Türkiye'nin tam üyeliği için gerekli adımlardan birisi Ağustos ayında atılmıştı. Sonbaharda AB-Türkiye ilişkilerinin kaynayacağı
düşünüldüğünde belleğimizi tazelemekte yarar görüyorum.rnTBMM'nin 3 Ağustos 2002 tarihinde kabul ettiği Avrupa Birliği'ne uyum
yasaları esas itibariyle idam cezalarının kaldırılması, Türk Ceza Kanunu Madde 159, 201/a, 201/b, Dernekler Kanunu ve Toplantı ve
Gösteri Yürüyüşleri yasaları değişiklikleri, Vakıflar Kanunu'nun birinci maddesi değişikliği, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'sinin Ek Madde 3 üzerindeki değişiklik, Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanunu'nun 445, 448 maddelerindeki ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu 327 ve 335 maddelerindeki değişiklikler, Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun Maddeler 4/I, 4/f, 4/v ve 26, 26. madde değişikliğiyle de yeniden iletim
konusu açıklığa kavuşturularak, Avrupa Sınırötesi Televizyon Sözleşmesine uyum, Basın Kanunu, Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu,
Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi Kanunu, Serbest Bölgeler Kanunu değişiklikleri olarak tadaat edilebilir. rnrnÖncelikle idam
cezalarının kaldırılması yapılan değişikliklerle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6 nolu Protokolüne uygun olarak, idam cezası
Türk Hukuk sisteminden savaş ve yakın savaş tehdidi halleri dışında kaldırılmıştır. Bu çerçevede, Katılım Ortaklığı Belgesi'nde
yer alan beklenti tamamen karşılanmaktadır. rnrnTürk Ceza Kanunu Madde 159'da yapılan değişiklikle, düşünce ve ifade özgürlüğünün
sınırları Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiyle uyumlu olarak genişletilmektedir ve kanun uygulayıcılarına maddeyi değerlendirirken
açıklık getirecek bir değişiklik yapılmaktadır. Bu çerçevede, Katılım Ortaklığı Belgesi'nde yer alan Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi'nin 10. maddesiyle uyumlu olarak, ifade özgürlüğüyle ilgili hukuki garantilerin güçlendirilmesi. Şiddet yanlısı olmayan
görüşleri dile getirmekten hüküm giymiş kişilerin durumuna eğilinmesi beklentisi karşılanmaktadır. Böylece, Ulusal Programda
düşünce ve ifade özgürlüğü bağlamında yer alan ifade özgürlüğünün daha da geliştirilmesi taahhüdüne paralel değişiklikler de
gerçekleştirilmiştir.rnrnTürk Ceza Kanunu 201/a, 201/b maddelerinde yapılan düzenlemeler ile son zamanlarda, gerek Avrupa'nın
gerek Türkiye'nin gündeminde önemli bir yer alan göçmen kaçakçılığı ile ilgili olarak Türk Ceza Hukuku'nda özel bir düzenleme
bulunmaması nedeniyle ve ekonomik sebeplerle özellikle diğer ülkelerden gelen yabancıların zorla çalıştırılması ve esarete benzer
uygulamalara maruz kalmalarının önlenmesi amacıyla yeni tanımlar ve tedbirler getirilmektedir. Bu sayede Palermo Sınıraşan Örgütlü
Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi hükümlerine de uyum sağlanmıştır.