Avrupa Birliği'nin Türk renkli Tv üreticileri aleyhine açmış olduğu anti-damping soruşturması hukuka aykırı bir
uygulamadır.rnrnAvrupa Birliği bir süredir Türkiye'ye karşı anti damping soruşturmalarını durdurmuştu. Anlaşılan 70 ve 80'li
yılların furyası yeniden başlıyor. Son olarak 90'lı yılların başında renkli televizyon ihracatına açılan soruşturmayı Türk
üreticeler damping yapmadıklarını ispat ederek kazanmış ve damping vergisi almamışlardı. Ancak pazarları bozulmuştu. Sonradan
Avrupa pazarını yeniden kazanmak için uzun yıllar mücadele etmişlerdi.rnrnAndından haziran 2000'de 2 milyon dolar civarındaki
küçük bir pracetemol ihracatına anti damping soruşturması açtı.rnrnAB'nin uygulamasının hukuka aykırı aşikardır. Avrupa Birliği,
Türkiye ile akdettiği Ankara Anlaşması'nın (1963) 25. maddesinin birinci paragrafı ve Katma Protokol'ün (1973) 47. maddesinin
tümüne aykırı hareket etmektedir.rnrnAyrıca 1/95 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı'nın (Gümrük Birliği Kararı) ruhuna da aykırı bir
haraket söz konusudur. Avrupa Birliği gümrük birliği müzakereleri sırasında Türkiye'ye zorla rekabet mevzuatını kabul ettirmişti.
Buna karşılık da artık Türk menşeili mallara anti-damping soruşturması açmayacağını belirtmişti. Bu fikir o yıllarda bize de çok
makul gelmişti. Zira rekabetin tesis edildiği bir ortak gümrük alanında dampingli mal satmanın imkansız olduğu
bilinmektedir.rnrnNitekim Türkiye'de 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun yasalaşmıştır. Ayrıca rekabet kanunu çok iyi
çalışmaktadır. Daha 24 saat evvel 2 triliyonu aşkın ceza kesmiştir. Hal böyleyken Avrupa Birliği Türk renkli Tv üreticilerine
damping vergisi koymaya kalkışmaktadır.rnrnŞimdi soruyorum AB Daimi Temsilcisi Karen Fogg ne yapmaktadır Gehnişlemeden sorumlu zat
Türkiye'deyken 15 Temmuz 2000 tarihinde AB resmi gazetesinde Türk Tv üreticisinin ipi çekilmiştir.rnrnBu konuda Bülent Ecevit'i
de İsmail Cem'i de ve Mesut Yılmaz'ı da Türk sanayi adına göreve davet ediyorum.rnrnMilyar dolara yaklaşan bir ihracat kalemine
anti damping soruşturması açmanın bana kalırsa ekonomik anlamı çok büyüktür. Ekonomik ilişkileri zedelediği gibi siyasi ilişkileri
de zedeler.rnrnUmuyorum ki AB Komisyonu aklı başına toplar. Hükümet'in ilgili birimilerinin işi ciddiye alması gerekmektedir.
Bence bu konu kürtçe Tv'den daha önemlidir. Bu Türk malı Tv'nin konusudur.