• Gazete Makaleleri / Finansal Forum Gazetesi

  • AB'de Telekomünikasyon, Medya ve Bilgi Teknolojileri Uyumu

  • Avrupa Topluluğu, telekomünikasyon, medya ve bilgi teknolojileri sektörleri arasında teknolojik ve hukuk zemininde bir uyumlaştırma gerçekleştirmek üzere yoğun bir faaliyet içerisinde. Özellikle sayısal teknolojilerin ve uydu üzerinden bilgi alış verişinin yarattığı ivmeyle bugün Topluluk'ta yepyeni sektörler ortaya çıkmakta. Bu yeni sektörler saymakla bitmiyor: İnternet üzerinden banka işlemleri ve eve teslim satışlar, sesli internet hizmetleri, elektronik kurye, cep telefonları aracılığıyla verilere ve internete bağlanabilme, evleri ve işyerlerini sabit telekomünikasyon ağıyla birbirine bağlamak amacıyla kullanılan kablosuz bağlantılar, sayısal radyo vericileri platformlarındaki veri hizmetleri, web-tv gibi sistemler üzerinden televizyonla yapılan kombine hizmetler ve bunların sayısal uydular üzerinden ya da modem aracılığıyla nakli ve aktüalite, spor, konser ve diğer sesli-görüntülü hizmetlerin web sayfalarında sunulması.rnrnBu türden gelişmeler Avrupa'daki bilgi toplumu oluşumunun açık örneklerini teşkil etmekteyken, bu tip yeni teknolojik oluşumlar her vatandaşın hayatına ayrı ayrı etki etmekte.rnrnBu gelişmelerin baş döndürücü ticarileşme ve günlük hayata adapte edilme hızı Topluluk'ta bir uyum gerekliliğini de beraberinde getirdi. Sözü edilen yalnızca teknolojik bir uyum değil, hizmetleri, iş yapmanın ve toplumla iletişim kurmanın yeni biçimlerinin de uyumu.rnrnYeni hizmetlerin ve mevcut hizmetlerdeki gelişmelerin artışı, toplumlar arası iletişimin yeni yollarını oluşturarak, Avrupa'nın kültür mirasını ve yaratıcı gücünü değerlendirerek, küresel iletişim piyasasının da gelişmesine olanak sağlamakta.rnrnGünümüzde, iletişim platformları, ve özellikle internet, dünya ekonomisiyle bütünleşmenin anahtarı konumunda. İnternet kullanımının düşük masrafı, işyerlerine, boyutları ne olursa olsun ulusal ve küresel pazarlara açılma imkanı, tüketicilere de daha geniş bir ürün ve hizmet yelpazesinden yararlanma imkanı vermekte. Böylece küreselleşme, tüm dünyada gözlendiği gibi gelecekteki gelişmelerin de anahtar konusu olacak.rnrnEğer Avrupa, bu süreci hızlandıracak bir çerçeve yaratarak söz konusu gelişmelerden yararlanabilirse; tüketicinin seçeneklerini arttıracak, kültürel faklılığı destekleyecek, istihdam ve büyüme yaratacak güçlü bir atılım fırsatı yakalayacaktır. Avrupa bu yolda başarısız olursa ya da geç kalırsa, dünyanın diğer bölgelerinde kullanıcılar, firmalar ve hükümetler bu sürece ayak uydururken, Avrupa firmaları bir iletişim devriminin en yavaş yolu üzerinde ilerlemek zorunda kalacaklardır. Bu olgu Avrupa için ne kadar gerçek ise Türkiye için de aynı oranda gerçektir.rnrnÖncelikle, uygun bir hukuki çerçeve hazırlamak birincil önem taşımaktadır. Hukuki çerçeve, ileriye dönük adımlar için hayati bir önem taşımaktadır. Hali hazırda, Avrupa Topluluğu, 1 Ocak 1998'de telekomünikasyon sektörünü tekelci durumundan çıkarıp rekabete açmıştır. Radyo vericileri piyasasını desteklemeye yönelik bir hukuki çerçeve de ortaya konulmuştur. Türkiye'de oluşturulması gereken genel hukuki çerçevenin de mutlaka AT'deki gelişmelerden ilham alması gerekir ve 1998 eşiğinin ötesini görmesi ve sektörler arası uyumlaştırmanın sonuçlarını değerlendirmesi gerekir.rnrnFarklı pazar düzeylerinde yeni hizmet ve teknolojilerin gelişmesinin önünde -hukuki engeller de dahil olmak üzere- bir dizi engel vardır. Hukuki çerçevenin bu gelişmelere yeterliliği konusunda farklı görüş açıları bulunmaktadır. Kimi görüşlere göre, yeni ürün ve hizmetlerin gelişmesi, hizmetlerin giderek geleneksel sektörlerden ve coğrafi sınırlardan koparak farklı platformlarda sunulmasına rağmen, mevcut kuralların ulusal ve tek boyutlu medya için oluşturulmuş bir çerçevede düzenlenmiş olmasına bağlı olan hukuki belirsizlik yüzünden engellenmektedir; bu da, uyumlaştırmadan etkilenen farklı sektörlerdeki hukuksal yaklaşımların altında yatan düşünceleri açıklar. Bu fikri savunanlar böyle bir hukuki belirsizliğin yatırımları engelleyeceği ve bilgi toplumunun gelişmesi pespektifine zarar vereceğini savunurlar.rnrnBir başka görüş ise, farklı sektörlerin kendine özgü özelliklerinin, hizmetlerin uyumlaştırılması boyutunu kısıtlayacağını savunmaktadır. Bunun yanında, medya endüstrisinin rolünün toplumun ahlaki, sosyal, kültürel ve etnik değerlerinin yönlendiricisi olarak, tüketiciye ulaşmak için öngörülen teknolojiden bağımsız olduğunu, buna bağlı olarak, ekonomik düzenlemenin bilgi hizmetlerinden ayrılmasının, verimi ve kaliteyi garanti etmek açısından gerekli olduğunu savunmaktadır.rnrnBu türden sorunlar tartışılmalı ve çözüme kavuşturulmalıdır. Çözüme ulaşmak için, uyumlaştırılmayla ilgisi bulunan farklı sektörlerin çıkar yelpazesinin hesaba katılması gereklidir. Aynı zamanda, değişimin gücü farklı şekillerde ve farklı düzeylerde hissedilecektir (mesela teknoloji, hizmet, endüstri ve piyasalarda). İstatistikler uyumlaştırılma düzeyinin teknoloji bazında ileri bir aşamaya ulaştığını gösteriyorsa da, bir seviyedeki uyumlaştırılmanın diğer seviyelerde de otomatik olarak aynı olacağı varsayılamaz. Aynı şekilde, teknolojilerin, endüstrilerin, hizmetlerin ve piyasaların uyumlu hale getirilmesinin mutlaka tekdüze bir hukuki çerçeve gerektirdiğini savunan bir varsayım yoktur.rnrnUyumlaştırmadan etkilenen sektörlerdeki sorunlardan bazıları Topluluk bazında girişimlerin konusu olmuştur; telif hakları, yayın hakları, elektronik ticaret ve sayısal imzalar.rnrnİşte tüm bu gelişmelerin ışığında, XXI. Yüzyıl'a girerken Türkiye'nin de vatandaşlarının çıkarlarını koruma yolunda, bilgi toplumu tarafından sunulan fırsatlardan eksiksiz yararlanılmasına izin verecek, uygun hukuki çerçevelerin gelişimine zemin hazırlaması gerekmektedir.