REKABETİ ENGELLEYİCİ UNSURLAR VE ÇÖZÃœM ÖNERİLERİ
6. Tosyöv İstanbul
Konferansı
Sayın Katılımcılar, TOSYÖY İstanbul konferanslarının 6. sına hoşgeldiniz. Şimdi açılış
konuşmamızı yapmak üzere İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanı Sayın Osman Birsen'i kürsüye davet ediyorum. Buyrunuz
efendim!Â
OSMAN BİRSEN
- Çok değerli konuklar hepinizi İstanbul Menkul Kıymetler Borsası
adına onun Başkanı olarak saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Bugün TOSYÖY Dünya Gazetesi ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın
birlikte düzenlediği çok anlamlı bir seminer tipli bir oturumu düzenlemiş durumdayız. Bu oturumun konusu bildiğiniz gibi
rekabeti engelleyici eğilimler ve çözüm önerileri. Bugünün çok büyükte bir özelliği var, bu konu ile bir anlamda
örtüşen rekabet şartlarının, daha doğrusu rekabet dediğimiz zaman piyasa şartlarını tabii öngörüyoruz. Piyasanın ne kadar
önemli olduğu. Bugün herkesin çok açık şekilde gördüğü biçimde ortaya çıkmış durumda yani piyasa şartlarını bozucu her
türlü eğilimin ne kadar bu piyasanın unsurlarına zarar getirebileceğini bazı olaylar dolayısı ile görmüş bulunuyoruz. İşte
piyasaların normal işleyişini devam ettirme açısından, ana koşullardan bir tanesi, piyasanın kaçınılmaz koşulu olan rekabetin bu
tam rekabet dediğimiz yani ekonomi teorisinde yer alan şekliyle Tam Rekabet Şartlarının Sağlanması olarak görmek lazım bu
itibarlada rekabetin bi şekliyle bu şartlardan uzaklaştırıcı her türlü unsurun ortadan kaldırılması için çalışmak gerek. Bu
açıdan bakıldığı taktirde bu toplantının konusu olan Rekabeti Engelleyici Eğilimler'den kurtulma ve bu türlü engelleri
çözüme kavuşturma konusu bir noktada çok isabetli oluyor. Ãœmit ediyorum ki hem sizlerin katılımı ama ilk başta bu oturuma
yüksek katılım ve fikirleri ile katkı yapan Sayın konuşmacıların görüşleri bu konuda bir önemli gelişmeyi bize getirebilecek.
Bu açıdan biz tabii yine aynı rekabet şartları içinde yer alan bir piyasayı temsil etmemiz dolayısı ile en fazla böyle bir
toplantının düzenlenmiş olmasından ve Sayın konuşmacıların gösterdiği istikamette bazı fikirlerin oluşmasından memnun
kalacağımızıda ifade etmek isterim. Sonuç olarak bundan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası yani sermaye piyasalarımız diğer anlamı
ile tabii sermaye piyasası olduğu içinde tüm Türkiye ekonomisi yarar sağlayacaktır. Bu bakımdan hem bunu düzenleyenlere hemde
düzenlenen bu toplantıya katılanlara tekrar müteşekkir olduğumuzu ifade ederek huzurunuzdan ayrılıyorum, buyrunuz Sayın Başkan
saygılar sunuyorum.
PROF.DR.ARİF ESİN
- Teşekkür ederim Sayın Başkan. Efendim,
değerli Başkanlar ve değerli misafirler TOSYÖY'ün İstanbul konferansları serisinin Altıncısını bu koşullarda, günün ekonomik
koşulları altında gerçekleştirmeye çalışacağız. Programdada gördüğünüz gibi biraz önce de Sayın Başkanın da belirttiği gibi
Rekabeti Engelleyici Eğilimler ve Çözüm Önerileri üzerine panelimiz cereyan edecek. Hepimizin malumu 4054 Sayılı Rekabetin
Korunması Hakkında Kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 7 Aralık 1994 tarihinde yasalaşarak 13 Aralık 1994 tarihinde de
Türkiye Cumhuriyeti resmi gazetesinde yayınlanmak sureti ile yürülüğe girmiştir. Ancak Rekabet Kurulu günün şartları
içerinde 27 aylık bir gecikme ile 5 Mart 1997 'de atanabilmiş ve kanunun emrettiği biçimde önündeki dönemi çok iyi
değerlendirerek gerekli örgütlenme tebliğlerini çıkartmış ve 5 Mayıs 1997 tarihinde de Rekabet Kurulu'nu kurduğunu belirten
tebliğini yayınlamış. Hemen arkasından da teşebbüslerin hak ve yükümlülüklerini anlatan tebliğ ile birlikte Türkiye'de
Rekabet Yasasının artık işlerlik kazandığını tüm teşebbüslere bildirmiştir. Nitekim bu tebliğe ve bu yasaya görede 5 Mayıs 1998
tarihine kadar tüm teşebbüslerde rekabeti kısıtlayıcı ya da engelleyici her türlü anlaşma uyumlu eylem ve teşebbüs birliği
kararlarını Kuruma bildirmek durumundaydılar. Yine bildiğiniz gibi rekabet yasamız, rekabeti kısıtlayıcı ya da engelleyici her
türlü anlaşma uyumlu eylem ve teşebbüs birliği kararlarını yasaklamata bunun yanı sıra hakim durumun kötüye kullanılmasını da
yasaklamakta ve son olarakta hakim duruma geçirici ya da hakim durumu pekiştirici her türlü birleşme ve devir almayı da
yasaklamaktadır. Hal böyleyken bugünkü konferansımızın konusu daha ilginç bir yön almakta şÃ¶yle ki; zaten 4054 Sayılı
Rekabetin Korunması Hakkında Kanun içerisinde 4, 6 ve 7. Maddeler bu biraz önce sözünü ettiğim hususları vaaz etmektedir
hangi hallerin rekabeti bozduğunu belirtmektedir. Şimdi bugün ise burada tartışacağımız mesele tabii ki Sayın ve çok değerli
tartışmacılarımız marifeti ile bu eğilimlerin ne şekilde ortaya çıktığı ve bunlarla gerek Türk Rekabet Otoritesi'nin gerekse
belki dünyadaki rekabet otoritelerinin ne şekilde mücadele edebilecekleri üzerine de öneriler oluşturmaya çalışacağız.
Değerli konuşmacılarımız da tasvip ederlerse fazla uzun olmamak kaydı ile daha çok salona da söz verebileceğimiz bir yapıda bu
panelimizi düzenlemeye çalışalım. Çünkü görüyorum ki; aramızda birçok sivil toplum örgütlerinin de çok değerli
Başkanları da var. Onlarada toplantının sonunda ayrıca dilek ve temenniler bölümünde söz vermek isteyeceğim. Şimdi ben bu
genel çerçeveden sonra öncelikle Aksoy Kalıp A.Ş. yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ekrem Aksoy'a söz vermek istiyorum, buyrun
efendim.