunda, 1996 yılında yayımlamış olduğu ve soruşturma döneminde Komisyon'la işbirliği yapan teşebbüslere para cezasında indirim öngören Duyuru'nun meyvelerini vermeye başladığını belirtiyor.rnrn1998 yılına damgasını vuran önemli bir vaka da Wolkswagen vakası oldu. Komisyon, Avrupa'nın en büyük otomobil üreticisi olan Wolkswagen'in yaklaşık on yıldır pazar paylaşımı yaptığını tespit etti. Sözkonusu ihlal, Wolkswagen AG ve Audi AG'nin İtalya'daki resmi ithalatçısı konumunda olan ve aynı zamanda bu firmaların alt kuruluşu Autogerma SpA'nın özellikle Almanya ve Avusturya'daki tüketicilerin İtalya'daki fiyat avantajından yararlanmalarını engellemeye yönelik olarak satış yapmayı sistemli bir şekilde reddetmesi üzerine tespit edilmiş. Komisyon, Wolkswagen teşebbüsüne şimdiye kadar Topluluk'ta tek bir teşebbüse verilen en büyük para cezasına hükmetmiş: 102 milyon Ecu (35.2 trilyon TL).rnrnTopluluk'ta 1998 yılında sonuçlandırılan ve bir kısmına yukarıda yer verilen vakalardan da görüleceği üzere, Komisyon rekabet ihlallerinin üzerine kararlılıkla gitmekte. Kararlılığının en önemli göstergesi de vermiş olduğu para cezaları. Türkiye ölçeğinde düşünüldüğünde, Rekabet Kurumu'nun da rekabet ihlallerinin üzerine büyük bir kararlılıkla gittiği görülmekte. Bununla birlikte, Rekabet Kurumu'nun erken dönemde sonuçlandırmış olduğu soruşturmalar neticesinde Kanun'u ihlal ettiği sabitleşen teşebbüslere vermiş olduğu para cezalarının -Kanun'da öngörülen müeyyideler göz önünde bulundurulduğunda- yeterince caydırıcı olmadığı da açık. Ancak, Rekabet Kurumu'nun şimdiye kadar teşebbüslere vermiş olduğu para cezalarının, yakın gelecekte vereceği cezalara ilişkin bir fikir vereceğini düşünmek de büyük bir yanılgı olur.