Son birkaç yıldır, özellikle 1995 Bosman Kararından bu yana, Avrupa Komisyonu birimleri, spor sektörü ile ilgili olarak pek çok
dosya incelemişlerdi. Özellikle basında oldukça geniş bir şekilde yer alan futbolcuların uluslararası transferlerine ilişkin son
gelişmeler, rekabet kurallarının spor sektörüne uygulanması bakımından ilginç gelişmeleri ortaya koydu. rnAdalet Divanı'nın bu
alandaki önemli kararları ile aynı çizgide olan bu gelişmeler Avrupa Komisyonu'nun 1999 Helsinki Raporunda ve son kararlarında
belirlediği başlıca eğilimlerini destelemekte. Aynı zamanda bu gelişmeler, Avrupa Konseyi'nin spora ilişkin Nice Deklarasyonu'na
da uygun düşüyor.rnKomisyon, FİFA, UEFA ve diğer Futbol kurumları arasındaki uzun tartışmalar sonucunda futbolcuların uluslararası
transferlerine ilişkin FIFA kurallarında değişikliğe gitmiştir. Bu değişiklik, futbolcuların uluslararası transferine ilişkin
kuralları Kurucu Anlaşmanın 81. ve 39. maddelerine uygun hale getirmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Yeni kurallar, sözleşme
sonunda transfer tazminatlarını ancak genç oyuncuların yetiştirilmesi için öngörmektedir. Bu tazminatlar, yetiştirilmenin gerçek
maliyeti çerçevesinde belirlenecek ve profesyonel veya amatör küçük takımların oluşumu çabalarını teşvik ederek masraflarını
karşılayacaktır. Bu takım, sosyal ve sportif rolleri gereğince, adil bir dağıtım mekanizmasından yararlanacaktır. Bununla
birlikte, müsabaka sonuçlarını etkilememek amacıyla transferler, sezon devam ederken gerçekleştirilemeyecektir.rnSözleşme süreleri
5 yılla sınırlı olup, sözleşmeyi tek taraflı olarak bozma sebepleri ancak muhafaza edilmiş süreden sonra yumuşatılabilecektir. Bu
süre, takımların oluşumu hususunda bir belirlilik sağlayabilmek amacıyla, iki veya üç yıl olarak belirlenmiştir. Sözleşmenin
bozulmasına ilişkin ihtilaflar, ulusal mahkemeler veya bağımsız bir başkan ile oyuncu ve klüplerin temsilcilerinden kurulu bir
heyet önünde çözülebilmektedir. rnSonuç itibariyle bu gelişme, rekabet kurallarının spor alanında da uygulandığını ortaya
koymuştur. Öncelikle dikkati çeken husus, önceden kendilerini Avrupa Birliği Kurucu Anlaşmasının ve özellikle de rekabet
kurallarının üzerinde gören uluslararası spor federasyonlarının, artık tüzük ve anlaşmalarını Kurucu Anlaşmaya uygun olarak
değiştirmeyi kabul ediyor olmalarıdır. Bununla birlikte bu kuralların uygulanması, diğer ekonomik sektörlere nazaran, spor
dallarının özellikleri çerçevesinde gerçekleştirilmelidir.rnEkonomik önemi giderek artan spor dünyası, açık ve kesin bir hukuki
çerçeveye ihtiyaç duymaktadır. Futbol için FIFA ve UEFA gibi önemli aktörlerin ve tabii ki Komisyon'nun son çabaları, bu alanda
esaslı ilerlemelerin kaydedilmesini sağlamıştır.